1/:
“Merhaba güneş,” dedim.
Yanıt veren olmadı 908inci baptan.
Oysa tepede bir şamdan sarkıyordu,
Sarıydı ve isliydi ve sinek pisliğine bulanmıştı fizik.
O şamdanda kenevir burması fitiller yanıyordu.
Bir afgan kozağı esrar vurgunu yemişti sanırım,
Öylesine ve Maveraünnehir’den yana devrikti üç ya da beşgen gözleri.
Atmosfer yanık yağlıydı, balina esanslıydı ve cermen barbarıydı.
Ayak altında yarısı kemrilmiş muharip kemikler,
Sona vurmamış yalvargan bir sevda artığı,
Talas harbinden kalmış bir kılıç kırığı,
Ve piramitlerin en firavununun inşaat usta başı iken
Heredot’a verdiğim röportajın kayıtlı olduğu,
On dokuz metrelik bir obeliks...
1/:
Ancak ben (daha çok Çorumluyu andıran) bir Yozgatlıydım,
Tarihte numarası olmayan (belki de sıfır nolu) Ahmet’tim,
Pilav üstü kemik, çorba içi sinir ve kaşıkta ettim...
Ya da ben öyle sanıyordum.
Aldanıyordum...
***
Korkunun en çıt kırıldımı geldi oturdu şakaklarıma,
Çünkü... İştahlı bir doberman gibi,
Ağzını şapırtadan bir vandal boyuna beni süzüyordu.
Niye süzüyordu?
Bilmiyordum (anamavradımolsun.)
Namık Kemal Tarihi bu konuda bir şey yazmamıştı ki.
Belki öyle sanıyordum.
Aldanıyordum...
Kayıt Tarihi : 12.4.2006 14:41:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ahmet Yozgat](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/04/12/19-heredot-a-verdigim-roportaj.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)