150 den 250 ye Şiirlerim

DOST DÜŞMANI / 150

Dili olsaydı gecelerin anlatmaya yetmezdi yirmi dokuz harfin
Uyuyamadığım geceleri ölçemezdi dijital saatlerin

Biriktirebilseydim göz yaşlarımı sulamakla bitmezdi sevgi bahçelerini
Hayalinle geçirdiğim bunca sensiz zamanı bulamazdı bilim adamları

Bana bu yaptıklarınızı yâr düşseydi Gürbüz’ün üstüne şu yüce kırklar dağı
Yapamazdı bu yaptıklarınızı kahrolası dost düşmanı

H.Gürbüz 18.10.1997.

GERÇEKÇİ OL BİRAZ /152

Ben yazıyorum beni Hem de samimiyetle
Bir baksana haline Gerçekçi ol biraz

Ne loto vurur sana Ne de piyango para
Hayal kurma boşuna Gerçekçi ol biraz

Düşünme dünya yalan Yediğin ekmek soğan
Fakire yok ki bayram Gerçekçi ol biraz

Gürbüz kahramanlaşma Kendini her kül sanma
Bir de ha aşık olma Gerçekçi ol biraz

H.Gürbüz.30.12.2013

AYDINLAT BENİ / 153

Gençlik geçti koşa koşa
Yeni geldi akıl başa
Aklar düştü siyah saça
Aydınlat beni aydınlat beni

Açık zihin gönül gözüm
Güler olsun iki yüzüm
Karanlığa bakmaz gözüm
Aydınlat beni aydınlat beni

Her gün yazar hem okurum
Bugün varım yarın yokum
İlim olsun tek yön yolum
Aydınlat beni aydınlat beni

Laiklik özde hürriyet
En güzeli cumhuriyet
Elbet olacak adalet
Aydınlat beni aydınlat beni

Gürbüz'üm derdi milletim
Mis koksun ruhumda tenim
Dostça bu sarılsın elim
Aydınlat beni aydınlat beni

H Gürbüz 15.01 2023.

ÇAL ELİNİ / 154

Sana ayan bu ahvalim
Neyidi günahım benim
Doğuştan yükledin derdim
Çal elini çal elini

Yürümeyen iki ayak
Kalkmaz kollar ne de bacak
Kalpten duâm duysun kulak
Çal elini çal elini

Canım al gücümü alma
Beni kimselere koyma
Yatar kalkmaz şu kafama
Çal elini çal elini

Yok verdiğin derde çare
İlâcı senin elinde
Yoksa Azrail’e söyle
Çal elini çal elini

Kesmem şükrümü dilimden
Sen anlarsın şu bedenden
Çıkmışım senin elinden
Çal elini çal elini

Gürbüz'ün kırık kalbi sende
Sırtım kalkmaz her dem yerde
Çaresi var kesin sende
Çal elini çal elini
H.Gürbüz 13.01.2023.

KALBİMDEN AKAN KARACAOĞLAN / 155

Dönmüştü yurduna sırtını
Dağlarda ovada dolandı
Eğlendi bir obada kaldı
Özü güzel Karacaoğlan

Yatar kalkmaz inat deveyi
Kaldırdı sözü sazın teli
Ünü aştı cümle alemi
Sözü güzel Karacaoğlan

Varıp duraklar kara taşta
Hakkın aşığı vurdu saza
Sözleri aktı dağa taşa
Özü güzel Karacaoğlan

Bal pınarın çamlı başında
Rastlar iki göz iki kaşa
Aşka düştüler ilk bakışta
Sözü güzel Karacaoğlan

Elif oba beyinin kızı
Hemi güzel hem de alımlı
Öldürecek zalim babası
Kaçırdı Karacaoğlan’ı

Kaçırıp muradına erdi
Mutlulukları çok sürmedi
Soysuz pis birinin yüzünden
Ayrı düştü Karacaoğlan

Kırklar mağarasında kaldı
Çok aradılar haber yoktu
Çalar sazı hasreti oktu
Elif Elif Karacaoğlan

Hakka yürüdü elif ana
Dut diktiler mezar başına
Astı sazını dut ağcına
Yetişmedi Karacaoğlan

Her gün gelmesini bekledi
Gözleri bakar açık gitti
Kaldı mezarında gitmedi
Gözü yaşlı Karacaoğlan

Değmesin kimse ah teline
Çalıp söyle rüzgara yele
Türküleri dilden dillere
Söylenir hep Karacaoğlan

Allah’ını bilecek insan
Bilir ki dünya hoş bir yalan
Gürbüz'den aktı sözler birden
Özü güzel Karacaoğlan
H.Gürbüz 10.01.2023.

GÖNLÜMDEN SÜZÜLEN KÖROĞLU / 156

Yılkı yılkı cümle atların
Babası piri Koca Yusuf
Ünü ülke ülke yayılan
Seyisler başı Koca Yusuf

Bolu beyinden Padişaha
Üç at Seç dediler Yusuf’a
At olacak üç asil tayı
Bilerek seçti Koca Yusuf

Kızdı taylara Bolu beyi
Çekti iki gözlere mili
Körün oğlu oldu sonunda
Bizim bu dertli Ruşen Ali

Tuttu babasının elinden
Çıkmadı onun hiç sözünden
İsteyip aldı kır tayını
Zalim Bolu beyin elinden

Dört ay her gün baktı yemledi
Hem taradı hemi yelledi
Asil Kırat müthiş güçlendi
Yağız yiğit oldu Ruşen ali

Koca Yusuf’un iki silahı
Hazırdı öcünü almaya
Koyma sakın oğul ha koyma
Vasiyetim iki göz sana

Git evin olsun Çamlıbel’de
Kimse yenemez sizi orda
Savaş her zaman hak yolunda
Deyip’te öldü Koca Yusuf

Kalkmadı fakire elleri
Kıratının üstüne bindi
Zalimden bac aldı yol kesti
Yiğit Köroğlu Çamlıbel’de

Beşik kertmesi o Nigar’ı
Kıratın terkisine attı
İki aşıklar kavuşunca
Uçup gittiler Çamlıbel’e

Elif Elif hoş yeller eser
Sümbül it burnu çiçek kokar
Çamın kokusu sarhoş yapar
Yurt tuttu oğul Çamlıbel’de

Yosun tutmuş taş pınarları
Mis nane yarpuz kokuları
Çam pürü oldu yatakları
Uyur aşıklar Çamlıbel’de

Kasavet düştü içlerine
Ağalara Bolu beyine
Düğün oldu kırk gün kırk gece
Çalar oynarlar Çamlıbel’de

Gürbüz yazdı size bir destan
Köroğlu’dur bunu yaşayan
On altıncı yüzyıldan kalan
Mertlik şan bize Çamlıbel’den

H.Gürbüz 09.01.2023.

BİLDİGİN KÖY İŞTE / 157

Anlat köyü bakalım
Ne anlatayım ki bildiğin köy işte otururlar üçer beşer köprünün başında okulun bahçesinde ve köyçinde Köprü başında inek alıp dana satarlar okulun bahçesinde erkekler cumhurbaşkanı seçip meclis kurarlar köyçinde gündemde ne varsa mutlaka bir dedikodu bulurlar konuşmak için sonra dağılırlar herkes evlerine

Seni anlat bakalım
Benim neyimi soruyorsun ki herkesin tatlı ve derin uykularının kozasına çekilirken uzun uzun konuşacak bir arkadaşım yok benim

Köyü anlat bakalım
Bildiğin köy işte nesini anlatıyım mevsimine göre sabah kalkarlar ineğini olan sığıra sürer kimi tarlaya gider kimi bahçeye ilkbaharsa madımak mantar toplamaya giden olur yazsa kuşburnuyla Zuvala genelde hep yaşlı insanlar zaten işe gücü yetmeye nin çenesi çok olur sonunda gene aynı yerlerde birikip başlarlar sohbete

Ya sen
Yok benim uymaz kafam onlara almaz sohbetlerini ben koca köyde yalnız hissederim kendimi bilirsin beni okurum beni etkileyen bir kitabı okuyup bitirince elimden bırakınca düşündüklerimi paylaşacak bir arkadaşım yok benim

Anlat köyü ne zaman güzel olur güzel mi güzel olmaz mı bildiğin köy işte üç tarafı orman yeşillikler içinde yazın kalabalık cıvıl cıvıl doluşurlar hanelere tatile gelenler kiminin geleni gideni çok olur kiminin kapısını açan bile olmaz üzülürüm düşününce herkes ufak tefek işinde gücünde uzun boylu bag bahçe işi yok bizde herkes evinin önünde

Ya sen
Aslında üç arkadaşı olan çok zengin biri sayılır ben kalabalık içinde yapayalnızım hani bir nisan yağmurunda ıslanıp şiddetlenince kaçıp bir serperek altına gülüşerek seyredecek bir dostum yok benim

Uzun uzun anlat bakalım bana tavuğun cücüğünü kedisini köpeğini kuşunu kavgasını kavğasını çiçeğini böceğini kuzusunu eşeğini deresinin tepesini eşmesini çeşmesini gecesini güneşini ayını yıldızını lapa lapa yağan karın rüzgarını toprak kokusunu çok özledim bekle beni bir gün geleceğim

Anlatmaya ömür mü yeter çok uzun hikaye bu çabuk gelsen çayımızı içerken konuşsak olmaz mı

H.Gürbüz 20.02.2023.

DİYARDA / 158

Gün boyanmış kızıla
Korkma sen karanlıkta
Yine sensiz bir akşam
Yalnız uzak diyarda

Yüzüm gülmez azapta
Dudaklarımsa kuru
Yanar sönmez yüreğim
Aşkının harmanında

Gürbüz'ün aşk ataşı
Dinmez gözünde yaşı
Durduğu yer su başı
İçmez sen olmayınca

H Gürbüz.21.10.1996.

KAVAK YELLERİ / 159

Vardır ya bilir misiniz
Koşmak isterken koşamadığın
Sevmek isterken sevemediğin
Söylemek isterken lal olduğu dilin
Bolken zamanın vakit bulamadığın

Kavak yelleri tutturmadı ellerini
Zalim ayrılık çölü kuruttu çiçeklerini
Silemedi zaman Gürbüz'de sevgini özlemini hasretini
Este getir bana yârin gül kokusunu
Doluversin içime kavak yelleri

H.Gürbüz.07.08.1996.

