144 Rahmet Şiiri - Halil Şakir Taşçıoğlu

Halil Şakir Taşçıoğlu
677

ŞİİR


19

TAKİPÇİ

144 Rahmet

Istar kuruldu Hakk tan yerle gök arasına...
Çekiliyor semadan sicim gibi yağmurlar!
Merhem oldu toprağın kanayan yarasına,
Rahmet yağıyor gökten, fışkıracak domurlar...

Sadece toprak değil, çatlamışken dudaklar...
Rabbim, üstten tabana rahmete gark olduk biz!
Nisan yağmurlarıyla yıkandı dal, budaklar!
Kederleri ıslatıp mutlulukla dolduk biz...

Sürüldü topraklara gökten amber dökülüp,
Bu ne güzellik ya Rab, toprak ne hoş kokuyor!
Bereket indi yere kuru dallar sökülüp!
Allah’ım tüm kulların nasıl rahmet okuyor!

Nasıl dirildi bakın cansız görünen dallar?
Kimi sevgiyle açtı, kimi meyveye durdu!
Şimdi hep ihlâs ile şükürde bütün kullar,
Dinmek bilmeyen rahmet gönülleri doldurdu...

Almıyordu nebatat ilk damlaya dek nefes,
Anlasın cümle âlem rahmetin önemini!
Topraklardan fışkıran buğu ne kadar enfes!
Tekrar dirilen doğa sürsün artık demini...

Taştı rahmet deryası, sulanıyor gönüller!
Kuru dala can verdi yaratan hem de nasıl!
Açıyor Mushaf’ını bembeyaz iri güller,
“Ol” denince emirler işlenecek velhasıl...

Antalya-2012/04

TDK:

Rahmet: yağmur, merhamet etme, birinin suçunu bağışlama
Istar: çok sayıda ipler çekili halı kilim dokuma tezgâhı
Domur: kabarcık, tomurcuk
Gark: suya batma, boğulma
Mushaf: sayfalardan oluşan kitap, Kuran...

Halil Şakir Taşçıoğlu
Kayıt Tarihi : 5.4.2012 10:37:00
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ahmet Kırımlı
    Ahmet Kırımlı

    Taştı rahmet deryası, sulanıyor gönüller!
    Kuru dala can verdi yaratan hem de nasıl!
    Açıyor Mushaf’ını bembeyaz iri güller,
    “Ol” denince emirler işlenecek velhasıl...

    Elinize, yüreğinize sağlık Efendim, Bu son mısra çok etkileyici olmuş... İnsanı uzun uzun düşüncelere sevkeder nitelikte...

    Cevap Yaz
  • Hanım Gemiciüzel
    Hanım Gemiciüzel

    yürek kalem sesiniz daim olsun her şiiriniz ayrı güzel üstadım tam puan antolojimde saygıyla sevgiler

    Cevap Yaz
  • Tennur Pelin Akyıldız
    Tennur Pelin Akyıldız


    144 Rahmet

    Istar kuruldu birden gökle yer arasına...
    Çekiliyor semadan sicim gibi yağmurlar!
    Merhem oldu toprağın kanayan yarasına,
    Rahmet yağıyor gökten, fışkıracak domurlar...

    Yalnız topraklar değil, çatlamıştı dudaklar...
    Rabbim, üstten tabana rahmete gark olduk biz!
    Nisan yağmurlarıyla yıkandı dal, budaklar!
    Kederleri ıslatıp mutlulukla dolduk biz...

    Sürüldü topraklara gökten amber dökülüp,
    Bu ne güzellik ya Rab, toprak ne hoş kokuyor?
    Bereket indi yere kuru dallar sökülüp!
    Allah’ım tüm kulların nasıl rahmet okuyor!

    Nasıl dirildi bakın cansız görünen dallar?
    Kimi sevgiyle açtı, kimi meyveye durdu!
    Şimdi hep ihlâs ile şükürde bütün kullar,
    Dinmek bilmeyen rahmet gönülleri doldurdu...

    Almıyordu nebatat ilk damlaya dek nefes,
    Anlasın cümle âlem rahmetin önemini!
    Yükseliyor kullardan haykırırcasına ses!
    Tekrar dirilen doğa sürsün artık demini...

    Taştı rahmet deryası, sulanıyor gönüller!
    Kuru dala can verdi yaratan usul, usul...
    Açıyor Mushaf’ını bembeyaz iri güller,
    “Ol” denince emirler işlenecek velhasıl...

    Antalya-2012/04

    TDK:

    Rahmet: yağmur, merhamet etme, birinin suçunu bağışlama
    Istar: çok sayıda ipler çekili halı kilim dokuma tezgâhı
    Domur: kabarcık, tomurcuk
    Gark: suya batma, boğulma
    Mushaf: sayfalardan oluşan kitap, Kuran...

