12Bir Adam Müzesi Sureti: Hocemmi

Ahmet Yozgat
2011

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

12Bir Adam Müzesi Sureti: Hocemmi

A/...
Sahici adı her ne ise unuttum
Hocemmi derdik biz ve ciltli kitablar ona.
Gırtlağına kadar seferberlik harb’içinde
Ve nankör çakır dikenleriyle boyboyaydı.
Beynine ekip Evamil dizelerini
Ikhzar üflerdi mescit duvarlarına.
Baş köşeydi köy odasında her daim yeri.
Siyeri Nebi’lere dalardı tevekkel ikindilerde.
Boş yürek tuvallerine Uğru Abbas çizerdi
Hocemmi, bedeni çorak toprağa yapışık olsa da
Ruhu ta diyar-ı teberlerde gezerdi.
Hocemmi derdi tüm ezoterik tarihçe ona.
Konuşanda dünyalık söyler
Düşünende kozmik kozmik sezerdi.
B/...
Hocemmi derdik biz ve Necid çölü kumları ona.
Kalın ciltleri yığıp odasının orta yerine
Çekip kınından sahtiyen kaplı Tarih-i Siyeri
Sürerdi dudaklarını doludizgin diyarı küfre.
Sonra Hikaye-i Kesikbaşı yuvarlar
Ve Hikaye-i Güvercin uçururdu havaya.
Sonra Hikaye-i Geyik kovalardı çöllerde.
Ve ururdu yankı yankı duvarlara
Hikaye-i Merdi Meydan narasını.
Hayber kal’asını alan orduda bir nefer
Tebuk seriyyesine sefer olurdu.
Önü bizden yana üfürüktü Hocemminin
Cebeli Uhut’a dayardı arkasını.
Hocemmi derdi simyayı kadim ona.
Koşum koşum küheylan atları
Tarlada marabaları ve ırgatları vardı.
Amma severdi o
Bir yamalı dervişan hırkasını.
C/...
Hocemmi derdik biz ve kutlu cengaverler ona.
Özlemle kınalardı dilini Zülfikar’ın
Rivayet ve hikayet eylerdi eskileri
Ceng-i Mute’ye uğrayıp bir solukta
Sonra uzanırdı toprak tuğlalı Kan Kalesi’ne
Muhammed Hanefi’yle arkadaş
Güvercindi Ceferi Tayyar’ın kanadında
Şu yanında Uğru Abbas risalesi
Diğer yanında içmek için seherinde sabahların
Hazırdı Arabi Muhuddin’in Fusûsu Hikem kasesi
Hocemmi derdi Endülüs ve Granada ona
Uymak üzre sünneti resule
minnacık bir yama taşırdı elbisesi...
Ç/...
Hocemmi derdik biz ve Bağdatlılar ona.
Ne zaman diz yıksak yaşlı rahlesinin eteklerine
Dalardık Tarıkı Ziyad gibi Endülüs’e
Ve binip eğri develere uğrardık cengi Sıffin’e.
Kükrerdi esadullah misali Hocemmi
“İmana gel ya kafir! ”
Ve iman tazelerdi bir bir bilcümle karî.
Bin bir şükür ve tefekkürle kapardı
Kufi bir besmele hattıyla açtığı
Sahtiyan kapağını kadim kitabın Hocemmi.
Sonra aralardı sufiliğin gnostik penceresini
İbni Arab’ın Füsus deryasına dalardı.
Salardı perisperisini
Vahdeti vücut felsefesine
Bir damla Hallaç doldurup kasesine.
Hocemmi derdi sülus kitaplar bile ona.
Yaşadı, cümleden saygı gördü
Öldü “El Fatiha! ” yazdırdı esamesine...

Ahmet Yozgat
Kayıt Tarihi : 7.1.2006 23:21:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ahmet Yozgat