17 Atların ve Ölülerin Öyküsü 4

Ahmet Yozgat
2011

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

17 Atların ve Ölülerin Öyküsü 4

(Ölüler Kitabı. Bap: Dört)

1/:
Ar’ıydı ninemin ahlakının üzerindeki tek süsü püsü,
Yırtılan bir zar inceliğinde başladı Anafartalar’da,
Atların ve ölülerin öyküsü...
***
Babamın bilge babasının bilge babası,
Ağzından can sızarak anlatandı:
Bir eli bıldırcın olmuş, uçmuş bileğinden,
Kan kızılı kına yeşiliyle zifafta.
(Nasıl kıydınız ulan kitapsızlar?)
O hafta yeni evlenmişti daha,
Sağdıcı Karaların Ömer omzuna vurup şaplağı:
“Haydi göreyim seni aslanım,
Zaferlerle çık inşallah sabaha! ” demişti.
Bizimki gülümsemişti.
Sabah olmadan daha:
“Seferberlik başladı.” diye ünledi asesbaşı.
Kaşı kalkmıştı dedemin alnına doğru,
Ölüme doğru başlıyordu daha ilk yolculuğu.
Birinci kere biniyordu kısrağına özgür muharip,
Daha ilk seferinde ölümle eş,
İlk seferinde kanla kankardeşti.
Bıyıkları Bursa işi salt ipektendi,
Bir yarımada kadar enli palası elinde şahmeran,
Poşusu bir simurg kuşuydu ufkun ardında artık.
Bin üç yüz seksen dokuzuncu sayfa aralandı,
Bilge savaşçı devlerin gözünde Sırpsındığı’nı gördü.
Truva atıydı üzerini kaplayan abanoz teni,
Kefeni ise bildiğimiz ucuz Şile bezinden.
Her çatışmada en amansız yerinden yedi vurgunu,
Ve yeniden öldü...
Bozgunlarda binip gri çelikten kısrağına,
Yırttı ufka gerili zulümle kirlenen duvarları.
Vuruldu Akka’da vuruldu düştü,
Canına leş yiyen kargalar üşüştü...
***
Kan akan ırmakların sahillerinde başladı,
Atların ve ölülerin öyküsü...
***
Kore’de Kunuri kızılca candı artık,
Bulut bulut kandır gökyüzü...

Ahmet Yozgat
Kayıt Tarihi : 8.4.2006 12:03:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ahmet Yozgat