BURALARDAYDI / 160

Ağlayanın malı gülene fayda etmez
Sevmeyen sevilir mi elbette sevilmez
Köyümden geri dönesim içimden gelmez
Hayalimin de çiçeği buralardaydı

Şehirde araba sesleri kalabalık
Ölümleri gördüm gencecik çoluk çocuk
Hasretim şimdiden sana hayatım boşluk
Gençliğimin de çiçeği buralardaydı

Gürbüz'ün şu yaşadığı kar ile boran
Yüzünde tebessüm seni andıkça kalan
Hatıralar selidir gözden kalbe akan
Ömrümün tek ilkbaharı buralardaydı
H.Gürbüz.18.08.1996.

161 / KEŞKE GELMESEYDİM KÖYÜME

Gurbette bir sevda ki düştü içime
Memlekete sılaya hasretlik işte
Emeklerim de büyüyordu fikrimce
Keşke gelmeseydim köyüme

Kavakla söğütler dikmiştim kıyıma
Bağımda üzüm vardı bahçemde elma
Nereye gitmiş bunlar yirmicik yılda
Keşke gelmeseydim köyüme

Baktıkça ağladım ben de buralıyım
Bir karış sınırdan ne istemiş dayım
Hayaller bitti ümitlere ağladım
Keşke gelmeseydim köyüme

Gürbüz kalmadı hakkı haklıyı güden
Bozuldu çağlarımız kalmadı düzen
Eskidenmiş büyüğü küçüğü bilen
Keşke gelmeseydim köyüme
H.Gürbüz.25.06.1996.

ÖZLEDİM SENİ / 162

Öylesine nedensiz duygusallaştım ki
Gecenin bu saatinde sen düştün aklıma
Kestane karası gözlerin çöktü üstüme
İlerledi göz bebeklerimin içine
Kapattım gözlerimi hapsettim içime

Gürbüz'ün çok mutlu huzurluyum seninle
Akıp gittin ruhumdan sıcacık içime
Uyuyunca sende çıkıp gidersen eğer
Ruhum hiç uyumaz düşer peşine, gitme
Ne olur gitme kal bu gece de benimle
H.Gürbüz.20.01.2014.

HAYDİ ŞİMDİ GEL / 163

Haydi şimdi gel kalbim sendeyken
Yüreğim arzularım içimi tırmalarken
Yaylalar yeşilken çiçekler açmışken
Ben gençken hatırlarken hayalini
Saçlar beyazlanmadan haydi şimdi gel

Benimlesin ya hayalin yetmiyor
Kokarken aşkın rüzgârda denizde
Güneşte ve ayda uçan kuş sensin
Elime batan dikende seni geldi sanırım
Her köpek ürüdükçe Gürbüz'ün çöllerde
Cayır cayır yanmadan haydi şimdi gel
H.Gürbüz.15.11.2013.

ESME SAMYELİ / 164

Tarlamızda bütün ümitler
Poyraz değil samyeli eser
Ot oluyor bütün emekler
Esme sende esme samyeli

Devlet tohumu pahalı verir
Ekinlerimiz süt daha er
Çocuklarımız hep aç kalır
Esme sende esme samyeli

Çiftçilik hep bir kumar işi
Ütemez oldu hiçbir çiftçi
Karı yağmuru yıl iyi şimdi
Esme sende esme samyeli

Gürbüz üm geç kalırsa poyraz
Kış gelir bize soğuk ayaz
Unsuz ekmeksiz mutlu olunmaz
Savurma hayallerimizi
H.Gürbüz.19.06.1996.

ATAM VATANIN / 165

Söylenen vaatler hayalle yalan
Kumar oynuyor içimizde yılan
Haram sizlere okuduğun kuran
Yine de bölünmez Atam vatanın

Doğru olan yoldan uzaklar şimdi
Yalan politika yapıyor dili
İçimiz bölücü militan gizli
Yine de bölünmez Atam vatanın

Titrer düşmanlar baktıkça tarihe
Vatanda milletiz senin sayende
Kan gözyaşı döken kardeş kardeşe
Yine de bölünmez Atam vatanın

Gürbüz'ün izi Atatürk'ün izidir
İlmiyle yandığım Bektaş Veli'dir
Demokrasi bizlere gerçek yoldur
Bulup yürüyene cennet vatanın

H.Gürbüz.10.03.2021

SILA / 166

Yakın olsam şimdi yüce dağına
Kapı dışı gurbet gözüm yolunda
Hasretim ben memlekete sılaya
Döner gökyüzünde şahinin senin

Suların başı hayalimde benim
Çökmüş ki içime hasretim gamım
Anı doluyum ümitle yaşarım
Öter kekliklerin yamaçta senin

Şöyle bir baktım da resminde sana
Gelin gibisin nazardan sakın ha
Kar gelinlik gibi yüce dağına
Ceylanlar gezinir yüzünde senin

Gürbüz'ün kaderi eğmiş boynunu
Papatya gül çiçeklerin soyunu
Koyunu kuzusu içer suyunu
Varıp kavalımı çalasım gelir

H.Gürbüz.25.04.1996.

ÇOBAN KARDAŞ / 167

Bulandı hava rüzgârla karışık
Eğildi toprağa yere yapışık
Çoban ıslanmaya zaten alışık
Kötü senin işin ey çoban gardaş

Çakan şu şimşekten tüyler ürperir
Gökten alır yere çarpar serptirir
Çöktü sis dağlara kurtlarda gelir
Kötü senin işin ey çoban gardaş

Olanın babası gider elbette
Göbelin anası ağlıyor evde
On yaşında belki sürü peşinde
Kötü senin işin ey çoban gardaş

Yoldaşım olur rüzgâr dolu ve kar
Çiğ düşer üstüne güneşi yakar
Gürbüz çok ıslandı donuna kadar
Kötü senin işin ey çoban gardaş
H.Gürbüz.03.03.1998.

BİRER BİRER / 168

Bir kuşağın insanları
Kayboldular birer birer
Sonbahar yaprağı gibi
Döküldüler birer birer

Kalanları korku sardı
Düşünürler birer birer
Sıra bilmem kime geldi
Tükendiler birer birer

Ahretin kapısı açık
Gideceğiz açık seçik
Kimi iyi kimi kötü
Anılırlar birer birer

Söz geçmez ki Azrail’e
Gürbüz’üm getirdi dile
İki vah bir şap vur dize
Uçuştular birer birer

H.Gürbüz.21.11.2013.

169 / DOMUZ GELDİ KÖYÜMÜZE

Tekilken inanmadı kimse
Bir olup öldürseydik keşke
Ordu bile kurdu meşede
Domuz da geldi köyümüze

Köylünün mahsulüne ortak
Yakında tüccar mı olacak
Sınır bozup şer bulaşacak
Domuz da geldi köyümüze

Bazı tek gelir bazen sürü
Nohut mısır çiçek türküsü
Adamdan bile yok korkusu
Domuz da geldi köyümüze

Kılçıksız buğday ekmez olduk
Çiçek gibi sararıp solduk
Sıcak yatakta yatmaz olduk
Domuz da geldi köyümüze

Zararı çok bir çare bulun
Hacı Gürbüz Sorkoğlan köyüm
Hak etti bak vurun öldürün
Domuz da geldi köyümüze

H.Gürbüz.25.05.1996.

170 / KIRKLAR DA KIRKLAR

Kalemin ucunda hislerim
Aşkın sinemde dolu Alim
Ruhu uçuruncaya kadar
Benim gözüm kırklar da kırklar

Halil İbrahim’in kurbanı
Fatma ana sersin sofranı
Zeynel Abidin sun lokmanı
Benim gönlüm kırklar da kırklar

Yetmiş iki şehidişuda
Kerbela da görüldü dava
Kurban Hüseyin insanlığa
Benim gönlüm kırklar da kırklar

Kul elinde oyuncak olma
Hüdâ aşkım sanadır sana
Gözüm yok ki dünya malında
Benim gözüm kırklar da kırklar

Gürbüz'üm ruh sükutu arar
Ehlibeyt seven Allaha yâr
İçten ol tevessüle yönel
Benim gönlüm kırklar da kırklar

H Gürbüz 06.04.2021.

SEVGİ ALİDİR ALİ / 171

Vatanın genci açsana gözünü
Kanın asil çevir yola yüzünü
Geçir şanlı tarihine sözünü
Bize kalan ebedi sevgidir sevgi

Adını sorarsan Aslan Ali'dir
Soyadı bizlere Bektaş Veli'dir
Kabrine gidersen anıt kabirdir
Bize kalan ebedi sevgidir sevgi

Gürbüz dönüyor dünyada bir duman
Yolundan saptıysan geri dön aman
Gerçek ölmez yüzler değişir inan
Güneş gibi doğacak Ali'dir Ali
H.Gürbüz.02.02.2012.

YENİ SÖYLEDİM / 172

Dilimde şarkı kalbimde ritimdi
Saklı yürekte söyleyemedim ki
Yıllar oldu terk etmedi hayali
Ona sevdiğimi yeni söyledim

Kestane karası siyah gözleri
Bakınca şu kalbimi deldi geçti
Asırlar boyu ruhumda gizliydi
Ona sevdiğimi yeni söyledim

Açıldı bak pandoranın kutusu
Saçıldı iyi kötü geçmişin hepsi
Ne olacak sana bana şimdi
Ona sevdiğimi yeni söyledim

Yaşam ölüm arası bir saniye
Mevsimleri uyuttum beşiğimde
Gürbüz'üm özlem biter mi içinde
Ona sevdiğimi yeni söyledim

H.Gürbüz.08.08.2012.