    Halil Şakir Taşçıoğlu

    Merhaba sevgili şair. Şiirinizi okudum, yorumlamaya çalışıyorum:

    Rahmet... Doğası gereği cinas ve tevriyeye uygun olduğu için şiir başlığına atanması isabet olmuş. Rahmet yerine Yağmur atansaydı kapsamı daralacaktı. Rahmet... güzel düşünülmüş.

    Istar kuruldu birden gökle yer arasına...
    Çekiliyor semadan sicim gibi yağmurlar!
    Merhem oldu toprağın kanayan yarasına,
    Rahmet yağıyor gökten, fışkıracak domurlar...

    Şiirin giriş bendi anlam, kurgu, ifade gücü ve ses vurgusu yönünden çok güzeldir. Yağmurum sicime benzetilmesi çok kullanıldığından sıradanlığa düşmüş olup heyecan verici olma özelliğini yitirmiştir. Bunu yerine ıstar, halı dokuma tezgahı üzerinden yağacak yağmurlarla canlanacak doğanın dokunacak halının motiflerini betimlemesi; yeni, heyecan verici ve güzel bir buluştur. Şiirdeki ''...arasına'' ve ''yarasına'' sözcükleri arasında ses yönünden redifli zengin, girift yönünden tunç uyağı ve çapraza mükemmel perçinleniş katan isabetli bir seçim olmuş. 2 ve 4. mısranın redifli zengin uyakla tunç uyağa yaklaştırılması şiirin ilk bendiyle okuyucusunu etki altına alması ve heyecanlandırmasıyla, devamının okunmasına dair derin bir istenç sağlıyor

    Istar kuruldu birden gökle yer arasına...

    ...mısrası daha da iyi olabilir miydi? diye düşündüm. Şiirin mistik yönü ağırlıkta olduğu için bu mısra:

    Istar kuruldu Hakk'tan yerle gök arasına...

    ...şeklinde yazılsaydı anlam vurgu ve fonetik yönünden bence daha da uygun olurdu.

    Yalnız topraklar değil, çatlamıştı dudaklar...
    Rabbim, üstten tabana rahmete gark olduk biz!
    Nisan yağmurlarıyla yıkandı dal, budaklar!
    Kederleri ıslatıp mutlulukla dolduk biz...

    Yukarıdaki bendin en güzel kısmı 1 ve 3. mısralar arasındaki tunç uyaktır. Bendin bütün mısraları kapalı hece olduğu için birinci bendin mükemmel ses vurgusu burada biraz güçsüzlüğe doğru kaysa da 2 ve 4. mısra arasındaki tam uyağa atanan ek ve sözcük redifiyle kısmen giderilmeye çalışılmış.

    Yalnız topraklar değil, çatlamıştı dudaklar...

    Toprağın ikinci bendin ilk mısrasına çoğul şekliyle atanması şık durmamış, devamınndaki ''...dudaklar'' isabetli bir karardır. Bu mısranın şiirin parıltısına gölge düşürdüğü kanısındayım,

    Sadece toprak değil çatlamışken dudaklar,

    ...şeklinde olsaydı alttaki mısrayla daha iyi perçinlenir miydi diye düşündüm.

    Sürüldü topraklara gökten amber dökülüp,
    Bu ne güzellik ya Rab, toprak ne hoş kokuyor?
    Bereket indi yere kuru dallar sökülüp!
    Allah’ım tüm kulların nasıl rahmet okuyor!

    Yukarıdaki bent daha da güzel olabilir. Birinci ve ikinci mısralar arasında anlam bütünlüğü yeterince korunamamış. İkinci mısrada ''ne'' sözcüğü sorgu anlamında olmadığı ve ''Bu ne güzellik ya Rab...'' ifadesinin devamı ''!'' işaretini gerektirdiği için bendin son mısrasında olduğu gibi bu mısranın da sonuna ''?'' değil, ''!'' işareti gerekir.

    Bereket indi yere kuru dallar sökülüp! ... mısrası da bend içinde ifade güçsüzlüğüne uğramış görünüyor. Bu bend üzerinde biraz daha çalışmayı gerektiriyor. Şiirin üçüncü bendi kanımca:

    Gökten dökülen amber süzülürken toprağa,
    Bu ne güzellik ya Rab, toprak ne hoş kokuyor!
    Rahmetinle büründü kuru dallar yaprağa
    Şükran dualarını doğa sana okuyor!

    ...şeklinde veya daha başka şekillerde yeniden düzenlenebilir,

    Nasıl dirildi bakın cansız görünen dallar?
    Kimi sevgiyle açtı, kimi meyveye durdu!
    Şimdi hep ihlâs ile şükürde bütün kullar,
    Dinmek bilmeyen rahmet gönülleri doldurdu...

