15 Temmuz Destanı Şiiri - Serden Geçti

Demek haktan, hakikatten bahsediyorsunuz ha!
Öyleyse kalem sizin mekân sizindir.
Yetimden, fakirden söz ediyorsunuz ha!
Bir nebze olsun çıkarımız yok diyorsunuz,
Öyleyse ne diye inkârda ısrar ediyorsunuz?
Bu kararan kalplerin pası sizindir;
Bunca sönen imanın vebali hep sizindir.

Hakikat namına geçmiş minbere ihtilal!
Nedir memleket uğruna memlekete ihlal?
Ey aziz milletim niçin geleceğine izmihlal?
Yetmez mi? Neslimize biçtiğimiz bunca ihmal!
Korkuyorum! Bir tufan gibi inecek üstümüze hilal.

Elinde bir tomar himmet parasıdır gidiyor,
Heyhat! Avam orda yarışa giriyor!
Ee hasılat iyi, herif dua ediyor,
Adamın duasına millet âmin, âmin diyor!
Meğer herkes kendine makam seçiyor,
Okundu listeler!..
Daha yüzünde tüy bitmemiş çömez,
Asker, Polis, Hâkim, Savcı…
Kapıştı bunları bu devrin evladı,
Ceddinde vardı geçmedi mi sana Hz. Ömer hayâsı;
Üç beş soysuza uymanın nedir manası.
Arasan cebinde 1 dolar, o da nedameti,
İşte bütün birikimi, tüm sermayesi.
Ta! İlk okulda sattığı şahsının melaneti.

Nasılda tasarlanmış 15 Temmuz gecesi,
Birer birer düşünülmüş her bir hecesi,
Memlekete boğaz içi köprüsünden girdiler,
Milletin soluğunu kesmek niyetindeydiler!
Başkentimin afakında ateş kusuyor tayyareler,
Şahitlik edercesine salalarla minareler.

Almanya, Amerika, İsrail atıyor sevinç atışı,
Dünya Müslümanlarının harlanmış iman ateşi;
Semalarda Cenk var, elinde İslam meşalesi,
Radarlarında olurmuş demek kör köşesi…

Aramıza melezler nereden de karışmış,
Uğursuz leke bize nasılda yapışmış,
Neyse ki azınlıktaymış böylesi soysuz,
Yoksa memleket giderdi böyle yolsuz, yolsuz…

ATM’nin başında onlarca insan,
Hiç birinin duygusu yok, ârı yok!
Zavallının kazancında helali yok!
Bırak kalsın orada o lanet paran!
Sen hele memleket için kılıç kuşan.
Düşsün mü memleket bu darbeye kurban,
Kurtarır mı bi düşün seni, kurtardığın paran?

Tükendi diyordum bunca yıl nasılda kandım;
Şükür! Damarımızda dolaşan o asil kanmış.
Ne sandın?
Bizde Fırat gibi, Dicle gibi akan kan var,
Karadeniz gibi ne çılgın yürek var,
Vatanın her yerinde geçmişin izi var,
Dünyaya tâlim veren başka millet mi var?

Sana asr-ı saadetten biraz kelâm edeyim,
Düştüğün felaketten haber edeyim;
Biz Ömer Halis Demirle,
Kevser başında Efendimizin dizinin dibinde,
Siz pir-i lanet ile cehennemin en dibinde…

Ah Âkif dedem şimdi ukbâda ağırlıyor;
Öptü o pâk alnı yiğidim dedi;
Bak orda âgûşunu açmış bekliyor…
Haydi, Ömer’im, Halis’im gavuşun gayrı dedi.

Ne yazarsın, Ey Serdengeçti makber mi?
Yok be Şehidim! Ne hâddime değil mi?
Buda benim sana,
BUDA BENİM SANA HEDİYEM OLSUN…

Serdengeçti
06 Temmuz 2018
22 Şevval 1439