(Kambur Mary:
“Ben ölüyüm, ağla benim için”
diyordu John’a hayal kurarak) *
I.
Ah Mary
1776 yılında bir damla gözyaşım kalmış,
Sen yoksulluğun beşiğinde –bir leğende-
Açlığı kessin diye ölümü özlerken.
Ah Mary,
Kir örtmüş ellerini,
Derin çizgiler işlemiş güzelliğine
yoksulluğunuzu gizleyen çalılar.
Çalılar! ! !
Demir parmaklık gibiydi güçsüz bedenine.
Yırtıp kaçmak gerekti Mary!
A ç l ı k örtmemeliydi gözlerini! !
Ellerin okşuyor sevgiyle,
Ellerin topluyor
Yapıyor, yıkıyor
Ayakların var Mary
gözlerin,
kulakların,
bacakların…
İ n s a n s ı n Mary!
Suçun neydi? !
Asilleri senden ayıran
tanrılığı kutsayan,
onları tanrı(!) yapan şeydi:
Ebedi k o r k u Mary!
Seni ezmeliydi(!)
Suçun korkmamak mıydı Mary?
II.
On beşine kadar büyütebildim hayalimde
hiç görmediğim yüzünü.
Toprak aynı hızda tüketir Mary
yaşlıyı, genci…
Tarihten aldığımız güç,
kaldırdı ölü toprağı üzerinden,
açtı gözlerimi…
Yetmişinde de görüyorum artık seni
yüzünde, yüz yetmişinde…
Bayrak taşıyorsun yorgun ellerinle.
Kardeşin John’un ağzıyla,
“Tiranlara ölüm! ” diyorsun
1820’lerde…
…
1780’de
toprağının üzerinde
kaldı ellerim Mary!
Yüreğime milyonlarca yıldız saplanıyor.
Parlaklıkları umudu taşıyor,
Uzaklıkları bizi…
Etrafını karanlıklar sarmış her birinin.
Kulaklarımı sağır ediyor
“Açız” sesleri…
Mary!
Yıldızlar o kadar çok ki…
Birlik(te) olsak (sanki)
gündüze ulaştıracağız geceyi…
Bilmediğimiz bir dilde
şarkılar söyleniyor biryerlerde.
Aynı anda kalbimiz çarpıyor.
İki buçuk asır ne ki Mary!
III.
Ben kardeşin John’um Mary!
Bir fabrikaya satılmak kurtardı beni(!)
Ederim, vergileri ödemeye yetmedi.
Ben annenim Mary!
Kolay olan ölümleri izlemekti.
İçimi acıtan,
doğmayın diye karnıma atılan tekmelerdi.
Ben diğer kardeşlerin Mary!
Seni saramamış kollarım…
Sevgi denen şey neydi?
Doğduğum günler yok kayıtlarda…
İsimlerim neydi Mary?
Ben milyonlarca insanım Mary.
Yaptım, yıktım…
Sokaklardaydım Mary 1917’lerde
1980’lerde
yıkılan duvarların altında kalan bir tuğlaydım.
İki buçuk asrın hesabını
Benden de sor Mary!
Ben umudum Mary
Toprağa karışınca bedenim, solacağım.
Adı açlık olmayan
bir çiçek yeşerecek belki…
Fakat Mary,
yaşamak
gözlerimi kapamayı
h ü r insanlara,
t o k insanlara,
En güzeli…
IV
Vuruyor davula güçlü bir el,
Akordunu yapıyor çekicinin işçi
Basıyor kronometreye tarihin dişlileri…
Ziller çalıyor Mary!
Kemanlar, balalaykalar…
Bayraklar hızlandırıyor adımlarını.
Geliyorlar Mary!
Yüz yıl önceden,
Bin yıl önceden…
Başladı mücadelenin tarihi…
Temmuz 2004
*Ateşi Çalmak, Serebryakova Galina
Çiğdem DemircanKayıt Tarihi : 26.4.2005 18:14:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Çiğdem Demircan](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/04/26/1780-de-acan-bir-cicek-mary.jpg)
Suna Doğanay
umarım daima coğalırsın sevgilerimle temel kurt
TÜM YORUMLAR (3)