17 Ağustos 1999 Depremi Şiiri - Yorumlar

Allah insana akıl vermiş
İnsan aklıyla fay hattını bulmuş
İsyan etmiş Allah'a
Fay hattına fabrika kurmuş,ev kurmuş,şehir kurmuş
Ne idare edenin umurunda olmuş,
Ne yapanın,ne seyredenin....Bazen insanlar sonlarını kendileri hazırlarmış 17 Ağustos Depreminde de kayıpların çok olmasının nedenlerinden biri de bu, çok güzel anlattınız kutluyorum yüreğinize sağlık, o günü yaşayan biri olarak şiirinizi okurken o günü tekrar yaşadım sanki Allah birdaha öyle acılar yaşatmasın saygılar...

17 Ağustos 1999 Depremi

Yıkılır dedi dağları
Dümdüz olur ova gibi
Yıkıldı dağlar.
Yıkıldı kocaman binalar
Yıkıldı analar babalar.

Yaşlıdır kaçamaz demedi,
Çocuktur masum dinlemedi,
Göçtü üzerine dağlar,taşlar
Yardım bekleyerek vedalaştılar.

Allah insana akıl vermiş
İnsan aklıyla fay hattını bulmuş
İsyan etmiş Allah'a
Fay hattına fabrika kurmuş,ev kurmuş,şehir kurmuş
Ne idare edenin umurunda olmuş,
Ne yapanın,ne seyredenin.

Gün geldi...
Yıkıldı dağlar,
Patladı yarıldı faylar
Ne varsa üzerinde aldı altına
Kadın, erkek dinlemedi
Kurtarmaya gücümüz yetmedi.
Ağladı analar,ağladı babalar
Gözyaşı dinmedi,acı bitmedi.

Kurtar diyordu küçük bir kız
Babam enkazda dayı
Gözyaşları sel oldu,çığlığı yumak
Üç gün sonra varıldı yanına
Günlerden cuma,aylardan ağustos ayı
Ölmüştü adam 'Allah rahmet eylesin'
Bu dersler de bize yetsin.

Kapkara duman kapladı şehrin üstünü
TÜPRAŞ yanıyor patlayacak!
Her yanı ölüm kaplayacak
Kaçtık dağlara,uzaklaştık tehlikeden
Enkazdakileri yarı canlı bırakıp
Umut içinde öldüler
Topluca gömüldüler.

Selamlarb Recep bey
bu mükemmel şiirine benden 10 puan lütfen kabul edin iki kıta da ben karaladım

Nede güzel söylersin
Vatandaş nerden bilsin
Hemen ev inşa etsin
Ölüme bilerek gitsin

Devletin işi yer seçmek
İyiyi kötüyü söylemek
Fay hattına bina dikmek
Heba oldu can ve emek

Osman Karahasanoğlu

Allah insana akıl vermiş
İnsan aklıyla fay hattını bulmuş
İsyan etmiş Allah'a
Fay hattına fabrika kurmuş,ev kurmuş,şehir kurmuş
Ne idare edenin umurunda olmuş,
Ne yapanın,ne seyredenin.

Duyarlı bilgili usta yazarım kutluyorum gönlünüze sağlık

Yaşıyor dedider. Kurtarma ekibi çalışmalarını ertesi gün bıraktı. İki gün boşa geçti, insanları dağa çıkarttılar Tüpraş korkusuyla. Dördüncü gün kızkardeşimi çıkardılar. Sanırım o gün can vermişti. Televizyonun bir kanalında yayın yapan genç kız kardeşini kaybetmiş gibi ağladı. Bizler şoktaydık ve ben hala ağlıyorum. Yara kapansa da iyileşmiyor. Unutturmama adına...

Kapkara duman kapladı şehrin üstünü
TÜPRAŞ yanıyor patlayacak!
Her yanı ölüm kaplayacak
Kaçtık dağlara,uzaklaştık tehlikeden
Enkazdakileri yarı canlı bırakıp
Umut içinde öldüler
Topluca gömüldüler.

