1/:
Adı Lütfullah’tı,
Ya da Abdullah...
Ama düşleriyle sevişen bir adamdı o,
Bu sebeple tuzlu tuzlu ölüm terledi,
Yattığı son uykunun kapanmayan gözlerinden...
***
Düşleriyle ölümüne sevişen adam...
Zincirleri paslanmış prangalar takındı döşüne.
Kilitleri kırık odaların kapılarını zorladı,
Üst üste açıldı bütün boyutlar karanlık ortasında,
En sonunda bir sahra çölüne çıktı,
Çığırdığı her türkünün nakaratı.
Haykırdı geriye dönüp herkese:
“Yok mu, yok mu? ”
Bu sese kulak veren yoktu.
Zaten ne duyan oldu onu, ne de anlayan.
Dayan sevişgen,
Dayan düşleriyle sevişen adam...
***
Dayandı Araf’ın ürkünç ıssızlığına,
Düşleriyle ölümüne sevişen adam...
Yalnızlığına da bir bozlak yaktı,
Arkadaşı o bozlaktı.
Aktı usulca kervanların izlerine basarak.
Yalnız bir asker gibiydi ipek yolunda.
Çangıl çangıl ebabil çığlıklarıyla
Bin bir yılda bir geçen ipek kervanları,
Ve dengi baharat yüklü develer,
Şu böğrü altın damgalı atlar bile birer kalp paraydı,
Geçmiyordu hiçbir değer boyutlar ortasında.
Düşleriyle ölümüne sevişen adamsa,
Yitirdiği yüreğinin sikletini arıyordu,
Metrik ölçülerin tartmaz olduğu o diyarda.
Art arda açılmasını sürdürürken kapılar,
Istampada kan gördü sevişgen adam,
Bitkin bir mühürdar gördü...
“Vize vize,” diye inledi kozmik gümrükte.
Mühür ıslak gözyaşıyla, kançılarya yorgun,
Muhafız belalı..
Düşleriyle ölümüne sevişen adam ise
Vurgun mu vurgundu Araf’ın ortasında...
Çaresiz kargısını savurdu,
Ağıt ağıt şerareler doğurdu,
“Sidreyimünteha”nın karşısındaki en sert kaya.
“Merhaba ehli kubur! ”
“Merhaba ya ehli dünya! ”
Kayıt Tarihi : 4.4.2006 14:23:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ahmet Yozgat](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/04/04/16-dusleriyle-sevisen-adam-a-dair-3.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!