“Kağnıdan dökülen başakları
Toplardı dedem, nimet diyerek
Kağnının arkasında yürüyerek..
Kaç kez harmanda geceledi
Yıldızlar düşer diyerek.
Lavaş, çökelek birde toprak tesdide su
Ardından bir ikinci sigarası
Rüzgar beklerken.....”
Ah bre deli rüzgar, eserken hiç sormadın
Yangına mı gidiyorum,
Yanmaya mı..
Ateş hattında buz kesen aşklar
Kılıcın ucunda son umut..
Düştü kaleler bir bir senle ve senin olamadan.........
Sesin olmadan.
Ah bre deli rüzgar seni bekleyen varken dağların koyaklarında
Harman yerinde,
Çiçek bahçelerinde
Sen gençlik başında kavak yelleri
Denizde lodas olmaktasın
Benimse aklımı başımdan almaktasın...
Yağmur rüzgarın etkisiyle düşmesi gerektiği yere değil, kah dallara, kah dağlara en çokta yanaklara düşmede.......Ayrılanların arasına giren ayrılık rüzgarları buluşmaları bilinmeyenlere ertelemede.Gidenler bazen döneceği zamanı söylerken, bazı gidenler ebediyen ayrılıklara eklenmede
Ayrılıklar hasret üstüne, ağıtlar ayrılıklara söylenmede.
İşte bu noktada şiir de bir tür meramı anlatma biçimidir.Söylenenler eksik kalsa da.....yarımlar tamamlanamasa da.........
Kayıt Tarihi : 18.2.2010 14:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ayrılıklar hasret üstüne, ağıtlar ayrılıklara söylenmede. İşte bu noktada şiir de bir tür meramı anlatma biçimidir.Söylenenler eksik kalsa da.....yarımlar tamamlanamasa da.........
bir denizyelini bilirim..
tınaz savrulur ikindi üzeri ıpıl ıpıl..
ne taraftan bilmem
kesilir
babamda sövgünün bini bi para
bir de toprak testinin suyu
akşamdan ayazlayacak
hele yeniyse..
sap kağnısı rütünür çalıya
bir kaç başak
o da kurdun guşun hakkı denmez nedense
Allah yaray,ttığı gulun ırızgını verir der takva ile
bana ne
bu güzel yaşa,nmışlıklar adına
kutlarım gardaaaşş
Kaleminiz daim olsun.
Tebrikler gönülden.
Böyle mısraların üzerinde içten okumak çok güzelde eminim bu şiirin seslendirilmesi de çok hoş olacaktır.
Kutluyorum
TÜM YORUMLAR (15)