Anılarım,dualarım onlarla
Eğer yararı varsa...
...allah o günleri bir daha yaşatmasın sevdiklerimden günlerce haber alamamış kabus yaşamıştım....yüreğinizi kutlarım

Allah o günleri bir daha hiç kimseye yaşatmasın.
çok şiir yazdılar o güne, sizin gibi, benim gibi.
Neler yapmadı ki kırk saniye......

KIRK SANİYE

sönük kaldı gökte yıldız,
kime kaldı gelinlik kız,
gönüllere keskin hamız,
döktü gitti kırk saniye.

ne ev kaldı ne işyeri,
her bir taraf kan izleri,
körpe körpe filizleri,
yoldu gitti kırk saniye.

enkazlarda nice gizler,
kan ağlıyor kara gözler,
kâinata manşet haber,
oldu gitti kırk saniye.

gözü yaşlı garip ana,
can arıyor yana yana,
damarlardan akan kana,
doydu gitti kırk saniye.

nere baksam kıpkırmızı,
kim kaldırır bu enkazı,
yüreklere acı, sızı,
saldı gitti kırk saniye.

dua ettik hep beraber,
hâlâ kayıp nice dilber,
her yuvadan üçer beşer,
aldı gitti kırk saniye.

aranıyor dayı, amca,
altın oldu demir kanca,
Marmara'ya insafsızca,
daldı gitti kırk saniye.

sallanıyor kazma,kürek,
dayanır mı buna yürek,
bir çukura elli bebek,
gömdü gitti kırk saniye.

çok geniş ördü ağını,
pek sıkı gerdi bağını,
Marmara'nın gırtlağını,
sıktı gitti kırk saniye.

yuvaların direğini,
anaların emeğini,
Türkiyemin yüreğini,
söktü gitti kırk saniye.

salkım salkım söğütlere,
yanık yanık ağıtlara,
kalem gezen kağıtlara,
kondu gitti kırk saniye,

kıstı herkesin sesini,
çekiyoruz çilesini,
en okkalı sillesini,
çaktı gitti kırk saniye

Fesih Aktaş

Umut içinde öldüler
Topluca gömüldüler...
Merkezi gölcukte aynı acıları yaşadık..
İçimizde öyle bir yer ettiki deprem hala unutmadık hala acımız dinmedi gezdıgım zaman sokaklarda 2 göruntu geliyor bir deprem öncesi 2 sonrası ALLAH bir daha bu acıları yaşatmasın.. yazan eline gönlüne sağlık....

Yıkılmasın umutlar sevgili şair Recep dost.
Ortak bir kaderi paylaşmış biriş olarak 17 AGUSTO u anan anımsatan yüreğinden öpüyorum sevgili dost.
UNUTMAYACAK, UMUTTURMAYACAK tık.
Marmara bölgesi indsanmı olarak EĞEMEN SİSTEMİN BAŞIMIZA YIKTIĞI EVLERİMİZİ biz yeniden inşa ettik.
Ancak kaybettiğimiz CAN ları geri getiremedik.
Her birimizde ONARILMAZ yaralar açan ve halen bir çok konuda SAKAT olduğumuıza inandığım bir ASRIN FELAKETİNDE gazeteciydim.
Yaşadım, gördüm, yazdım, fotoğrafladım ve birlikte çalıştıgım bir gazeteci dostum tam iki yıl sonra sırf gördüklerinin etkisine dayanamayıp İNTİHAR ETTİ.
Şiirin için çok teşekkürler dostum sevgi ve selamlar.

geri gelmesin öyle günler bir daha yaşanmasın..o kokular gelmesin..çığlıklar.. uzatmadan,sıkmadan herkese mutluluklar diliyorum ben sağlıkla..

Tanrı bir daha öyle acılar yaşatmasın,
yüreğine sağlık sevgili dost.