173 / BAKTIĞIN YERDE OLSAM

Yüreğimde hasretin
Kalbimde bu özlemin
Bağlı ayağım elim
Can sevgili gelmedin

Ruhum istiyor seni
Kulağın duysa beni
Esans kokulu teni
Sarılıp sarsa beni

Senin dilin bal olsa
Sözlerin sevse beni
Baktığın yerde olsam
Gözlerin dövse beni

Yıldız kaydı aşk gibi
Ay gibi gördüm seni
Beni ısıt Gün gibi
Gülerken görsen beni

Gürbüz'üm olan buydu
Beklerken hayat doldu
Yaşanan mazi oldu
Gelip te gömsen beni
H.Gürbüz 30.05.2021

YAĞMUR BULUTU / 174

Melül leştin yine yağmur bulutu
Bak bana kızıp ta gürleme sakın
Duyurma feryadımızı kimseye
Gel biz ağlayalım senle birlikte

Kuru toprak çiçekler seni bekler
Benim bekleyenlerim yok gittiler
Canlansın seninle kurumuş güller
Gel biz ağlayalım senle birlikte

Gözyaşını biz nimetten biliriz
Bizlerse özlemden dertten dökeriz
Bir aşk işte o duygusuz vicdansız
Gel biz ağlayalım senle birlikte

Gürbüz'ün yarası kanar derinde
Çamlı seki âsu gezdi peşinde
Senden sakladı aşkını dilinde
Gel biz ağlayalım seninle birlikte
H.Gürbüz.02.06.1997

175 / UYU GÜZEL UYU SAKIN UYANMA

Çırpınmış yorgun yüreği yaralı
Hıçkırıklar dinmiş gözleri yaşlı
Gül yüzü masum yastık arkadaşı
Uyu güzel uyu sakın uyanma

Hasretlik acısı ölümden beter
Rüyalar içinde mutlu ol yeter
Ne güllerin kurur ne diken batar
Uyu güzel uyu sakın uyanma

Acı çeker uyanınca sonradan
Kalkamazsın bir kaç saat yataktan
Ağlar gözlerin hiç sana sormadan
Uyu güzel uyu sakın uyanma

Gürbüz'üm anlar aşığın halinden
Esirgemez bir şey gelse elinden
Yardım edemez sana cümle alem
Uyu güzel uyu sakın uyanma
H.Gürbüz.15.08.1996

DUYARMOLA / 176

Canı bülbül gezer teni kafeste
Dertlerim aklıma geldi bu gece
Yatsam ağlasam şu saret'dedede
Acep nazlı yar beni duyar mola

Örgülü bir hüzün bağlı içimde
Aşık oldum bahçendeki güllere
Baktıkça acısı vurdu yüzüme
Acep nazlı yar beni duymaz mola

Gözyaşı yenilmez taşıp akınca
Kara gözler hışım ile bakınca
Anılar geldi yüreğimin başına
Acep nazlı yar beni duyar mola

Gönül bir deryadır dolar eksilmez
Can dediğin kuştur tende üzülmez
Pak gönlüme kinin mekan bulamaz
Acep nazlı yar beni duymaz mola

Kurudu çeşnim yaşı silmez oldum
Kırklara varamam uzundur yolum
Yataklara düştüm bak sensiz sonum
Acep nazlı yar beni duymaz mola

Gürbüz'ün özlemi başına bela
Hasreti kanıyor yürekte yara
Bir gün karışırsam kara toprağa
Acep nazlı yar beni duyar mola
H.Gürbüz.21.03.2020

AĞLIYORUM / 177

Duyarsan kalpten bu sözlerimi
Sanadır duyguların sitemi
Çok mu gördün bir kere gülmemi
Ağlıyorum duyuyor ‘musun

Uyuyorsan uykuların kaçsın
Düşüncelerin hep bana aksın
Gülmesin o bensiz gül yüzlerin
Ağlıyorum duyuyor ‘musun

Gürbüz'üm bırak yapma sitemi
Çok özledin bu halinden belli
Gözlerin daldı uzakta şimdi
Ağlıyorum duyuyor ‘musun

Ayrılık acısı gönüller beraberce
Parçalansın kalplerimiz ikimizin de
Hayalimi kovala hep senin peşinde
Ağlıyorum biliyor ‘musun

H.Gürbüz.01.07.1996

SÖYLETME ARKADAŞ SÖYLETME BENİ / 178

Şu içim yanıyor dumanım tütmez
Sevdam bedenimde dışarı çıkmaz
Irmaklar aksa da ateşim sönmez
Söyletme arkadaş söyletme beni

Bazen karşılaşır karşımda durur
Yüzü güler gözleriyle konuşur
Söylemek istesem dilim yapışır
Söyletme arkadaş söyletme beni

Rüyalarımda hep onu görürüm
Eli elimde cennete yürürüm
Uyanınca beni bir ben bilirim
Söyletme arkadaş söyletme beni

Gürbüz'e ceza mı söyle yaradan
Çıkmadı bu kalbimden hiç bir zaman
Onsuz yaşadığım bu dünya yalan
Söyletme arkadaş söyletme beni
H.Gürbüz.18.03.1996.

SENİ VEFASIZ / 179

Öyle kaydınki zaman ellerimden
Ne yapsam tutamadım bir yerinden
Unutamam sevdiğimi kalbimden
Unutur mu sandın seni Vefasız

Ağardı saçlar kıvırıştı yüzüm
Sensiz gülmedim hep ağlıyor gözüm
Kadehlerde masada bitti ömrüm
Unutur mu sandın seni Vefasız

Ayyaş da koydular adımı benim
Anlamaz kimseler neden içerim
Öldürmüyor tanrı beni neyleyim
Unutur mu sandın seni Vefasız

Bir seni sevmiştim gençlik çağımda
Her akşam hayalin rüyalarımda
Aşık Gürbüz'ün ölmedikten sonra
Unutur mu sandın seni Vefasız
H.Gürbüz.18.03.1996.

180 / KAR YAĞMIŞ KALBİNE

Bitmek bilmez sonsuz umutlarım
Bana diyor ki acele etme
O gözler seni sevecek bir gün
Elbette diyordu bir şekilde

Kim bilir belki yürekten sever
Ya da o tatlı diliyle sever
Olmadı hep hayalinde sever
Sever yalanda olsa diyordu

İnandım o kara gözlerine
Çok üzüldüm dediğin sözlerine
Kalsın bu aşk davam mahşere
O söyledi ben tükendim işte

Gürbüz'ün hüzün çöktü içine
Yansıttı bak kalbini diline
Vurmuşlar onun duygularını
Kar yağmış kalbine ve yüreğine

H.Gürbüz.29.08.2014

SENİN ESERİN / 181

Gördüğünde beni neden şaşırdın
Bu gördüğün benim senin eserin
Bak gör ne hallerde bıraktın beni
İşte bu benim bak senin eserin

Gözümün önünden bir gün gitmedin
Hasretine yandım geri dönmedin
Sevgim günden güne arttı bitmedi
İşte bu benim bak senin eserin

Yaşıyorsam inan tesadüf belki
Ölüm yorgan olsa örtünürdüm deli
Gördüm de sevindim mutlusun sanki
İşte bu benim bak senin eserin

Git artık ne olur kendi yoluna
Dayanamaz sarılırım boynuna
İlk sevmiştim neler geldi başıma
Gürbüze yeter artık senin eserin
H.Gürbüz.07.07.1997.

182 / SEVGİLİLER GÜNÜ AKŞAMINDA

Seyrederken etrafı penceremden
Alaca kar düşmüş karşı dağlara
Düşüncelerimde bir tek sen varsın
Sevgililer gününün akşamında

Suskunum karamsar düşüncelerim
Uzaktasın bomboş durur ellerim
Duygularımla seninle sensizim
Sevgililer gününün akşamında

Akşamın tan karanlığı çöküyor
Önemli bir gündü bitti bir tanem
Umutlarım vardı günü süsleyen
Bitti sevgililer günü akşamında

Gürbüz'ün çöktü gece hayâline
Çok acıları var derinliklerinde
Ümitler besler seherde güneşe
Sevgililer gününün akşamında
H.Gürbüz.24.02.2012.

MAVİ GÖZLERİ / 183

Bilmezdim ki ben bu derde düştüm düşeli
Ruhumu sarmış şu renklerin mavisi
Etkiler oldu gelmişimi geçmişimi
Baktıkça bana boncuk mavisi gözleri

Yakamozlar gibi pırıldar çöl gönlüme
Köpük köpük dalga dalga vurur kalbime
Kaçacak yer bulamadım kendi özüme
Akar içime deniz mavisi gözleri

Kuşlar gibi uçtum gökyüzüne özgürce
Sığmaz asi yürek ovalara göllere
Güneşi batırdık bakışarak göz göze
Kanıma işledi gök mavisi gözleri

Gürbüzü bir mecnun edip çöllere salan
Unutma beni mavisi menekşe alan
Serap olup ruhumu hayallere salan
Sıcacık o tatlı bakan mavi gözleri

H.Gürbüz 04.08.2022

YOKSUN / 184

Akşam otururken bu balkonda
Rüzgar da okşuyor saçlarımı
O kadar sessiz şimdi buralar
Gezdiğin yerlere bakıyorum
Yoksun

Bazen yalnızlıkta güzel böyle
Dalmış şu gözlerim yıldızlara
Doldurdum seni yalnızlığıma
Alıştım özleme hasretine
Yoksun

Bu yıl unutmak kolay olmadı
Zaman geçtikçe daha da koydu
Ne kadar zor oldu kara gözlüm
Nasıl özledim seni bir bilsen
Yoksun

Geleceksin bir gün biliyorum
Yürüyüp çıkacak şo yokuşu
Elinde çantası kalbinde ben
Aşkı yaşarız ah bir gelirsen
Yoksun

Gürbüz'üm buda benim hayâlim
Olsun diye de haktan dilerim
Boynu bükülmüş elimde resmin
Sarılıp yürekten sessiz uyurum
Yoksun

H.Gürbüz.11.01.1996

185 / SENSİZ ÜŞÜYOR GÖZLERİM

Ne haldeyim bilmiyorsun seni görmeyeli
Gönlümde öyle sonsuz fırtına koptu ki
Dağlarımı sis basar göremem her şeyi
Yanan kor kalbime karlı buz tutmuş gibi

Seni görmeyince üşüyor bu gözlerim
Düşer denizlere gök mavisi gözlerim
Seni hayal edemezsem ruhum sıkılır
Boynuma bir ilmek geçmiş idamlık gibi

Seni görmeyeli yürümeyi unuttum
Yürüsem gitsem kimlere giderim ki
Gürbüz gelemiyorsa sen gel gönlüme
Gönlünden gönlüme yıldız kayarmış gibi
H.Gürbüz.12.01.2013

186 / DERYALARA DALIYOR GÖZLERİM

Geldin gittin sana yine hasretim
Gözlerinle buluştu bu gözlerim
Utandık bir tek kelime etmedim
Deryalara dalar mavi gözlerim

Kendi düşünceme derine daldım
İçim doluyor tıkandı boğazım
Neden böyledir söylesene tanrım
Deryalara dalar mavi gözlerim

Aşkın çok zor kanıyorsun içimde
Atsalar da sensiz beni denize
Özledim gönlüm dolaşır çöllerde
Deryalar oluşur mavi gözümde

Her gün hayalimde duayla ismi
Gürbüz'üm bir ümitle seni sevdi
Beler beşiğe özlemi hasreti
Deryalara dalar mavi gözleri
H.Gürbüz.29.03.1996

KAÇ YAZAR / 187

Sabaha kadar konuşsak yada konuşmasa küsüp sussak ne yazar
Sen bu yaptığınla benim içimden neleri sildiğini bir bilsen

