Ardından kapı kapandı.
Bulduğum boş bir yere yığıldım.
Anılarım,
anılarımda yaşattığım düşlerim, aşkım
yüzüme esmeye başladı açık kalmış o pencereden.
Kaçamadım Mecidiyeköy rüzgârından.
Kapatamadım, daha da açıldı.
Bu kez durduramadığım, karşı koyamadığım
ve sonun ne zaman geleceğini kestiremediğim,
inatçı,
bir o kadar da pes etmeye hazır bir fırtınayla karşılaştım.
Yadırgamadım.
Son iki biletimi de az önce kullandım.
Hiç bir şeyim kalmadı artık.
Ne başka bir bilet,
ne beş kuruş para,
ne de bir aşkım kalmadı...
Uyarı; cep telefonumu da kapattım.
Hep beklediğim ama hiç bir zaman gelmeyen,
geleceğini de sanmadığım mesajlarım vardı oysa.
Yine kaybettim.
Üzüldüğüm şeyse;
ağlarken gözlerine bakabileceğim bir fotoğrafının dahi olmaması.
Tek merak ettiğim;
bu hatta kaç defa gidip geldiğim.
Ya da beni ne kadar yalan sevdiğin...
Dayanamadım daha fazla.
Dayanamadım ve pencereyi kapattım.
Birden uyandım.
Saat gece yarısını henüz okşamaya hazırlanırken
yalnızca benim yığıldığım koltuğun dolu olduğunu fark ettim.
Öğrendiğim;
aslında ağlarken fotoğrafına hiç ihtayıcımın olmadığı.
Erenköy'deyim.
Tek merak ettiğim;
bu hatta daha kaç defa gidip gelemeyeceğim...
Kayıt Tarihi : 2.4.2005 11:28:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Serdar Yıldız](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/04/02/128-yuzyirmisekiz.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)