Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde,
Belki benim dedem de vardır işin içinde;
Bilmiyorum kim, neden, ne yapar, nerede!
Kurnaz bir kral varmış herhangi bir yerde:
Günlerden olmayan bir gün kral bu ya;
Yolun tam ortasına koydurur koca bir kaya.
Bakalım kim ne yapacak diye, saklanır bir kıyıya;
Böyle sınavlarla çıkarmış çünkü ahval ortaya.
Bir grup tüccar tam geçerken o sırada yoldan;
Deyi vermişler: Canımızı çıkardı vergi almaktan,
Ama gel gör ki aciz kral yoldan taşı kaldırtmaktan.
Yapacak başka bir şey yok kenardan dolaşmaktan.
Bir grup alim taşın yanından söylenerek geçip gider;
Bu toplum, bu düzen bu kadar yozlaşmasaymış eğer,
Kral zevke, keyfe, sefahate dalmamış olsaymış eğer,
Adamlarını çalıştırsaymış eğer, kalkarmış bu taş meğer.
Bir çoban gelir: Derhal taş kalkmalı buradan,
Yoksa bundan mesul tutar beni yaradan.
Gece olursa insanlar zor geçer buradan
Demiş, hemen atmış kepeneği sırtından.
Başlamış taşı yerinden oynatmaya,
Yolun kenarındaki şu kuyu var ya;
Azmetmiş hemen buraya koymaya,
Kan ter içinde taşı götürmüş oraya.
Terini silip geri dönünce ne görsün bir de
Bir kese duruyormuş taşı kaldırdığı yerde.
Kesenin ağzını açmış, ne varmış bilin içinde?
Altın doluymuş, kralın mührü olan kağıt birde.
Sorumluluk bilinci taşıdığın içindir,
Bu kese size kralınızın hediyesidir.
Sorumluluk dediğin nasıl bir şeydir?
İnsana karşılıksız da hizmet ettirir.
İstanbul, 09.05.2006
Kayıt Tarihi : 9.5.2006 15:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
mükemmel bir kıssas ..Güzel
şiire dönüşmüş.
SAYGILARIMLA
EMEL ÇETİN
Güzel hikayeniz için teşekkürler..
TÜM YORUMLAR (4)