Masumiyeti sevgi mi içimde çocukça özlemi öldürdün ya
Sessiz sedasız içimde karanlık kuytularda bende ölüyorum

Sabah güneş parlasa çiçekler açsa kuşlar söylese türküleri
Gürbüz'ün bütün derdine çare hasretine ilaç olsan kaç yazar

H.Gürbüz.26.07.2013

KAYIP ŞEHRİMSİN / 188

Sen benim ruhumda bulduğum kayıp şehrimsin taşınla, toprağınla yedi veren gülünle her sokağını, yolunu güneşini, ayını yağmurunu, karını bildiğim

Gözüm kapalı gelip sığındığım güzeller güzeli gözlerinde gökkuşağı gibi her güzelliği her rengi kalbimde bulduğum

Bir tek benim bildiğim benim sevdiğim özlemle hasretle beklediğim gönül şehrimin anahtarı bir eksiklik var bu günlerde

Gürbüz'üm kırdım seni galiba hem sustun hem de yoksun gel de aç artık şu gönül kapımı çözülsün şu gülümsemeyi unutan bu gülücüklerimin bağı

H.Gürbüz.17.11.2013

DÜŞÜN / 189

Öyle bir varlıktır ki yenmez içilmez bitmez ölümsüz öldürülmez
Düşün

Havadır o hayata can suyu gibi toprağa olmazsa yaşam zor ha
Görünmez

Onsuz insan yaşamaz yakalarsa ruh yaşlanmaz doyulmaz hiç bıkılmaz
Hissedilir

Kışın çiçek açtırır yazın karda yağdırır ölünür onun yoluna güçlüdür
Yenilmez

Dert olur içten içe sevinç o verir neşe hayal olup girer düşe Gürbüzüm mekanı kalptir
Düşün

H.Gürbüz.06.06.1999

ACININ RENGİ / 190

Yaşarken yalan dünyada duygularımın alıp götürdüğü dev dalgalar seliyle bendeki sen

Benim için sen zemheri ayında çiçek çölde çağıldayan su gibi ümidimdin sen

Soğuk kış gecesinde suların buz olduğu soğukta kibrit alevi kadar bana ateşimdin sen

Ayın olmadığı gecede zifiri karanlıkta kalıp ruhumdan ruhuna saçılan ışığımdın sen

Küçücük umutlarımda her yer gurbet, hasretlik bakıp deryalara daldığım hasretimsin sen

Hatırlarken seni yüzümde tebessüm gözümden süzülüp dökülen yaşımsın sen

Biliyorum yaşamın bir de sonu olacak üstüme atacağın toprağımsın sen

Belki de sen yoksun duygularımın alıp götürdüğü hayal bahçemde büyüttüğüm Gürbüz'ün acısının rengisin sen

H.Gürbüz.02.10.1996.

AYRILIK ZAMANI / 191

Güler yüzlü güzel günler
Sular gibi geçti birden
Bitmez sandık çok günleri
Geldi ayrılık zamanı

Boş sözlerle oyalandık
Sakladık biz sevdamızı
Hasretlikte düştü artık
Geldi ayrılık zamanı

Gözle kalp sevdi sevişti
Seninle güzel sır gibi
Aşkı tende yaşamadan
Geldi ayrılık zamanı

Gürbüz'ün sevgi şu özü
Ağlasın bu iki gözü
Kalbe düştü aşkın közü
Beklemekte düştü sere.

H.Gürbüz.20.08.1996

ÖLÜRÜM İNAN / 192

Aşkı mı sevgi mi sana sunmuştum
Gözlerine dalıp huzur bulmuştum
Anladım ‘ki sende ben hiç yokmuşum
Sensiz ben yanarda ölürüm inan

Kırdıysam eğer ben bilmeden seni
Affetmem kendimi solarım inan
Bağışla elbette dönerim geri
Yoksa bu derimi yüzerim inan

Ayrılamam benle güzel sohbetin
Tatlı tatlı konuşuyor o dilin
Sıcak sarılan bana bu ellerin
Çekersen ben düşer ölürüm inan

Gürbüz'üm kuzu gibi ararım seni
Yaprakların dökülür güz mü geldi
Ayrılık rüzgarı estirme deli
Perişan oluruz ikimiz inan

H.Gürbüz.12.09.1996

DİYEMEDİM / 193

Kalpten düşünürken seni
Giriverdin içeri
Kalabalıktı yanım
Hoş geldin diyebildim

Anadolu genciyim
Çekindim söylemeye
Sevdamızı konuşma
Gözler anlatsın kalbe

Ellerin elimdeyken
Gözlerine dalmıştım
Bakamadım çekindim
Gitme kal diyemedim

Geldiğin hayal bana
Sözler dilin ucunda
Biraz kal demek için
Gitme kal diyemedim

H.Gürbüz.10.06.1996

194 / AZRAİLİM OLDUM KENDİ KENDİME

Tabancam elimde parmak tetikte
Yaşam ölüm arası bir saniye
Bu savaşta kazanan olmaz belki de
Azrail’im oldum kendi kendime

Terk ettin beni de yüzüm gülmüyor
Yaşama sevinci geri gelmiyor
Kurtuluşum intar aklım ermiyor
Azrail’im oldum kendi kendime

Dar günümde terk etti dostlarımda
Yardımını kesti ulu tanrı da
Bakışın gülüşün hâlâ aklımda
Azrail’im oldum kendi kendime

Gürbüz'üm kimseler anlamaz beni
Yâre anlatmaya dönmedi dili
Kalbe batan onun gülü dikeni
Azrail’im oldum kendi kendime

H.Gürbüz.29.08.1998.

SANA BEN / 195

Kimseye söylenmemiş en güzel sevgi sözleri arıyorum söylemek için sana ben

Yâre verilmemiş en güzel çiçekleri büyütüp vermek istiyorum sana ben

Miski amber gibi kokmanı koklayıp ta doldurmak istiyorum içime seni ben

Kimsenin aşık olmadığı kadar sevmek aşık olmayı istiyorum sana ben

Kimsenin duymadığı kadar gurur duymak gururlanmak istiyorum sana ben

Gürbüz'üm sevgiyle eğilmek eğmek istiyorum sevgine bu başımı sana ben

Ezim ezim ezilmek istiyorum bize beslediğin sevgiye sevgime sana ben

İmbikten damla damla dökülen aşk şarabı olmak istiyorum ebedi sana ben

H.Gürbüz.17.08.2013

YAZ AŞKIM / 196

Anlamazdım baharı yazı
Ağaçlarda yeşili alı
Kuşların cıvıl cıvıllığı
Sevdaymış tattığım yaz aşkım

Bir zamanlar derttin içimde
Akıp doldun yıllarca içime
Benzer kazanda ki sütlere
Piştikçe taştın sen yaz aşkım

Yaz güzeldi seninle tattım
Yağmurla birlik olup yağdım
Nasıl bitti yaz anlamadım
Rüzgar gibi geçtin yaz aşkım

Beklerim her yazı aylarca
Sarar hayallerin sıkıca
Gürbüz seni unutur sanma
Beklerken özlemim yaz aşkım

H.Gürbüz.05.05.1997.

SANA GELDİM / 197

Bugün dağa taşa sığmadım
Kırkları sulardı göz yaşım
Bu derde çare bulamadım
Günaydın gı ben sana geldim

Bir kaç eve girdim soğuktu
Kalplere baktım yerim yoktu
Açmasan kapını sende kov
Günaydın gı ben sana geldim

Bu gece hiç uyuyamadım
Kırdım attım yanlışlarımı
Benim canım can arkadaşım
Günaydın gı ben sana geldim

Aşk acıdan başka nedir ki
O da zaten Gürbüz’e düşer
Can dostum derdi anlatmaya
Günaydın gı ben sana geldim
H.Gürbüz.20.10.2012

ÇİRKİNİM / 198

Sensizlik içimde acıyan yara
Duygusuz kalbinde cefa ve haya
Tertemiz sevgime düşerse riya
Bana hayat sensiz özlem çirkinim

Çaresiz ümitsiz deli gibiyim
Bir bilsen poyrazım aşkın yeliyim
Açık ol sevmiyorsan de biliyim
Sensiz hayat bana zindan çirkinim

Gürbüz'ün bak böyle sitemli dili
Gözler bakınca kalplere ne derdi
Bu sevdamız bize güldü dikendi
Sensiz hayat bana ölüm çirkinim
H.Gürbüz.13.04.1997.

DÜŞÜNDÜR BİZİ / 199

Nerede sakladın bu karı şimdi
Baharı beklerken üşüttün bizi
Anlıyorum kızdın sen bize gayri
Karınla dolunla düşündür bizi

Suçlu kulların suçunu hiç bilmez
İstemezlik çok bu dünya durulmaz
Gücü yetmez korkma seni dövemez
Yağmurla selinle düşündür bizi

Kanlı pislik piçlik dolu dünyamız
Dünya malına taptı kör kulunuz
Atam Atatürk'e çamur vururuz
Kasırga depremle düşündür bizi

Yanmayan ocağın dumanı tütmez
Çobansız sürüyü kurt mu dağıtmaz
Gürbüz'üm kuluna gülün mü yetmez
Erenle ermişle düşündür bizi
H.Gürbüz.01.03.2013.

ÖLDÜRME BENİ / 200

Bakışın sertelmiş kınalı kuşum
O sevdan kalbimdir öldürme beni
Gökyüzünde özgürce uçar iken
Kırıp kanadımı düşürme beni

Rüzgarım koparsın saçını senin
Gelir de sazıma tel olur belki
Sevdan avım avcında benim senin
Tutulup kartala öldürme beni

Gidiyorsan sana olmaz sitemim
Fidan gideceksin açsın güllerin
Mutluluk seninse duacın benim
Soldurup gülünü öldürme beni
Gürbüz'ün yürekte açar çiğdemi
Özgürlüğe saldı tüm bülbülleri
Aydınlığa uçup dönmesin geri
Karanlıkta kalıp öldürme beni
H.Gürbüz.10.03.1996.

201 / KAHVERENGİ GÖZLERİNE

Bana izin vermedin
Giremedim kalbine
Kalbimse kayıverdi
Kahverengi gözlerine

Kuru yaprak üstüne
Bir damlacık göz yaşı
Düşerse ben ağlarım
Kahverengi gözlerine

Düşünür oldum kalpten
Özlüyorum yürekten
Hayalimde dalarım
Kahverengi gözlerine

Kovsan da boşa artık
Düştü Gürbüz peşine
Çoktan köle gibiyim
Kahverengi gözlerine
H.Gürbüz.21.01.2011.

