Bu sabah pencere Tuna nehrine açılıyor. Şehir bembeyaz, Tuna yeşil. Çatıların kenarlarında
devasa, fildişi buzul sarkıtları. Herhangi biri düşse bir gergedanın kalın derisini bile
kolayca deler geçer. Aklıma İstanbul ve çocuklarım geliyor. Endişeyle - şimdi yanlarında
olmalıydım- diye diye düşünürken, İstanbul'lu şairleri ve onların engin yüreklerini ekliyorum
usuma. Şairistan'da mutlaka ama mutlaka göz kulak olacaklardır; şehrimin her köşesinde
iklimlere inat yeşeren çocuklarıma... Yinede delip geçiyor sarkıtlar gergedan derisinden daha
ince ruhumun bir yerlerini...
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta