Bir şiir yazdım sana, konuyu aşktan açıp;
Hani çok kırgındın ya, bilmem ki bakar mısın?
Yoksa iz bırakmadan terk edip benden kaçıp,
Ufak, ufak yırtıp da yollarda yakar mısın?
Bir hata ettim dedim; de ki, bir daha olmaz!
Aslında o bir sözle çekirdek bile dolmaz...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Şiir yazar kadifeden kalemle,
Hemhal olur hüzün vede elemle,
Tanışıktır oda benim çilemle,
Vatan derken millet derken hak derken.....Ümüt GÜNGÖR
Çok anlamlı ve etkiyeyici bir çalışma kutluyorum tebrikler
Ustadım.
Halil hocam bu güzel şiirinizi tiyatrodaki repliklere benzettim.. o ne güzel serzenişler öyle.. insan sevdiğine naz eder, bir de üzerine söz eder...güzel yüreğinizi kutluyorum.. süper güzeldi..
Konusu anlamlı ve etkileyici dizelerinizi kutlarım, kaleminiz var olsun. Selam ve sayglar...
çok güzeldi yaa
Bir Şiir Yazmış Bana
Üstat Taşçıoğlu:
Bir şiir yazdım sana, konuyu aşktan açıp;
Hani çok kırgındın ya, bilmem ki bakar mısın?
Yoksa iz bırakmadan terk edip benden kaçıp,
Ufak, ufak yırtıp da yollarda yakar mısın?
Peri Kızı:
Bir şiir yazmış bana, hem böylesi küstürüp
Bakmayacaktım ama öf baksam mı acaba?
Madem kırdı gönlümü, ateşlerde yüzdürüp
Alev alev tenini oh yaksam mı acaba?
Üstat Taşçıoğlu:
Bir hata ettim dedim; de ki, bir daha olmaz!
Aslında o bir sözle çekirdek bile dolmaz...
Sürçü lisan etmişsem hiç mi affına gelmez!
Yoksa sen hâlâ onu başıma kakar mısın?
Peri Kızı:
Kırdığı için aman dileyip dize gelsin
Nazlanayım iyice suçunu o da bilsin
Sevmek de neymiş benden başkasını silsin,
Gözlerinden gönlüne ah aksam mı acaba?
Üstat Taşçıoğlu:
Bir yol çizmiştik hani dikenli, bolca taşlı...
Mesafe alamadık pek öyle belli başlı!
Şimdi o yollarda hep gezerim gözüm yaşlı;
Bakınırım acaba karşıma çıkar mısın?
Peri Kızı:
Gözleri kurumasın kırmızı olsun yaştan
Kirpikler yumulmasın yar af dilesin kaştan
Yaz dondurup dursun kurtulamasın kıştan
Özlemden bittiğinde bir çıksam mı acaba?
Üstat Taşçıoğlu:
Öyle özledim bilsen o güzel duruşunu!
Bir şiir dedim, insan açar da okur şunu...
Gözündeki namluda kalan o tek kurşunu;
Son arzumu sormadan kalbime sıkar mısın?
Peri Kızı:
Özlemiş duruşumu dinleyeni dağlarmış
Hasretten ölmüş bitmiş karaları bağlarmış
Suçunu unutmuş da gece gündüz ağlarmış
Dediği kurşunu bir kez sıksam mı acaba?
Üstat Taşçıoğlu:
Söyle ne yapmalıyım baştan başlamak için?
Geçerli sebep mi bu her gün taşlamak için?
Çok acele ettin sen yakıp haşlamak için...
Bir sürçü lisan için dünyamı yıkar mısın?
Peri Kızı:
Bu yaştan sonra sorma, içim darda sıkılır
Sanma senden rahatım ruhum korda bıkılır
Uykular haram akıl bin bir derde takılır
Bütün dünyayı toptan, az yıksam mı acaba?
Üstat Taşçıoğlu:
Aklım uçup gidiyor senden rüzgâr estimi...
Anladım tükenmezle çizmişsin tüm üstümü!
İnsan böyle mi yapar ikide bir küstü mü?
Bana kızıyorsun da sen benden şikâr mısın?
Peri Kızı:
Rüzgârları yolladım sana doğru esecek
Anladım barışınca yar on kurban kesecek
Aman boş ver ne var naz yapıp boyna küsecek
Yolladığı güllü bu gün taksam mı acaba?
Perinur Olgun +Halil Şakir Taşçıoğlu
Sayın Halil Şakir Taşçıoğlu bey dün 'Bir Şiir Yazdım Sana' adlı bir şiir yazmış. Geçen yıllarda da bizim Peri Kızı yazardı böyle düet şiirler.. Bu gece oturmuş Mersin gecelerinde bir cevap yazmış. Şiir sanki onaymış gibi: :)) .. Elçiye zeval olmazmış Peri Kızı söylemiş ben de buraya ekledim.. Saygılarımla.. Sayın Halil Şakir Taşçıoğlu beye de teşekkürlerimi sunuyorum..
Geçen yorumumda bu şiir yalnız kalmamalı demişim::)) Artık yalnız değil::))
Şiirde yapı taşlarının yerli yerine konulduğunu görmekteyim.Sitemlerlerin o güzel dizelerde bir derz işlevinde olduğunu söylemek olası.
Çok beğendim.
Ayrıksınız Efendim.
Kutluyorum.
Erdemle.
Kimden : Şair Yusuf Değirmenci 1 (Bay, 67)
Kime : halilşakir
Tarih : 23.07.2012 23:15 (GMT +2:00)
Konu : Yn: BİR ŞİİR YAZDIM SANA..........YENİ ŞİİR
Başarılı çalışmalarınızı okumaktan zevk aldım harika duyguları resmeden şiiriniz canı gönülden kutluyorum
Bir yol çizmiştik hani dikenli, bolca taşlı...
Mesafe alamadık pek öyle belli başlı!
Şimdi o yollarda hep gezerim gözüm yaşlı;
Bakınırım bilmem ki, karşıma çıkar mısın?
********************************************* özlem hasret sitem yüklü güzel bir sevda şiiri okudum. Ellerinmize sağlık. Şiir dünyasında üstün başarılar dilerim. Sevgilerimle...
Sevdaya dair çok şey taşıyor şiir,dilin ve şair ustalığının güçlü duruşunu saymazsanız,sevdaya dair çok şey taşıyor şiir.Kutluyorum,saygılar sayın şair...
Bu şiir ile ilgili 20 tane yorum bulunmakta