HAYAL BAHÇEM / 202

Hayal bahçem benim gonca gülümü
Kavurdu samyeli gibi yar benim
Yıllarca uzattım sevgi kolumu
Kıyıp yaktı acımadan yar beni

Canım dedim canım verdim eline
Misafir oldu ruh gönül evine
Unuttun mu hayalimiz nerede
Vazgeçip gitti acımadı yar beni

Çekti gitti benden hasret yoluna
Kaldım bende yalnız özlem yurdunda
Kara gözleriyle beni kuytuya
Attı gitti acımadan yar beni

Bir gün olsun vaz geçmedim sevmekten
Sevgi büyüttüm emekle yürekten
Ne kazandın sevgimizi kesmekten
Kurban etti acımadan yar beni

Gerek yoktu böyle bunca yalana
Alıştırmasaydın keşke yanına
Arkadaş dost yârim olmuştun bana
Silip gitti acımadan yar beni

Kırklar dağı bakar oldum karşımda
Gürbüz’ün sevda dolmuş başında
Mutlu olsun hayal bahçem dünyada
Mecnun etti acımadan yar beni
H.Gürbüz.02.06.2017.

UMUTTUR KANIM / 203

Sen neden acımakla bakıyorsun
Kendini çok farklı mı sanıyorsun
Neden kardeşim ayrım yapıyorsun
Aynı insanız aynı

Engelliyim engel aşmak amacım
Umuttur kanım ümitle yaşarım
Her sabah yeniden doğar güneşim
Aynı insanız aynı

Yoktur sanma benim elim ayağım
Özümden yükselir tanrıya elim
Aşım ekmeğim kendi alın terim
Aynı insanız aynı

Sorkoğlan'dır köyüm mekanım benim
Gürbüz oynayıp burada gülerim
Kırklara bakıyor pencerem evim
Aynı insanız aynı
H.Gürbüz.12.03.1996.

GÜL DERLER / 204

Kızınca kopartıp atsan da beni
Elinden gül düşmüş baksana derler
Kirletemezsin sen bırakma beni
Gül güldür cümle aleme değil mi

Batar birine bir canı yakarsın
Nefretle anarlar dünyada seni
Benim bu sevgimin gül hatırına
Severler sade seni gül dikeni

Ne olur kıymetimi bir bil artık
Dönüp te baksan kendi benliğine
Et tırnaktan ayrılır mı hiç gülüm
Ben gülüm seninle cümle aleme
Gürbüz'e gel gülüm sen inat etme
Salma gönül bizi derde kedere
Sen bende kuru aşkolsun bende sende
Kurumuş gül desinler ikimize

H.Gürbüz.01.05.2017.

205 / AŞK ŞİMDİ NEYE BENZER

Şimdi aşk meşk denen işleri
Çürütür o sağlam dişleri
Çok olur hayali düşleri
Kaşıksız çorba içmeye benzer

Hüzünle güldürür yüzleri
Dinlemez dereyi tepeyi
Fethine koşar şu gökleri
Kanatsız uçuşan kuşa benzer

Kışın çiçekten alır balı
Alır yere Güneşi Ayı
Ne dini var ne rengi alı
Bugün var yarına yoka benzer

Aşkım benim gezer gökleri
Düşüp gelecek kalbim yeri
Yağmur, bulut, rüzgâr, esinti
Aşk bir uğur böceğine benzer

Bir gün gelir konar elime
Tat olur da düşer dilime
Fer olur Gürbüz gözlerine
San ki o abıhayata benzer
H.Gürbüz.19.04.2014

BİLMEM Kİ / 206

Kaderim seni uzaktan sevmekmiş
Kalbime küçük ümitler ekmekmiş
Seninle ben bir gün olsun vuslata
Erecek miyim desem mi bilmem ki

Hayallerin çoğalıyor içimde
Sürüklüyor duyguları delice
Ne hallerdeyim yok haberin bile
Aptallık mı desem acep bilmem ki

Dinledikçe güzel sevda türküsü
Düşünceler akıyor bin bir türlü
Abdal Gürbüz'e verir mi gönlünü
Aşık ‘mıyım desem acep bilmem ki
H.Gürbüz.14.09.1996.

ELA YEŞİLİ GÖZLERİ / 207

Ansızın buldum kendimi öylesine yüreğinde
Sıcacık yumuşacıktı içi sevgi huzur dolu
Yeşile çalan ela gözler sevdalı bakıyordu
Duygularında sesinde bir hasret vardı hasrettim

Gürbüz'üm çıkmak istemedim kaldım o yürekten
Kovmadıktan sonra orası oldu benim mekanım
Yemyeşil cennete giden yol gibi elâ gözleri
Düşer peşine bende giderim niye gitmeyim ki
H.Gürbüz.09.02.2013.

SEBEBİMSİN / 208

Gençliğimde geçti boşa
Tapmıştım zalim ben sana
Hastayım hiç ölmez sanma Sebebimsin
Eller güler oynar iken
Hâlin benim yürekteyken
Bıktım sensiz yaşar iken Sebebimsin

Çaldın benim duyguları
Abdal koydular adımı
Saramaz tabip yaramı Sebebimsin

Ayrı kaldık ebediye
Hasret kaldım gözlerine
Söndür hayallerimi de Sebebimsin

Toprağa gidersin benle
Sır gibi benim bedende
Mutlu olsun hep ellerle Sebebimsin

Tutmadım hiç ellerinden
Dinmedi yaş gözlerimden
Mezarıma çiçek eken
Sebebimsin

Sen gülümdün koklatmadın
Sevgimizi sulatmadın
Yemiş ‘idim diken sandın Sebebimsin

Keşke seni sevmeseydim
Dert sahibi olmaz idim
Gürbüz'üm ölür giderim Sebebimsin

H.Gürbüz.17.07.1998.

BUNU BİLESİN / 209

Sevdim seveceğim insanım bende
Yolum dağlar olsa aşarım yine
Sen topraksan ben dönerim denize
Çivi çiviyi söker bunu bilesin

Engel olamazsın aşkım seline
Severim bir başkasını elbette
Buz gibi kar olsan yağsan üstüme
Donsam buzla ovarlar bunu bilesin

Şah damarıma ‘da dokundu sözün
Goncaydın içimde hemen kurudun
Ben ölmedim zehirledin soldurdun
Panzehirdir ilacı bunu bilesin

Para sevgileri satın alsa ‘da
Kıvılcımı senden değerse bana
İçim yanardağı gibi yanarsa
Fırına ‘da girerim bunu bilesin

Gürbüz'üm vefasız anlamaz seni
Yıkar sevgimiz aşkların bendini
Ölsem de sırrım bedenimde gizli
Ölümsüz ruhum yaşar bunu bilesin
H.Gürbüz.20.04.2014.

DEĞİLMİŞ / 210

İçim volkan gibi yanıyor sanki
Seninki bir kibrit bile değilmiş
Gözlerim ırmaklar olmuş akarken
Seninki bir damla bile değilmiş

Sevdan gönlüme açmışsa da yara
Arar seni yine gönül dağında
Aradım bıkmadan ömür boyunca
Aradığın bir gün bile değilmiş

Gürbüz'ün söylüyor sitemdir dili
Dertlidir türküsü ağlatır teli
Çölde büyütmüştüm senin gülleri
Seninki bir diken bile değilmiş
H.Gürbüz.12.25.2013.

SEVGİLİYE ÇAĞRI / 211

Sevgilim bana öyle gel ki
Derler ya eskilerde hani
Kıyametin on beşi gibi
Koparcasına gel sevgili

Güneşin ilk ışıklarıyla
O kadar sıcacık ateşli
Engellemek isteyenleri
Yakarak gel bana sevgili

Güneşten daha da yakıcı
Buzdan daha da üşütücü
Fırtınadan daha şiddetli
Yıkarak gel bana sevgili

Göğüs gerelim azgın sellere
Erelim o sonsuz sevgiye
Kopart zincirleri özgürce
Kalbin sesine gel sevgili

Gürbüz'üm dağlara taşlara
Yalvaralım ulu Allaha
Bu dünyada öte dünyada
Ruhunla gel bana sevgili

H.Gürbüz.15.09.1998.

212 / PİŞMAN OLMADIM HİÇ

Doğdur samda uyumadan güneşi
Gece boyu seni sensiz düşünüp
Yaşasam seni sensiz ömür boyu
Pişman olmak aklıma gelmedi hiç

Sen mutluluktan uçsan gökyüzüne
Bense mutsuz iki kanadı kırık
Olsun katlanırım yine sevgiyle
Pişman olmak aklıma gelmedi hiç

Gürbüz baktıkça küçüldü yüzüne
Elden ne gelir der gibi gözüme
Omzunu kaldırıp indirmiştin ye
O günden sonra inan yaşamam hiç
H.Gürbüz.10.11.1998.

213 / İLK AŞK UNUTULMAZ

Senden sonra o kadar çok sevdim ki
Hepsi ayrı tat başka bir güzeldi
İlk aşk yaşayan için unutulmaz
Zaman silmedi başladı yenileri

Bir kuşun bir dalda durduğu kadar
Kalıcı olmadı senden sonraki
Seninle sevmek sevilmek güzeldi
Yok senin gibisi yalnızım şimdi

Sevginin gülü dikeni olsa da
Ayrılık, acı, ızdırap, gözyaşı
Gürbüz'üm anılar var ya anılar
Dünya boş kalan özlem, hasret, sevgi
H.Gürbüz.09.06.1996.

214 / VURDUM SAZIN TELİNE

Vurdum sazın dertli teline
Tel kırıldı derde bir çare
Çare bulunmaz bu garibe
Garipler garibi ben oldum

Sorsan beni kimse tanımaz
Ben kendine küsen adamım
İçi cayır cayır yanarken
Mutlu gibi gülen adamım

Adam aza koydu almadı
Çoğa koydu akıp dolmadı
Çarmığa gerilip te kaldı
Ne öldü iyi de olmadı

Kader gelir seni de bulur
Gürbüz'ün bahtı ak mı olur
Zamanı gelir toprak alır
Unutur dostlar unutulur
H.Gürbüz.25.08.1996.

ÖLÜM OLSUN O YOL / 215

Sevgilim bak Diken sevilir Gülde olursa
Yalan sevilir Zararsızsa
Günah sevilir Tövbesi olursa

Düşman sevilir Merdi olursa
Sevgi ölür Kalplerde olmazsa
Sevgilim bak Güllerde kurur
Gönülde açmazsa Sana bir çift söz

Ara Gürbüz'ü Sevgi yolunda
Ölüm olsun o yol Sevgi Uğruna
H.Gürbüz.07.09.1996.

