Memleketim Ereğli, mahallemse Gülbahçe…
Bu şehirde doğdum ben, bu şehirde büyüdüm.
Çatılarda güvercin, çalılıklarda serçe…
Gül bahçesinde bülbül sesleriyle uyudum!
Yazın koca akarda çimmesi öyle hoştu...
Kış gelince damlardan hep kar kürüdük durduk.
Güzün gönül hazanın yapraklarıyla koştu!
Baharda, sapan elde az mı üveyik vurduk?
Hele o, Sümerbank’ın kestane yaprakları…
Cami avlularında açık mendiller gibi!
Baharda tebahhurdan tüten o toprakları,
Korlaşan gelincikler, yanan kandiller gibi...
Mevsimler gelir geçer hep kiraz der dururduk!
Pamuklansın kavaklar gelir derdik mevsimi...
Tüm zamanlarımızı kirazda durdururduk!
Ereğli’m bir dinlesen ah şu gönül sesimi…
Dolardı tüm bahçeler öbek, öbek elmayla
Tüterdi asumana buhurdanda amberler...
Ak kirazlar bitmezdi toplamayla, yolmayla
Onların sayesinde oldu Hacı Kamber’ler.
Ava gider çil keklik hülyasına dalardık,
Düşünmeye hükümlü yorgun başımız için...
Karda iz bırakmadan sığırcık yakalardık!
Kışın vazgeçilmezi “arabaşı”mız için.
Şimdi onu yazmasam kızar hemşerilerim!
Hani ya “Uzun kabak” yemeklerin hasıydı?
Eksik koyma üstünü çizer hemşerilerim!
Hep onunla silinen damakların pasıydı...
Ulu Cami ezanı, fabrikanın borusu...
Ah, o teravihlerin tadı damaktan gitmez!
Merhum Ferhat Hoca’nın tabutlara sorusu,
Yaşanılan o demler anlatılmakla bitmez...
Elde otuz üçlükle hep ya sabır çekerek
Dolaşırdım durmadan İstasyon Caddesinde.
Beş dakikalık yolu on defa gecikerek,
Yetişiyordum eve hem de son raddesinde...
Ereğli’yi yazmaya kâğıt yetmez, cilt yetmez!
Herkes bildiği yerden birkaç dörtlük eklesin...
Olanı birlemeye mevcut mücellit yetmez!
Merak eden kitabın çıkmasını beklesin...
Anadolu Ereğli’si–1985
Antalya–2012/02 Son düzenlemeler...
Konu resmi: Konya/ Ereğli İstasyon Caddesinde kış…
TDK-SÖZLÜK:
Çimmek: yıkanmak ya da yüzmek
Hacı Kamber: zenginlere takılan lakap (yöresel)
ÜSTADLARDAN:
Piknik için; Sarıca, İvriz ne güne durur,
Avar, avar domates, kabak tutar elini...
Biraz sert eser rüzgâr, kirazlar karşı durur,
Sevdaya dönüştürür, kavuşturur gelini........... Nafi Çelik
Kayıt Tarihi : 6.2.2012 19:59:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Adana postasında elma sattık parlatıp! Gülbahçe köprüsünde ne çok cingil kaptırdık? Tozutan yollarında hep misket yuvarlatıp, Ceviz taşlamak için toyakalar yaptırdık...
![Halil Şakir Taşçıoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/02/06/155-memleketim-eregli.jpg)
Mesut Özbek
Avar avar domates, kabak tutar elini...
Biraz sert eser rüzgar, kirazlar karşı durur,
Sevdaya dönüştürür, kavuşturur gelini... Nafi ÇELİK
Bir dörtlük de ben ekleyerek değerli üstadımın Ereğli kervanını katılmak istedim.
Saygı, selam ve sevgilerimle...
Nafi ÇELİK
TÜM YORUMLAR (18)