12 Eylül'e Şiiri - Yorumlar

Öncelikle Nevzat Çelik şiirlerini sevdiğimi söylemeliyim. özellikle Şafak Türküsü kitabındakileri...
12 Eylül tekerrürü fazlaca yaşanmış kara leke. Onca faili meçhul cinayetler, tuşlara basarak ve kaotik ortam oluşturarak, halkı birbirine yabancılaştırma ve sonunda düşman etme çabaları, hortumlarla, kara para aklamalarla hazinenin ve ülke sermayesinin dışa aktarılması, ekonomik çökmeler sonucunda esaret zincirinin halkalarının her gün bu milletin ayaklarına prangalanması...
12 Eylül bitti mi? Hayır.. Bitecek mi? Hayır.
Ama şiir yazmaya devam... Kutluyorum.

Marmaris koylarına bakan eğreti bir ressamın , beynindeki karanlığı ve şiddeti tuvallerine dökmesinin bir gün öncesiydi ....

Takvimler bütün ülkelerde 12 eylül 'ü göstermiyordu oysa...Güneş kandırılmış olmalıydı ....

Bir günün değil nesillerin taşıyamayacağı kadar büyük ve ağır bir darbenin üzerine ..

Sayın Necdet Arslan; en vakur ve dik duruşlu dizelerle ve insanca, sorgulama masasının başında ...

12 Eylül çıksın 'netekim paşayı' alın içeriye diye sesleniyor ....

Kutluyorum yüreğini sevgili dostumun ...

Sürgünlerimizi bir filizkıran fırtınası gibi kurutan
Kimliksiz ruhsun sen
Kendi kökümüzle geleceğe akarken
Önce göklerimizi kararttın
Böldün
Parçaladın
Gülerek öldürdün
Bin parçaya bölerek
Lime lime ederek bizi
Boz bulanık dereler gibi akıttın etlerimizi
ÖFEKNI SATIRLAR ARASINA SERPISTIRMEN HARIKA:KALEMINI BIRAZ TUTMUSSUN OYSA DUYGULARIN ISYAN EDIYOR BUNU HISEDEBILIYORUM.EMEGI KUTLUYORUM.
DOSTCA KALIN..

Yazık ki serzenişten öteye gidemiyor hala isyanımız. Apoletsiz ressam hala mutlu ve umursamaz Nü tablolar peşinde. Bir dönemin gelecek umutlarını çırılçıplak bıraktığı yetmiyormuş gibi.

'Şimdi mutlu musun?
En büyük acıdır kökteki sancıyı duyarak yaşamak
Sen de duyuyor musun
Yedin bitirdin ekmeğimizi '
Evet... Kul hakkına giriyor. çok hoş çok. anlamı derin.

12 Eylül ülkemizin yıllarını çalan,geleceğini yokeden ve karartan tarihte unutulmayacak ve unutamayacağımız bir kara lekedir.12 Eylülü yapanlar bugün en kral hayatı yaşamakta ve aramızda yargılanmadan dolaşabilmektedir.Akıllı bir siyasi iradenin başa gelmesiyle daha doğrusu öncelikle Türk halkı olarak bizlerin kendimize gelerek birlik beraberlik içinde ülkemizi akıllı yönetebilecek,sadece ülke menfaatlerini düşünen ve ülkemizin bu günlere gelmesinde en büyük sorumluluk taşıyan 12 eylül dönemi şahıslarını ve 12 eylülden bu tarafa gelmiş geçmiş tüm siyasileri yargılayabilecek hesaplarını sorabilecek ve hakettikleri cezaları verebilecek yönetenleri bulması ve seçmesi lazımdır.Dokunulmazlık zırhları kaldırılmalı anayasada bunları koruyucu maddeler değiştirilmelidir.Milletçe bir an önce kendimize dönmezsek bu oalnların hesabını en ağır şekilde ödeyecek olan yine bizler olacağız.Tabi soyanlar,hortumlayanlar,sömürenler,halkın içine kin ve nefret tohumlarını saçanlar rahat hayatlarını her zaman ki yaşayacaklardır.