SORMADIN / 216

Bilseydin seni ne çok sevdiğimi
Çıra gibi yandım bir gün bilmedin
Kadehe sığındım çare etmedi
Her gün ağladım da bir gün gülmedim

Kırdın kanadımı uçmam ardına
El sararken seni anmam bir daha
Çevirdim yüzümü göz yaşlarıyla
Her gün öldü Gürbüz bir gün gülmedim
H.Gürbüz.17.06.1998.

217 / SENİ SENSİZ SEVERİM SESSİZ SESSİZ

Sustuk gönülden konuşma zamanı şimdi
Söylediğim masumca bir cümleydi
Ani ruh değişikliğine bir anlam veremedim
Neler söyledin öyle darmadağın ettin sen beni

Birkaç gün küserim kendi kendime
Birkaç hafta konuşmaz olur dilim
Her gözlerimi açıp kapattığında
Seni görür kalpten bakan gözlerim

Bir suçum olsa kapında beklerdim
İnan bana çok haksızlık ettin
Seni bu kadar çok niye sevdiğimi sormuştun ya
Gözlerine bakarken yüzünde huzur bulurdum
Konuşurken dilinde abdalca safça masumca bir tat
Kalbinin derinliklerinde güzelliklere rastlardım
Bir türlü dile söze dökemediğim

Kaybetmişsin hepsini umarım bulursun geri
Özlem yağmurları yağıyor gibi içime
Damla damla düşesim var toprağa
O kadar yorgunum o kadar kırgınım ki
Dökülüp kaldı sonsuz sevgim içime

Sevdam yüzünden duruverse bu kalbim
Kim ayıplar kim kınar ki beni
Gürbüz'üm hayırsızı çok özledim
Sessiz sedasız hâlâ çok seviyorum seni
H.Gürbüz.10.04.2014.

218 / BEN SENİ NİYE SEVERİM Kİ

Sıcacık bir boynuma mı sarıldın
Sanki bir gün olsun mutlumu ettin
Üşür iken ellerimden mi tuttun
Akılsız ben seni niye severim ki

Gözüm doyası içine mi baktın
Kuru dudaklarımı mı ıslattın
Seviyorum bile diyemedin sen
Akılsız ben seni niye severim ki

Gürbüz'ü sensizce bırakıp gittin
Gidiyorum bile diyemedin ki
Bu kalbimi kalbinde susturmuşsun
Akılsız ben seni niye severim ki
H.Gürbüz.05.11.2012.

HAYALLERİM VAR / 219

Çocukluğumda sorumluluk yüküm
Mutlulukla geçmedi bir tek günüm
Kısaldı selvi boyum kurudu gülüm
Saz telinde şiir olmuş halim var

Niçin yaşıyorum diye sormayın
Kapanmış yaramı siz de açmayın
Ağlar gözlerimi güler sanmayın
Dert içinde türkü söyler dilim var

Ezilmiş bükülmüş sevgisiz ömrüm
Düşündüm bahtımı görünür zulüm
Hayalim geceler boyu sevdiğim
Asık yüzümü güldüren gözüm var

Gürbüz'üm anlamaz halden bilmeyen
Bir ışık bana dünyada görünen
Seviyorum seni candan yürekten
Hayaller içinde ümitlerim var
H.Gürbüz.10.10.1996.

SEVMESEYDİ / 220

Gençliğimin o doğmayan güneşi
Zoruma gider yıllardır çilesi
Hissetseydim birazcık sevgisini
Zoruma gitmezdi tek sevmeseydi

Çekemez bakan gözlerini benden
Kurt gibi düştün benim içime sen
Hiç olmasa içtikçe sarhoşlardım
Anılarım olurdu sevmeseydi

Aklım ermedi bakan gözlerine
Gürbüz’ü çok dolaştırdın peşine
Ne çok sevdim seni aşk ateşiyle
Aşk şarabım olurdu sevmeseydi
H.Gürbüz.10.02.1996.

221 / UNUTURUM DEMİŞTİM

Sevmek delice bir şey
Özlem Sevinç ıstırap
Zaman ilâç dediler
Unuturum demiştim

Uçarken ellerimden
İçimde ince sızın
Delice sızlıyordu
Dinecek bu demiştim

Aşklarımız çok fakir
Alıcı o ilk bakış
Ataş düşer içine
Söner belki demiştim

Gençlik bomboş bitti bak
Bir eziklik bir boşluk
Sevemedim senden sonra
Gürbüz Aptallık etmişim
H.Gürbüz.19.06.1996.

GARİBİM BENİM / 222

Merhaba dedi oturdu köşeye
Fırtına kopmuş gibiydi içinde
Zorla tutuyordu kendini bence
Sulu gözler taşıverdi garibin

Deşmek istemedim bende derdini
Sormadım nedense üzgün halini
Komiklik yaptım gülümsesin deyi
Gülerken de ağlıyordu garibim

Belki birazcık sevgi arıyordu
Yüzüne baktım acıdım doğrusu
Gençlik böyle geçer hep delidolu
Bitirebilirsen ağla garibim

Ya derdi çoktu belki seviyordu
Gürbüz'üm bir şey var düşünüyordu
Bitirmiş dünyada bütün umudu
Sessiz durgun ağlıyordu garibim
H.Gürbüz.23.06.1996.

YANILMIŞIM OYSA / 223

Güvenirdim sana dağım var gibi
Bakmazdım hiç bir gün bile arkama
Ayrıymış düşünceleri bin türlü
Yanılmışım oysa şimdi anladım

Yıkıldım dağımda duman görünce
Bir bilirdim yolumuzu tepeye
Düşünmemiştim senin benim diye
Yanılmışım oysa şimdi anladım

Güvenmezmişsin bana içten içe
Her açığımı örter el olsa bile
Canın sağ olsun yeter ki senin de
Yanılmışım oysa şimdi anladım

Kahkahayla gül iç eğlen anladım
Gürbüz'üm az kaldı benimde sonum
İhtiyaçlarımı çoktan unuttun
Yanılmışım oysa şimdi anladım
H.Gürbüz.26.07.1998.

224 / HAKLISIN ANLAYAMADIM

Senin söyleyeceğin tek sözüne
İnan ömür boyu kölen olurdum
Bitmez di vereceğim sonsuz sevgim
Git sende haklısın anlayamadım

Sevgimiz için yoklukla boğuşma
Yakışmaz eline toprakla çapa
Olurdu sandım samanlıkta seyran
Git sende haklısın anlayamadım

Aşk kaybolur parası olmayanda
Zenginlik için köle gibi yaşa
Giderken birde Gürbüz'e el salla
Git sende haklısın anlayamadım
H.Gürbüz.31.06.1996.

ENGELİNMİ VAR / 225

Bana anlamsız bakışlar
Hayallerimi çaldılar
Sığınıp kader arkasına
Ümitlerimi çaldılar

Yapılacak çok şey vardı
Geçti zaman unuttular
Daha kazanma uğruna
Bak gençliğimi çaldılar

Kara gözlü canım yârim
Ya sen niye gelmiyorsun
Gürbüz gibi engelin mi var
Yoksa bir sevdiğin mi var

H.Gürbüz.30.08.1996.

226 / GÖRMEK İÇİN ÖLMEK VARDI YA

Seni görmem için şu kaderimde benim tek bir ihtimalim vardı o da tam bugün yatıp ölmekti ya seni üzmeyim diye de ölmedim

Ölsem getirirlerdi sana beni sen görürdün ben yine göremezdim

Gelişin şimdi olsa da zemheri güneş verip kardelen gibi açmışsındır
Bir ben yokum gelemem koca köyde sen bırak o dağlara hayalini bakma sen bedenim burada olsa da ruhum benliğimle oralardayım

Dağlarda rüzgâr sen kokarsın şimdi bırak baktığın yere gözlerini ilkbaharda geldiğimde mutlaka bulurum bıraktığın gözlerini

H.Gürbüz.12.26.2013.

227 / TİRYAKİN OLMUŞTUM

Uyanır uyanmaz düşersin aklıma oradan akar kalbime ve kalırsın yüreğimde ve gün boyu günüm olurdun başlardım seni takibe Tiryakin olmuştum senin bıraktım

Çok uzakta olsan da bir o kadar yakınımdasın gün batımım sen geceme hüzün özlemim hasretim uyuyana kadar dilimde dualarım sendin o kadar alışmıştım ki vefasız çıktın Tiryakin olmuştum senin bıraktım

Her nefeste dolarsın içime gezdiğim yollarda baktığın dağlarda gülün papatyanın yapraklarında şarkıların namelerinde bulup şiir yapardım seni en güzel dizelerimde Tiryakin olmuştum senin bıraktım

Fark etmezsin benim eksikliğimi yokluğumu hissetmezsin trip atıyorum işte kendi kendime seni kuşlara anlattım onlar bile güldü halime hayalimde rüyamda ne çok sevmişim Tiryakin olmuştum senin bıraktım

Günlerce demiyorsam sabah kalkınca günaydın uyumadan bir iyi geceler bana kalıyorsa hep dert ile keder unutma masum değilsin Allah büyük be gülüm Tiryakin olmuştum senin bıraktım

Gürbüz'üm her bırakış bir başlangıçtır aslında yaşanan hayata dair hayat bu sevgisiz aşksız arkadaşsız dostsuz olur mu buda senin elinde anladın ki sende yerim yok benim Tiryakin olmuştum senin bıraktım
H.Gürbüz 01.09.2015.

SORDULAR / 228

Geçenlerde seni sordular bana içim doldu boğazım düğümlendi anlatamadım ayrıldım yanlarından

Öyle iç çektim bir duvar dibinde sigara içmek istedi canım o da yoktu cebimde

Akşam olmasını o kadar çok istedim ki gözlerim doldu ağlamadım biri görür diye

İşim bitmiş artık olmuştu akşam perdemi çekip ışıkları kapatıp yattım

Gerisini anlatmaya ne gerek var ki gözlerim arzusuna bir anda ulaştı kalbimde sen uyuyup kalmışım

Sabahsa aynı sabah Gürbüz'üm insanlar arasına karıştım beni çok mutlu sansınlar diye bazen kahkaha bile attım

H.Gürbüz 12.08.1998.

KOLAYMI SENLE / 229

Mektubunda dost kalalım demişsin
Sevdiğimi biliyorsun yürekten
Bedende kalbim sana çırpınırken
Dostun olabilmek kolay mı senle

Sev başkasını demek kolay sana
Elbet sende seversin kuralsızca
Ümitler vardı birlikte yarına
Dostun kalabilmek kolay mı senle

Seninle dost olamam anla beni
Unutmam avunurum, sevme deli
Kalbimde saklarım yıllarca seni
Aşıkken dost kalmak kolay mı senle

Gürbüz'ün çektiği sevginin hası
Aşık maşukuyla ortaktır bahtı
Bülbül güle küsüp ayrı kalır mı
Dost kalabilmek kolay mı senle
H.Gürbüz.18.08.1996.

