Düşün ki, pare pare her yerin…
Derlenip toplanacak, sarılıp dürülecek tek uzvun kalmamış…
Sağ elinden artanlar sol göğsüne gider,
Boşluktur.
Bilir misin, o ne amansız bir yokluktur…
Beklersin ki, bir el uzansa şöyle saçlarını dağıtsa
Sıcak, şefkatli, az hırçın
Gözlerine dolsa lacivert sular gibi…
Dizlerinde yatarken,
Yıldız yağsa kirpiklerinden
Gümüş rengi iğneler uçup uçup
Taa gözbebeklerine saplansa…
Kelebekler uçsa,
Buz mavisi kelebekler…
Tipiye tutulan kar taneleri gibi
Dökülseler tenine,
Sıcak sıcak…
Şımarıkça gülsen, nazlansan biraz
Ayışığı fışkırsa gözlerinden
Karışırken nefesleriniz...
Beklersin ki, gözlerine gökkuşakları doğsun
Teninden işleyip taa ruhuna dolsun…
Binbir gün ve gecelerde ilmik ilmik ördüğün
Ve kutsal bir emanet gibi sakladığın
Vuslat hırkasını görsün,
Kumaşı dilsiz sabır,
İpliği lif lif acıdan…
Kamaşsa gözbebekleri,
Sızlasa yüreği,
Duysa o lal feryatları
Ki her biri bir kurşun yarasıdır mosmor…
Beklersin işte…
Beklersin ki bir söz düşse dudaklarından
Ve sarsa tüm bedenini bir tek hece…
Göle düşen tek damla gibi
Dalga dalga inse hücrelerine…
Beklersin ki,
Aynı mumun ışığında yanın katre katre
Bir tören, ki her mekana ve her iklime ait
Sen-ben yok olsun,
Aynı ruhun tek bedeni
Aynı mecnunun simsiyah gözleri olun
Hep ufukları tarayan…
Aynı küheylanın sırtında okyanuslara dalıp
Aynı kartalın pençeleri parçalasın bedeninizi
Aynı çığlar uçsun üzerinize
Aynı derinliklerde kör nefessiz kalıp
Aynı zirvelerde kristalleşsin hasretleriniz…
Aynı volkana düşün
Çılgın bir kırlangıcın iki keskin kanadı gibi
Aynı kaynaktan sulayın dağlanmış ciğerlerinizi
Karışırken gözyaşlarınız…
İnsansın, beklersin işte.
Sevgililer günün Kutlu Olsun…
O hibrit tohumlarla yetiştirilen kokusuz güller
Ve onların sahte renkleri
Bol ışıklı vitrinlerden sırıtan renkli hediyeler
Ve onların plastik tenleri
Kutlu olsun…
Ölümsüz aşkın peşindeyim ben,
Bedenimi gökkuşağında çarmıha gerin
Bırakın damla damla sızsın kanım
Yeşil çimenler üzerine…
Ayışığı kucaklasın solgun tenimi
Anka kuşu taşısın
Bir ucu kaf dağına uzanan
Sevgi busemi…
Kurşun plakalardan örülü odamdan
Ne ışık, ne ses sızar dışarı
Bir dervişin asasının ucundaki nur gibi
Kör bir girdapda döner dururum
Semazen ne ki…?
Sevgililer günün kutlu olsun,
Diz çöksem önünde,
Uzatır mısın bir daha
Boğum boğum ak ellerini…
(Ankara-Şubat 2011)
Saffet Akkaya SancakKayıt Tarihi : 27.12.2011 22:39:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Saffet Akkaya Sancak](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/12/27/14-subat-sevgililer-gunu-13.jpg)
tebrikler Saffet bey. Sevgi ve selamlarımla tam puan panonuzda.
TÜM YORUMLAR (6)