    Yukarıdaki dördüncü bendin çapraz kurgusu, ifade gücü ve fonetik akıcılığı güzeldir. ''dallar'' ile ''kullar'' arasındaki uyak redifli yarım uyağa kadar düşse de dörtlüğün anlam bütünlüğü tam korunduğundan bu bent olduğu kalmalıdır.

    Almıyordu nebatat ilk damlaya dek nefes,
    Anlasın cümle âlem rahmetin önemini!
    Yükseliyor kullardan haykırırcasına ses!
    Tekrar dirilen doğa sürsün artık demini...

    Şiirin beşinci bendinin üçüncü mısrası yeniden düzenlenecek olursa bent daha da güzel olur. Şiiri final bendine taşıyan bentler mümkün olabildiğinde güçlü ve akıcı olmalıdır. bendiz söz konusu olan

    Yükseliyor kullardan haykırırcasına ses! ... mısrası diğer mısraların güzelliğini soğurmaktadır. bunun da nedeni ikinci durağın 6+1 olmasıdır. Bu mısra yeniden düzenlenirse bent:

    Almıyordu nebatat ilk damlaya dek nefes,
    Anlasın cümle âlem rahmetin önemini!
    Şu topraktan fışkıran buğu enfes mi enfes
    Tekrar dirilen doğa sürsün artık demini...

    ...bu şeklinde veya ''enfes'' uyağıyla başka biçimde yazılırsa daha da güzel olacak.

    Taştı rahmet deryası, sulanıyor gönüller!
    Kuru dala can verdi yaratan usul, usul...
    Açıyor Mushaf’ını bembeyaz iri güller,
    “Ol” denince emirler işlenecek velhasıl...

    Şiirlerin en önemli bölümü şüphesiz ki final bentleridir. Mahlasların bu bende işlenmesi vurgu, anlam zenginliği ve ifade keskinliğinin bu bölüme aktarılması altında yatan ana düşünce: Şiirlerin final bendiyle okuyucusun aklında yer edinmesini sağlamaktır. Yukarıdaki final bendinin ilk mısrası mükemmeldir.

    Açıyor Mushaf’ını bembeyaz iri güller,
    “Ol” denince emirler işlenecek velhasıl...

    ...final beyti mükemmel olduğundan bu bende ait üçüncü mısranın gözden geçirilmesi bendi şiiriyle birlikte mükemmel hale getirir. Üçüncü mısranın şiirin final mısrasıyla uyağı sadece yarım uyak üzerinde tasarlanmıştır. Final bendinde yarım uyak bu kadar güzel bir şiirin ipek dokusunda ibrişim yerine pamuk ipliği gibi üzücü olur. Üçüncü mısranın ''asıl'',''nasıl'' veya ''fasıl'' ... gibi sözcüklerin biriyle tunç uyağa girmesi ve yeniden düzenlenmesi ile şiirin final bendi:

    Taştı rahmet deryası, sulanıyor gönüller!
    Susuzluktan kurumuş dallarda bile nasıl
    Açıyor Mushaf’ını bembeyaz iri güller,
    “Ol” denince emirler işlenecek velhasıl...

    Şeklinde güçlü anlam, tunç uyak zenginliği ve hafızada yer edinebilirliğine kavuşmuş olur.

    Sonuç olarak: şiir, yer yer uyak ve kısmi anlam güçsüzlüklerine uğrasa da; konu seçimindeki hassasiyet, çapraz kurgudaki başarı ve akıcılığı ile güzel bir şiir olmuş. Bu kalemin çok daha başarılı şiirler yazacağına inanıyorum. Düşündüm bu şiirin hakkı kaç puandır diye: Gönlümden 8.5 puan geçiyor.

    Diğer şiirlerinizin de bir kısmına göz gezdirdim, bundan çok daha güzel şiirleriniz var, ancak şairlerin son şiirlerini yorumlamakta olduğumdan yorumum da bu şiirinize kısmet oldu.

    Not: Sevgili şair yazdıklarım hoşunuza gitmediyse yorumumu silebilirsiniz. İnanınız ki alınmam. Emeğimi gönülden helal ettim bilesiniz.

    Sevgilerim ve saygılarım sayfanızdadır efendim:)

    Cevap Yaz
  • Salih Kozan
    Salih Kozan

    HARİKAYDI TEBRİKLER DEĞERLİ HACI AĞABEYİM KIYMETLİ BAŞKANIM SELAMLAR

    Cevap Yaz
  • Mehmet Ali Ünsal
    Mehmet Ali Ünsal

    mükemmel bir şir çalışması teprikler.saygılarımla.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (25)

Halil Şakir Taşçıoğlu