ARADA SIRADA / 230

Hiç gitmedin rüyalarımdan seninleydim
Gözlerin anılar kalbimde beraberdik
Her mevsimleri yılları bir bir devirdik
Mutlu ol utanma sevdiğinden yeterki

Sende biliyorsun benim seni sevdiğimi
Saklarız içimizde ayıp günah gibi
Öyle sanırlar bu kalbi mi bilmeyince
Arama sorma unut unuttur seni

Gürbüz'üm senin mutlu olmanı isterim
Duyarsan beklerken seni ölüvermişim
Sakın hâ yüreğine üzüntü girmesin
Arada sırada bir sen mutlu ettin beni
H.Gürbüz.20.01.2013.

231 / NAKIŞ NAKIŞ İLMEK İLMEK AŞK

İlk bakışla gözlerde başladı aşk
Yumdum gözlerimi düştün kalbime
Oradan damladın aktın yüreğime
Dokudum nakış nakış ilmek ilmek

Göz nuru alın terim gibi dille
Billur gibi aktın sözcüklerime
Biriktirip çoğalttım öz içimde
Dokudum nakış nakış ilmek ilmek

Karşılıklı sabır sevgi sürdükçe
Papatyam gülüm olursun menekşe
Aşk bu asla gelmez boş ver demeye
Doku hep nakış nakış ilmek ilmek

Gürbüz, dokumayı bıraktığı an
Yarıda kalır o aşkın bitecek
Benim sevdam sonsuz bitmez severek
Dokudum aşkı nakış nakış ilmek ilmek
H.Gürbüz 10.03.2015.

BİR SEVDİĞİM VAR / 232

Geldiği yaz günlerinde buse dolu yüzleriyle
Işıl ışıl gözleriyle bir sevdiğim var

Serpilmiş çiçekler gibi sıcacık tutar elleri
Doğduğum günden belli bir sevdiğim var

Güneşten uzaktır bana nefes kadar yakınımda
Hep hasreti özlem dolu bir sevdiğim var

Gürbüz'ün yanıyor içi esiyor bir sevda yeli
Mevsim yaz kış fark eder mi bir sevdiğim var
H.Gürbüz 20.06.1996.

233 / GEÇİP GİTTİ ÖMRÜMÜZ

Garametli geldik yalan dünyaya
Öldük göçtük üç beş kaldık şurada
Neler yaşadık ne gördük burada
Sorkoğlan da geçip gitti ömrümüz

Pınarın yanında olur yunaklık
Kapının arkası terek bıcaklık
Son oda girenlik olur karanlık
Böyle yerde geçip gitti ömrümüz

Yağmura sığınak uzun saçaklık
Damın arkasına girer samanlık
Tandıra bitişik koruz ambarlık
Böyle köyde geçti gitti ömrümüz

Kerpiç evimizde sevgi ve neşe
Virane olsa da saray bizlere
Avlumuz ağıl davara ve döle
Böyle yerde geçip gitti ömrümüz

Kışlar çetin kar yağar adam boyu
Kürekle açılır pınarın yolu
Çok içtik sarkan buzların suyunu
Böyle köyde geçip gitti ömrümüz

Kar yağmur azaldı geldi kuraklık
Mal davar yok yıkıldı dam samanlık
Mevsimler değişti azdı insanlık
Böyle yerde geçti gitti ömrümüz

Gürbüz' üm çıranın elbet özü var
Baharın sıcacık bir de yazı say
Güz de geliyor dökülür yapraklar
Böyle geçti bitti gitti ömrümüz
H.Gürbüz.15.12.2020..

KÜÇÜK KÖYÜM / 234

Köşe başlarında tatlı sohbetler
Gözlerinin içi gülen ebeler dedeler
Kalabalığın şehri andırıyordu
Hani nerde şimdi

Yazın mı senin bir tek bu neşen
Göz kamaştıran canlı güzelliğin
Dağ taş çiçeklere bezendiğin
Hani nerde şimdi

Yaz tatiline gelenleri
Büyülüyordun gençliği
Rüzgârın aşk kokuyordu
Şımarık cilveli cilveli
Hani nerde şimdi

Şimdi ise dağında sis duman
Yollarda köpekler ve tavuklar
Gönülde kalmış güzel anılar
Titriyorsun bak şimdi

Lapa lapa karlar yağınca
Silinir toprakta kalan izleri
Gürbüz'e söyle bakalım haydi
Kışın ölüyor musun yoksa şimdi
H.Gürbüz 11.01.1996.

NEDENSE ŞİMDİ / 235

Darı arpadanmış dedemin unu ekmeği
Yetermiş kırk kuruş aylık alnının teri
Doyururmuş dokuzcuk anasız bebeği
Milyarlar hiç kefeyi doldurmuyor şimdi nedense

Varlık içinde yoklukmuş bence o zaman
Güzel paylaşım birlik dostluk duygusundan
Komşu komşuya gidişi her akşamınan
Yılda bir iki kere gidilmiyor şimdi nedense

Cem yapılırmış o zaman yılda bir kere
Küs dargın barışırmış mutlaka o cemde
Büyük küçük birlikte sevgiyle el ele
İki kişi bir araya gelmiyor şimdi nedense

Odalar yanarmış köyde kış aylarında
Yaşlı sakallılar hep bir köşe başında
Duâzimam kitap cahile aşısı da
Bu zaman değerlerimiz kalmadı şimdi nedense

Bazen kavgalar olurmuş yumruk yumruğa
Barıştırırmış komşu ertesi akşama
Gürbüz'üm öldürmek yokmuş kardaş kardaşa
Vadesiyle ölenler çok az kaldı şimdi nedense
H.Gürbüz 28.04.2015.

236 / KEÇİLERE PASTIRMA KESERDİK

Eylülün sonuna doğru yağlanırdı meşelerin yaprakları
Keçilere yeşil keser eşekle getirirdik pastırmayı
Güneş görmeyen yerde samanlıkta üs tüste katlar saklardık
Yemyeşil kururdu yapraklar karakışa kadar orda saklardık

Fırtına tipi kışın onlar keçilerin sabah kahvaltısı olurdu
Adam boyu yağan kara saplardık sabah beşini altısını
Babam onların üstüne süpürgeyle turşu suyu serperdi
Ne de çok severlerdi beş dakikada bitirirlerdi yaprakları

Keçiler ormana kadar karda yayılmaya gider gelirdi
Çığnanmış kar patika da tek sıra halinde ip gibi
Paçaları püskül püskül kar topu olur donar sallanırdı
Köpekler bile kurtçuydu kurtları dağdan dağa aşırırdı

O zaman çok zordu köyün kadınlarının kızların işleri
Bakır helkeleriyle hiç durmadan pınardan su çekerlerdi
Asıla asıla uzardı bu kızların kolları
Çok çektiler doğrusu evi çeşmeye yakın olan şanslıydı

Yaylada ne sürü kaldı ne de kurdu kovalayan köpekler
Uzun kollu kızlarda yok Tarihi oldu bakır helkeler
Pastırma kesende yok ölüp gitti evde akıyor çeşmeler
Gürbüz 'üm mutlu muyduk dersin şartlar çetindi değişti mevsimler
H.Gürbüz.17.01.2014.

ÇOK ESKİDENDİ / 237

Ebe kayasından oğlak keçi inmezdi
Ormanda koyunlar körür sür sür gitmezdi
Bunal ek tutan inek ekine girerdi
Çok sopa yedik bekçiden çok eskidendi

Kayalıpınarı'n altı Çatlanın dere
Kurban keserlerdi sular çok aksın diye
Gelen yok artık karşıya bir heybe kile
Geldi de geçti o günler çok eskidendi

Geyiklinin düz doyurur malı davarı
Murat oluğuna muradı olan varırdı
Boyundurukta kar hazirana kalırdı
Alıp da yerdik o günler çok eskidendi

Altı oluğun suyu soğuk çok içilmez
Her yer pancar olur basılmadan geçilmez
Baharda başı gelinden kızdan eksilmez
Benim bu dediğim zaman çok eskidendi

Doyum olmaz guladın derenin suyuna
Yatak olurdu bize çayırın otu da
Güvenirdik yakmak için inek bokuna
Benim bu dediğim zaman çok eskidendi

Çobanların yatağı öğlen kırın pınarı
Sulayan yatırır çoktu davarı malı
Kimi oyun oynar kimi yurdu mandayı
Çok güldük oynadık ama sonu gelmedi

Kırın doruğa bir kere oturmak gerek
Oturmayan bu güzelliği ne bilecek
Bakıp köye cennet nere karar verecek
Gürbüz buradan baktığı çok eskidendi

H.Gürbüz 08.01.2018

GEL EFENDİM GEL / 238

Tek çamı geçersin bağların dere
Şêr'yolunu döner girersin köye
Konağı geç varırsın köy içine
Sende gel efendim gel bizim köye

Orman içinde cennetten bir köşe
İçin dolup gelir hüzün ve neşe
Hasretlik biter mi ebe dedeye
Sende gel efendim gel bizim köye

Düldüzü, Karababa, Saret’dedede
Bir mum yakıver bir de dilek dile
Tutarsa kes kurban yedir millete
Sende gel efendim gel bizim köye

Bayarardına doruğa otur şöyle
Bırak gözlerini gezsin her yerde
Görsün gölcük ketenlik kırklar nere
Sende gel efendim gel bizim köye

Oksijen dolsun nefes al içine
Mis kokar papatya çiğdem menekşe
Çökelek çörek yersin çayla ehem de
Sende gel efendim gel bizim köye

Kışın gelirsen görün kar boranı
Yazın yersin madımakla soğanı
Güzün de şahmilik ayva sarısı
Sende gel efendim gel bizim köye

Gürbüzüm bekler gözleri yollarda
Peyik çıkmaz oldu çoktan burada
Alan gitti kaldı hak hakkullaha
Sende gel efendim gel bizim köye
H.Gürbüz 28.01.2021.

239 / ANLATMA BANA ŞEİRLERİ

Anlatıyorsun plajları kumsalı kafeleri
Bilmiyormuşum gibi aldatacaksın beni

Gece ışıkları yıldızları andırır aldatır gözleri
Güzellikler görmüş hep güzel gözlerin
Bakmamışsın hiç köprü altlarına
Görmemişsin üşüyen elleri

Havası hava değil, trafik ölüm kusuyor
Tabutlar sokaklarda hazır beklerken
Anlatma bana şehirleri

Aydınlarımız korumasız gezemiyor
Atatürk gençliği sopalarla hak peşinde
Ağacın çiçeğin dostun bulunmadığı yeri
Anlatma bana şehirleri

Bana yeter küçük köyüm
Havasıyla suyuyla çiçeğiyle
Annemin topladığı madımakla
Babamın getirdiği mantarla
Çay çörek çökelek kurarız soframızı

Dost bulamazsam eğer
Koyunum kuzum karabaşım
Gürbüz'üm Özgürüm ya yeter bana
Senin olsun şehirlerin
Anlatma bana şehirleri
H.Gürbüz.08.06.1996.

BENİM KÖYÜM / 240

Kurulmuş yüce dağların başına
Yaz gelince çekilir yaylasına
Doyum olmaz havasına suyuna
Önderi yok ne yazık ki vah köyüm

Muhtarı var çıkmaz kapı dışına
Yaz gelince heyet gider işine
Bekçi de madımakçı toplar peşine
İneği danası çobansız köyüm

Çağıldar suyunu akıtır boşa
Meyve fidan bilmez meşeden başka
Pazardan alır elmayı on beşe
Yine bu uykudan uyanmaz köyüm

Kış gelince başlar kağıt servisi
Aile kaç kişiyse oynar hepsi
Kırıktır tuğlası akar yapısı
Yuvasına önem vermeyen köyüm

Sıra sıra çeşmeleri hiç akmaz
Köy yolu bozuktur kimseler bakmaz
Kış gelince köye araba çıkmaz
Tabipsiz doktorsuz çaresiz köyüm

Güz gelince herkes gider gurbete
Dönerler kasımı beş on gün geçe
Bağ bahçe tarlayı sayarlar hiçe
Elin işine alışmış vak köyüm

Doldurur ahıra malı davarı
Güz gelince çöker dağın dumanı
Koyuna keçiye verir samanı
Üzerine yemi yoktur vah köyüm

Her gün de içer rakıyı şarabı
Tükenir yeygisi kış henüz yarı
Gürbüz'üm kalkacak bu dağın karı
Sırtındaki yükü bıraksın köyüm.
H.Gürbüz.06.04.1991

ARALIK AYINDA / 241

Kışın köyde kalmak ne güzel olurdu ya, olmadı anasını satıyım meşe odunuyla yakıp sobayı, üstünde cızırdayıp kaynayan sudan demlemeliydik tavşan kanı gibi çayı bir bardak doldurup ,pencere önüne oturup ,lapa lapa yağan karın düşüşünü seyretmek vardı pencereden

Akşam yemeğine az kıymalı bir bulgur çorbası pişirip, üstüne biraz pul biber atıp ,yarım yufka ekmeği, sobanın üstünde kızartıp arasına eski çökelek dürmeli ve çalmalı kaşığı bulgur çorbasına tıkı kuzu gibi doyururduk karnımızı anasını satıyım

Uzun kış gecelerinde neşeyle komşularla oturup sobanın üstünde ,nohut kavurup köylünün kestanesi sayılan küçük patateslerden fırında pişirmek vardı ya

Gece sobalı odada hep çocuklar ve yaşlılar yatar yatak odası ,mutfak ,salon ,banyo buz gibidir atarsın üstüne altı yedi kiloluk yün yorganı kara kura gibi çöker üstüne dışarıda köpek uluması, rüzgârın uğultusu çatıda fare kedi tıkırtısı, duydukça gömülürsün yorganın altına aldığın nefesin soğukluğu temiz havadan burnunun ucu üşür adeta nefes aldıkça nefes borundan ciğerlerine doğru gittiğini hissedersin oksijeni uyur kalırsınız gömülüp yorganın altında

Sabah erkenden uyanır kalkarsın uykunu almış, dinç olursun yakarsın sobanı tüttürsün bacanı akşamdan yoğrulmuş hamurdan sabah hemen yazılıp içine çökelek konur kenarları bükülür ; biraz yağ, biraz yumurta konup bir sini çökelekli pide pişirilir sobanın fırınında çayla kahvaltı yapılır ve başlanırdı yeni güne

Gürbüz'üm ben bunları düne kadar hep böyle yaşıyorum ,yaşadım sizlerin hayallerini yansıtmak dile getirmek istedim durum bu köyde yaşamak isteyene artık köyde yaşamak insana bağlı biraz da genç olmak gerek şehirde yaşamaksa paraya bağlı daha rahat bizde yaşlandık sayılır artık alış veriş daha yakın doktor yakın bütün odalar sıcak biraz rahatlığı bizde hakkettik turnalar gibi bizde uçtuk köyden daha sıcak olanakları daha çok olan şehre bir kaç ay da olsa ayrıldık köyden Aralık ayında anasını satıyım
H.Gürbüz.12.12.2021

242 / BİR AĞACIMIZ VARDI

Baharda ümitli ağacımız
Çiçeklere bezendi rengarenk
Güzeldi aynı senin gibi Vefasız

Sabah güneş doğdu üzerine
Ağlıyor çiseli yaprakları
Onun damlaydı göz yaşları
Benimse öyle süzülüyordu Vefasız

Güz geldi döküldü yaprakları
Duman çöktü o dertli başını
Kırcı tuttu dalını taşını
Yürekte buz ettin aşkımızı Vefasız

Birden kar yağdı üstümüze
Gürbüz anılar ve ağacımız
Örttü üstümüzü kefen gibi
Haniye ölümsüzdü aşkımız Vefasız
H.Gürbüz.27.02.1996.

GÜLOM / 243

Af dileme benden sevmek kutsaldır
Zincirlenmez duygular özgür kalır
Dağlar gizlense de sisler dağılır
Hapsedilmez aşklarımız bil gülom

Bir bakış neler anlatır bilirim
Olsun mâziye dalıp gülmekte var
Korkuyorsun sen aşkımdan yanmaktan
Savrulup gider gülom küllerde var

Şaşkınım oynama duygularımla
Aşk ağır zor taşırım kalp dalımda
Kavuşmadan karışırsam toprağa
Güller ek gülom güller ek üstüme

Gürbüz'ün huzurlu seni seveli
Kırklara bakar penceresi evi
Duâya kalkar gönüllü elleri
Umut ekek biz gülom umut ekek
H.Gürbüz.11.08.2011

SORMAN İÇİN / 244

İnanmak istiyorum tanrım
Haklı hakkın alması için
O zalim kötülerin bir gün
Hesabını hep sorman için

Varsa yarın mahşerin günü
Ölmesin görmeden kör gözü
Kötü kuluna mahşer yüzü
Bu dünyada göstermen için

Gürbüz'üne göster bir kere
Sürgünü şıvgınlasın tende
Tazele inancı yürekte
Yapana kalmaması için

H.Gürbüz.06.05.2011

245 / ALDANMA GÖRÜNÜŞE

Bakma sen güler yüzüme
Matrak konuşan dilime
Pırıldayan gözlerimse
Durmaz ağlar gecelerde

Mutlu neşeli halime
Alay ediyorum sanma
Birde o gelir aklıma
Kan ağlarım gecelerde

Hayat bana güzel dese
İnanma sakın Gürbüz'e
Sensizlik güzel mi olur
Günüm bile gecelerde

H.Gürbüz.11.01.2012

SARILAMADIM / 246

Bir günü bırak bir an bile unutmadım
Aynalarda bu kendimi tanıyamadım
Yaşadım öylesine yaşamak denirse
Tükenmedi bunca sevgim ve göz yaşlarım

Durduramadım kalbimin atışlarını
Tik tak attı seni gelecek dedi
Özledim dedi yürekte yârim gelmedi
Gürbüz'üm ölüp toprağa sarılamadım
H.Gürbüz.05.01.1999.

247 / AKLIM TAKILDI O KIZA

Kalabalık kızlar geçerken
Gözlerim biriyle buluştu
Tanışmak isterdim onunla
Aklım takıldı o kıza

Gelir diye de çok bekledim
Geçmedi ki yoldan bir daha
Gözlerini unutamadım
Aklım takıldı o kıza

Yaşı da on altı on yedi
Boyu normal beyaz tenli
Kısa saçı tişört giyimli
Aklım takıldı o kıza

Hiçte tanımadığım biri
Ahu gözleri deldi geçti
Saflık delilik mi benimki
Aklım takıldı o kıza.

H.Gürbüz.20.09.1996.

TELAŞLANMIŞIM / 248

Dün gece rüyamda gördüm ben seni
Öpüşerek uyandırdın sen beni
Telaşlanmışım sanki gerçek gibi
Uyanınca beni bir görebilseydin

Kalktım oturdum öyle daldım gama
Ağladım sessiz yaş doldu koynuma
N olur girme yârim rüyalarıma
Girmezdin halimi bir görebilseydin

Bu günüm nasıl geçti bilemedim
Ne tebessüm ettim hiç gülemedim
Acıkıp yemek yiyip çay içmedim
Gürbüz'ün halini bir görebilseydin.
H.Gürbüz.07.07.2013.

30 AĞUSTOS / 249

Kocatepe’den bir kartal gibi
bakıyordu ovaya
Karınca gibi kaynıyordu
düşman topraklarımızda

Akdeniz’in tuz kokusunu bile
Alıyordu rüzgârla
İnandı göğe baktı duâ edip
sığındı yaratana

Karanlıkta o gün görmüştü
deniz mavisi gözleri
Zaferi Cumhuriyeti Laikliği
ve de kavuştu bayrama

Senin gibi de sevilen bir daha
gelmez şu cihana
Gürbüz'üm Atam Zafer bayramını
armağan etti bu vatana.

H.Gürbüz.26.11.2013

19 MAYIS / 250

Samsundan attı bize ilk adımı
Karaya bastırdı o yaratanı
Zifiri karanlıktı tüm vatanı
Güneşin doğuşu 19 mayıstı

Coştu içimiz vatan sevdasıyla
Mustafa Kemal'in adımlarıyla
Şafakta dirildik yine Atamla
Güneşin doğuşu 19 mayıstı

Toparlandık onun ilk kongresiyle
Anadolu’da ve Çanakkale’de
Konuştu her karanlık köşelerde
Güneşin doğuşu 19 mayıstı

Gürbüz`üm Dağ gibiydi düşman Türk'e
Ölmeyi emretti Mehmetçiğine
Şimdi atmış milyon Türk milletine
Güneşin doğuşu 19 mayıstı

H.Gürbüz 19 05 1996.