16 Liseli Genç Şiiri - Abdulsamet İlgin

Abdulsamet İlgin
60

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

16 Liseli Genç

Yusuf hayal'ın deyimiyle:
On altı kişiyle başlamıştık.
Hepimiz doğunun en uçra köşelerinde gelmiştik.
Tek gayemiz vardı : o da okumak.
Oysa daha okulun ikinci haftasında,
Bir damga yapıştırdılar alnımıza,
Terör diye ayırdılar bizi yolumuzdan.
Oysa en büyüğümüz on beş yaşındaydı.
Daha o kelimenin anlamını bile bilmiyorduk o zaman.
Ve bunu etiketleyen de güya bizi eğittendi.
"Vay efendim! siz,
Bizim tavsiye etmediğimiz kişilerle dolaşıyorsunuz dışarılarda"
Oysa her birimiz sert iklimin mert çocuklarıydık.
Sadece doğu kokuyorlar diye gezmiştik onlarla.

Zamanında,bu şehirde,
Sanki dedelerimiz omuz omuza çarpışmamıştı.
Sanki memleket bizim değilmiş gibi davrandılar.
Ve bizi ayrıştırdılar üç sene boyunca.
Peki günahımız neydi ?
Sadece doğuda doğmak mıydı ?
Veya kürt olmak mıydı?
Ayrıştırdılar işte sebepsiz yere.
Sonrada günahı bize yüklediler.
Hiç bir zaman güvenmediler.
Şimdi soruyorum size
Burada vebalimiz ne?

On altı kişi,on altı can ve on altı kardeştik.
Kavgamız bir ,sevdamız bir,yüreğimiz bir,
Hatta sevdalıklarımız bir olmuştu.
Ama daha bir ay geçmeden bir yıldız kaydı aramızdan.
Kim bilir belki de dayanmadı bu baskılara!
Kim bilir belki yediremedi kendine bunca yaşananları.
Oysa ailevi durumları bahane ederek gitti keyf hüsran.
Ve üçüncü ay sonunda ikinci yıldızda kaydı aramızdan
On dört kişi kalmıştık,
Aslen Erganili olupta burada büyüyen Taner'i saymasak.

İlk kavgamızı Halil SÖYLEMEZ İçin yapacaktık.
On dört kişi, yüz elli kişinin arasına dalacaktık.
Kemerlerimizi çıkartık,sobalarımızı hazırladık.
Er meydanına doğru yolla çıktık.
Allah'tan Halil ile kavga edecek çocuk vazgeçti de kavga yapmadı!.
Yoksa pestilimizi annelerimize yollarlardı.
Ne demek yüz elli kişiye on dört kişi dalmak!
Ama biz hiç bir zaman çekinmedik, korkmadık .
Arkadaşımız için yeri geldi dayak attık, yeri geldi gözlerimizde yaşlar aktık.

Ve ilk senemiz çok sıkıntılı da olsa geçti.
İkinci sene aramıza altı kişi daha katıldı.
Dört kişi Dersim'in tarih kokan topraklarından,
İki kişi de Van'ın Erciş yaylalarından.
Artık alışmıştık ortama.
Kimimiz kordun boyu volta atardı.
Kimimiz gece gündüz ders çalışırdı.
Ama her kavgada omuz omuza ,
Her haksızlığa el birliğiyle üstesinden gelmeyi öğrenmiştik.
Hayatın bu acımasız oyununa boyun eğmedik.

Neco vardı bizde ,tarih kokan.
Tarih öğretmeniyle ''vilayet-i sitte '' yüzünden tartıştılar.
En son Neco'yu disipline, yolladılar.
Allahtan bir uyarıyla kaldılar.

Ve Bilal vardı ,
O'nun deyimiyle ''sert iklimin mert çocuğu''
Müzik öğretmeninden kürtçe şarkı istemez mı bu?
Al başına belayı,
Sırf kürtçe şarkı istedi diye bölücüsün dediler.
Neredeyse okuldan def ettiler...

Cihan vardı, biz ona ''CİHO'' derdik.
İlyas SALMAN'ın kopyası.
Okulun başındayken İlyas SALMAN'dediler diye,
Kavga etmişlerdi diğer çocuklarla.
On kişi, iki kişiye dalmışlardı.
Bülent ile Ciho'yu dövmüşlerdi .
Sonra akşam olunca biz yurtta geldik öğrendik.
Yusuf diğer çocukların ifadelerini çok pis aldı.
Ağırdı Yusuf'un elleri şlap diye yapıştırdı tokatı Süleyman'ın suratına.
Çocuk belki de hayatın en sert tokatını yemişti.
Ciho'ya İlyas SALMAN dediğine bin pişman oldu.
Lakin olan olmuştu.
ikinci sene Ciho'yu memlekete sürdüler.
Sonra zar zor liseyi bitirdi,
Belki de bitiremedi bilemem.

Her adımda sanki bizi izlettiyorlardı
Neyin korkusunu yaşıyordu bunlar?
Neden bizi ayrıştırdılar?
Bir ara Mahsum KIRMIZI GÜL gelecekti.
Bir konser mı verecekti bilemem.
Gitmek için yurt yönetiminden izin istedik
"Yok gidemezsiniz" dediler,
Sonra öğrendik ki diğer çocuklara izin vermişler.
Bizde aramızda anlaştık ve yurttan kaçtık.
Gece dönünce kapıları açamadık.
Kendi yöntemlerimizle pencerelere tırmandık.
Sabah olunca disipline sevk edildik.
Bunun gibi garip şeyler yaşadık biz lisede.

Kocaman üç yıl ne çabuk geçti be!
Oysa hiç bitmeyecekti kavgamız,
Hiç bitmeyecekti dostluklarımız,
Hiç bitmeyecekti yaşadıklarımız,
Hayatın cilvesi işte,
Her birimizi savurdu bir yere.
Sonra bir kaç yıl aradık birbirimizi,
Ondan sonra o da tükendi,
Herkes kendi derdine yüklendi.
Şimdi ancak aydan aya, yıldan yıla,
Bir telefonla geçiştiriyoruz
O bitmez dediğimiz sevdamızı.
Ama bu bir gerçektir ki : Ne kadar aramasak ta sormasak ta
Kıyamette kadar unutulmayacak anlarımız var.
Ayrıştırıldığımız bu kavgamızda.

06.02.2018

Abdulsamet İlgin
Kayıt Tarihi : 15.10.2018 13:05:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Lisede geçirdiğimiz sıkıntıları itirafıdır bir nevi!

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Abdulsamet İlgin