Şiiriniz 12 eylülü güzel anlatmış,kaleminiz daim olsun,yüreğinize sağlık,tebrikler ve tam puan

Bu şiiri okuduktan sonra şöyle arkama dayandım, gözlerimi kapadım, 12 Eylül öncesine gittim. Katıldığım mitingler, o mitinglerde çıkan çatışmalar, ölenler, geceleri köyde yatağımızda yatamayışımız (kurşuna hedef olmamak için), yolculuklarda Çoru^'u geçerken yaşadıklarımız... Neyse fazla uzatmayayım. Şimdi sizinle ters düşeceğim. İnandığımı da savunanlardanım. Bence 12 Eylül gerekliydi. Yalnız askerin siyasi görüşü, uygulamaları yanlıştı. Konuğum geldi, dikkatim dağıldı, bitireyim. Demek istediğimi anlattım sanırım. Size de hak veriyor, kutluyorum.

Ne yazıkki 12 Eylül'e dair çok şey söylemeğe/yazmağa devam edeceğiz.Bu utanç asla bitmeyecek kalemine bin sağlık çok hüzün sayfa.

Kenan EVREN / 12 Eylül TÜRKİYE'nin EN BÜYÜK UTANCI (Makale)

NÜÜRESS // Kenan EVREN..

Kenan Evren adı bana Türkiye’nin yaşadığı en büyük utançla eş anlam taşıyor.Sayısız faili meçhul cinayetler / 550’den fazla idam/ sınır dışı olayları/ vatandaşlıktan çıkarılmalar / basın yasakları/on binlerce görvden ihraç/ hele de kitap-neşriyatların
kamyonlarla toplatılması.Asker nerdeyse evlerimizin içinde..
-Ağabeylerim Üniversite de.Aile hatta bütün ülke pürtelaş-herkeste endişe had safhada
-Evler her gün takip te ama biz aranmıyoruz.Çünkü rahmetli babam önemli bir bürokrat.Mahalle ye,saat başı asker geliyor her köşede silahlılar.Okula gitmek korku/dönmek daha bir korku.Daha çok şeyi idrak edemeyecek kadar gençliğe yeni adım atıyoruz.Neler olup/bittiğini de yeterince anlamakta zorlanıyoruz...
-Ne panikler ne dehşet dönem ve şimdi 12 eylülün en suçlu kişisi yıllardır hiç bitmeyen tatil/safahat yaşıyor.Yargılanması için bir çok hukukçuyla görüştüm....maalesef yasada öyle bir madde yok.Türkiye bu utancı kaldıramıyor ve utanç mimarı NÜÜÜÜ çizerini yargılayamıyor.Kenan Evren bana en çok ta HİTLER’i andırıyor...
-NEDEN Mİ? İKİSİNİN DE ORTAK TARAFLARI/İşkence-adam asmak veya öldürmek sonuncusu da..İKİSİDE RESSAM.Ama bizimki NÜÜÜÜRES.

-Neden Anayasamıza İhtilalcileri/cuntacıları/darbecileri yargılayabileceğimiz ek maddeler konmaz ?

Atiye Danış

Yedin bitirdin ekmeğimizi
Apoletsiz ressam gibi uyuyor musun?
Zalimsin sen
Halk düşmanısın sen
Her güz biraz daha da büyüttüğümüz
Hesabı mutlaka sorulacak
Nefretim olduğunu biliyor musun?...
Dahe ne yazılabilirdiki..yüreğimi acıtan dizelere..saygılarımla..

Ah sayın şairim ah!!
hala duygulanır ve sinirlenirim o anları hatırlayınca...ne kitaplar okudum o zamanlar hakkında...hep ağladım hıçkıra hıçkıra...yüreğinize sağlık efendim...tam puan...