Kavram ile kavranır varlığın kabzası ancak,
Kavrayamadığın şey aslında yok gibidir.
Şâir hesaba gelmez âlem-i hayâldedir,
O’ysa hesap içine gömülmüş bir hâldedir.
Bu dava sürer gider, mevzu hep muasırdır,
'Sır' çözülmeyi bekler, kim bilir kaç asırdır.
Kim bilir belki de bir yaman gönül hırsızı,
Sırrını çalmıştır da ondandır bunca sızı…
Meydân-ı cenkten uzak kalandır yaşlananlar,
Her yaşta fetâ olur zülfikâr kuşananlar.
Alçakların kârıdır Hakk'a îtibar etmez,
Ar damarı çatlamış 'mahlûk'a söz kâr etmez.
Bülbülün feryâdı hep gül içindir sevdâsı gül,
Kanatır kalbini diken amma ki dâvâsı gül.
Harama şükredip de dînini etti zâhir,
Din tüccarı hokkabaz, sirkatiyle pek fâhir.
Zehir kustur Allah'ım bu harâmi sürüsüne,
Haram et toprağını hem ölü hem dirisine.
Bu sözü serlevha yapıp asmalıdır efendim:
"İnsanın ayağı yere basmalıdır efendim."
Ne kolaymış sürüyü uyutmak ve kandırmak,
Kuzu postunda bir kurt, bir atkı ve dört parmak.
Kırar zincirlerini ümmetin eyler âzât,
Göğsü yumruklandıkça genişleyen sâlih zât.
Muharrem oldu bize Ramazân ayı heyhât!
Oruçlu ağızlarda âhu zâr ile feryâd!
Güzel İsimlerinden Bir İsimdir El-Kadir,
Yâ Rab! Bizleri Eyle İdrâke Sen Muktedir.
Huzura gel tekbir al Hakk'ı zikret kıyâm et,
Selâmetle kalkarsın koptuğu gün kıyâmet.
Hâkimler mahkûm olmuş, savcılar savuşturan,
Hukuk hâk ile yeksân, yok tutup da kaldıran...
Kayıt Tarihi : 26.6.2016 01:43:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!