On iki Eylül sabahı,
Saat gecenin ikisini vuruyor.
Bütün herkes gaflet uykusunda.
Birisi bağırıyor:
Koğuuş kalk! !
Herkes teçhizatını kuşansın.
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
12 Eylül 1980 hem de nüfus sayımı günüydü. Haberleri izlemeden görev yerime gitmek için sokağa çıktığımda adım başı asker görünce tedirgin olmuştum. Bir asker refaketinde görev yerime gönderildim. O günü yaşattı şiiriniz. Böyle olayları unutmamak, unutturmamak gerekir. Teşekkür ediyorum. Yüreğiniz dert görmesin.
ve ne yazık ki hiç kimse çıkıp ta şu 12 eylülü sorgulayamadı ya içim ona yanar.Hatta bizim o hiç bilmediğimiz 60 ihtilali ve Gezmiş lerin dar ağacı neden sorgulanmaz.Nedendar ağacı hafızalarda o kor yangın kalır.Danış daldı sayfaya ...kalemine sağlık üstad
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta