1/:
Aşkı unutalı bendeniz yıllar olmuştu,
Ve yaşamın sırlı ve de sınırlı artıklarını,
Mağma kakmalı bir sandukaya tıkıştırıyordum.
Ebu simbel tapınağından Akka’ya akan su,
Bir saman çöpü sanmıştı sanırım beni.
Sürükleniyordum...
2/:
Oysa bozlaklara vurgun son Yozgatlıydım,
Dul bir karının oğlu Ahmetlerden bir Ahmet’tim,
Salt kemik, sinir ve ettim...
Ya da ben öyle sanıyordum.
Aldanıyordum (tabii ki) ...
3/:
Bir cüce napolyon gibi duyumsuyordum kendimi,
Boylu poslu evdeşimin yanında.
Alacakaranlığı bürünmüş bir kara rahimdeydim ya,
Özlemim ışıktı (dinime imanıma) ...
Belki biraz sonra güzelleşecekti buradaki herbir şey,
Ya da... (boş ver...)
Bilirsiniz ki umut bitmeyen bir uzunluktu...
2/:
Barbayani bildik bozgunların ucunu büküp tarih dersi yosmalarına,
Oğulları ve gizli kırıkları için saltanat külahı yapıyordu.
Bense şimdilik içiyordum,
Zamandan süzülen taçlı muşmula şerbetini,
Ve Kadeş savaşının artakalan acılarını Suriler diyarında.
Yazmaya durmuştum,
Kendi şiirimin aşkını ve hüzünlü yaşamını,
Sayın ki (zevkten) kudurmuştum...
Kayıt Tarihi : 12.4.2006 14:34:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ahmet Yozgat](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/04/12/19-bir-cuce-napolyon-gibiyim.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)