Ufacıktım ama,gözüm kulağım hep büyüklerdeydi.
Gelen misafir nasıl ağırlanır, nasıl hizmet edilir?
Erkek ve kadın nasıl bir muamele görürlerdi?
Köyümüz üç mezre olup,aralarında yirmi dakika yayan yolu vardı .
Genellikle aynı mezrede oturanlar akraba ailelerdi.Arasıra gır çıksa da,genellikle barış ortamı vardı.
Cumhuriyetin kuruluş yıllarına kadar,sorunları dedeler çözermiş.Sonra modern mahkemeler devreye girdi.
Kadın erkek kavgası pek hatırlamıyorum,arasıra tarla sınırı üzerinde tartışma olurdu.
Genellikle herkes için aile çok kutsaldı.
Hatta her duanın içinde birde ''Allah hiçkimsenin ocağını söndürmesin !''derlerdi.İyi bir ev kadını ocaktaki ateşini söndürmez, diye inanırlardı.Kadın kaç çocuğu olursa olsun,sabahın köründe kalkar,tek başına akşama kadar hiç oturmadan didinir.Hiç of...çekmesini bilmez,şikayet etmez.
Sabırlıdır,misafirperverdir.
Misafir geldiği zaman yemeği muhakkak vardır,aç susuz göndermez.Eşi evde olsun olmasın,misafir için ayrılan ekmeği hep vardır.
Kadın ev içinde özgür davranır.Açlık zamanlarında kaynana geline karşı sert olsa da, hiç kimse aç bırakılmazmış.
Gelinler arasında ilk gelin saygı görür,küçük gelin kaynana ve kaynata ile otururmuş.Arazi az olduğu için yaz aylarında erkekler gurbete gider,kadın tek başına davar doluk,tarla,bahçe ve ot biçmekte yalnız başınadır.
Tek yardımcısı biraz büyük çocuklarıdır.En azından kardeşlerine sahip çıkabiliyorlar.
Toplumda kadın olarak değil,birey olarak ailedeki sorumluluğunun bilincindedir.Ona bu güveni verende hayatının erkeğidir.
Kadın deyince akan sular dururdu.Erkek karısıyla bir başkasından yardım istemeye gittiğinde ,eli boş geri gönderilmez.Örneğin; ev yapacak.tahtalık kavak ağacı gerekiyor,kavakları olan birine gittiler mi ,boş dönmezler.
Herkes birbirine karşı saygılı,yardımseverdir.
Toplumdaki tüm bireyler yerlerini,konumlarını bilirler.Yaşlı hanımlar baş köşeye oturtulur,yaşlı beylere hürmet edilir,sözü dinlenilirdi.
Aile kutsal sayıldığı için,herkes barış içinde yaşar,komşu komşusunu rahatsız etmez,boşanma yaşanmazdı.
Suç işleme çok nadir durumlarda görülürdü.
Köyde kıyafetler cumhuriyetle modernleşti.Daha önce 8 tahta patiskadan dikilen kırmalı,işlemeli uzun entarilerin yerine,belden lastikli entariler dikilmeye başlandı.Fes,püskül yerine tülbent kullanıldı.
Önceleri sadece yaşlı nineler haricinde gelinler yüzünü kapatırdı.
Cumhuriyet döneminde köyün büyükleri ortaklaşa aldıkları bir kararla,gençlerin evlenebilmesi için bekar kızlara baş bağlama ve yüz kapatma olmazdı. Aile içi eğitim çok önemliydi.
Anne ve baba çocuklarını kız erkek diye ayırmadan, ahlaklı yetişmeleri için ellerinden geleni esirgemezlerdi. Ayıp,utanma,ar ,şeref ve namus çok değerli kelimelerdi.Büyük küçük herkes bilinçliydi.
Delikanlılar kendi kız kardeşleri gibi diğer komşu,akraba kızlarına da sahip çıkarlardı.Anam ,bacım,babam,abim ve kardeşim sözcükleri çok değerliydi.Şimdi bu devirde yaşanmışlara bakınca insanoğlu piç olmuş deriz.Bu sözcüğün anlamı; güvenilmez,ahlaksız demektir.
Eminim ki,hala toplumda ahlak sahibi insanlar çoğunluktadır.Rızasız gönül kırmaz,ve acımasız olmazlar.
Toplumda ahlaklı olmak için nefsine hakim olmak zorunludur.
Büyüklerimiz şöyle derlerdi:''Nefis it gibidir,hoşt dersen kenarda bekler !'' Aramızda kaç kişi bunu başaracak zaman gösterir.Bence toplumda ilk önce ahlak konusu ele alınıp işlenmelidir.Barış ancak böyle imar edilir. Saygılarımla.
12 Nisan 2016 Enger / Almanya
Hayriye AygülKayıt Tarihi : 17.4.2018 00:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
1-Geçmiş zaman hakkında bilgi
2-çocuk yaşta yaşanan gerçekler
3-Toplumda aile,komşu ve çevre eğitimi
4-Aile birliğinin önemi
5-Toplumdaki manevi değerlerin vurgusu
6-Köy yaşamında kültür
7-Cumhuriyetle kılık kıyafet değişikliği
8-Toplumda saygı sevgi ve hoşgörülü olmanın toplumsal barışa etkisi
9-Aile içi eğitimin ahlak konusuna önemi ve etkisi
10-Geçmiş zamanı bugüne mukayese etme fırsatı
11-Ahlak ve toplumsal barış birbiriyle ilişkili mi?
...
TÜM YORUMLAR (1)