Yabancıydın...
Artık, fesleğen kokuları yoktu gözlerinde.
Her adımını bir yılana yol açmak için atıyordun
Geceyi ayışığından gizlemek için miydi gözlerinin karası.
Sen
dilinden lanetli melodiler düşürerek dolaşan
kuytu sevdaların son tanrıçasıydın.
Yabancıydın...
sahiplendiklerinin hepsini
ihanete yem olarak savuranlardandın
sevdayı,
darasız yaşamlara ne güzel peşkeş çekiyordun
Ansızın patlayan bir volkanın lavları
altında kalmıştı gamzelerin
Baştan sona yapay anlamlarla doluydu
bakışların
Donuyordu sana kim bakarsa olduğu yerde
Geçmiş zamanları, biberiye kokuları sinik o metruk
eve tıkıştırmıştın ve öylece çıkmıştın karşıma
Bir gökçe ormanının dehlizlerinde
tavşan ürkekliğiyle tepinerek etrafındakileri
kandıran zavallıydın
Aşkın sana uzanan ellerini bilerek ıskalayan oryantaldın
Çekip kurtarmaya çalıştıkça balçığa
daha çok saplanıyordun
Bu yüzden yalancıydın.
Bu yüzden yabancıydın...
İyi de
kimdin sen?
08.08.2019-167
Necdet ArslanKayıt Tarihi : 9.8.2019 14:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!