Demek hiç dinlemedin, kal/e almadın hiçte!
Sana o numarayı yaz geldi diye verdim...
Gelmedin, ağaç oldum on altı no.lu biçte!
Oysa senle olmayı ne kadar çok severdim...
Gelmedin diye sakın sanma kumsal boş kaldı.
Bütün Antalya geldi, hep yerlerini aldı...
Küçük bebeler bile yüzdü, sulara daldı
Ben sayende kök saldım bostan gibi göverdim!
Hep vaktinden çok evvel gelir beni beklerdin,
“Nerede kaldın” diye arada bir yoklardın…
Derdi içine atar herkeslerden saklardın!
Bu huyunu çok sever el âleme överdim...
Parfüm bahanesiyle sana üşüşenleri,
Seyretmek sevap diye peşine düşenleri,
Tökezleyesin diye yolunu deşenleri;
Meşhur boz eşek sudan gelene dek döverdim...
Islatmak için kaçsa biri suya taş atıp
Rahatsız edip dursa diğeri göz, kaş atıp
Havaya sokmak için etrafını kuşatıp
Sana laf atanlara ana, avrat söverdim...
Güya anketör gibi aratan denekleri,
Çimlerde kitaplarla yayılan inekleri,
“Çakmak” bahanesiyle konan o sinekleri;
Hiç zehir kullanmadan başımızdan savardım...
Bir ocudum plajdan, titrerim biç park görsem!
Çok bıkmışım sulardan yerde bir ıslak görsem…
Arazözden dökülmüş sulu yol, yolak görsem;
“Islanmayayım diye” paçaları sıvardım...
...
Biç bozgunundan sonra aradan yıllar geçti...
Gönlüm hiç boş durmadı, başka birini seçti.
Bir daha biç parklar mı “maymun gözünü açtı! ”
Sen ne haldesin ki ben çocukları everdim?
Antalya-2011/09
Halil Şakir TaşçıoğluKayıt Tarihi : 13.9.2011 14:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Demek ki dinlemedin, kal/e almadın hiçte
Sana o numarayı, yaz geldi diye verdim...
Gelmedin, ağaç oldum on altı no.lu biçte
Oysa senle olmayı ne kadar çok severdim...
Gelmedin diye sakın, sanma kumsal boş kaldı.
Bütün Antalya geldi, hep yerlerini aldı...
Küçük bebeler bile yüzdü, sulara daldı
Ben, sayende kök saldım, bostan gibi göverdim!
Hep vaktinden çok evvel gelir beni beklerdin,
“Nerede kaldın” diye arada bir yoklardın…
Derdi içine atar, herkeslerden saklardın!
Bu huyunu çok sever, el âleme överdim...
Parfüm bahanesiyle sana üşüşenleri,
Seyretmek sevap diye peşine düşenleri,
Tökezleyesin diye yolunu deşenleri,
Meşhur boz eşek sudan gelene dek döverdim...
Islatmak için kaçsa, biri suya taş atıp
Rahatsız edip dursa diğeri göz, kaş atıp
Havaya sokmak için etrafını kuşatıp
Sana laf atanlara ana, avrat söverdim...
Güya anketör gibi aratan denekleri,
Çimlerde kitaplarla yayılan inekleri,
“Çakmak” bahanesiyle konan o sinekleri,
Hiç zehir kullanmadan başımızdan savardım...
Bir ocudum plajdan, titrerim biç park görsem!
Çok bıkmışım sulardan, yerde bir ıslak görsem…
Arazözden dökülmüş sulu yol, yolak görsem,
“Islanmayayım diye” paçaları sıvardım...
...
Biç bozgunundan sonra aradan yıllar geçti...
Gönlüm hiç boş durmadı, başka birini seçti.
Bir daha biç parklar mı, “maymun gözünü açtı! ”
Sen ne haldesin ki ben çocukları everdim?
Antalya-2011/09
Halil Şakir Taşçıoğlu
:)) Cook hos yüreginize kocaman tebrikler...
Güldeste siir grubumuzda paylasiyorum...
Tesekkürlerimle hürmetler...
eyvallah...
saygılar...
TÜM YORUMLAR (13)