12 Eylül'e Şiiri - Yorumlar

değerli bir çalışma kutluyorum

Seni çok iyi anlıyorum Dostum, Sevgili Necdet... Aynı günleri, nerdeyse 'aynı nefretle' yaşadık biz, çünkü...
Her zaman derim... Cumhuriyet kurulduğundan bu yana.. Cumhuriyetin özü Türk Aydınlanma Devrimi meyvelerini verişinden bu yana, yetişen en nitelikli kuşaktır, 68 Kuşağı...
O kuşak ki 'bilgiye, okumaya, sorgulamaya, demokrasiye, özgürlüklere aç' bir kuşaktı... Çok okuyan, çok araştıran bir kuşaktı... Üreticiydi... Okul dönemleri dışında tarlada çalışır, harmanda eli olurdu... Çoğu, okul harçlığını çalışarak kazanırdı! Hazıra konanlar ise o kadar belliydi ki... Zaten onların derdi değildi 12 Eylül! Onların umurunda da değildi 'EMPERYALİZM VE ONUN KANLI ELİ FAŞİZM! '
Olan bizlere oldu... Olan; aydınlanmanın, çağdaşlaşmanın, ülkesini ve ulusunu sevenlerin, bilimde, fende, teknolojide en üst seviyelere çıkma uğraşı verenlerin.. Sömürüsüz bir düzen arzulayanların, hakça bölüşümü talep edenlerin çabalarına ve bizzat kendilerine oldu!
Olan; 'TAM BAĞIMSIZ, EGEMEN VE ÖZGÜR TÜRKİYE' diyenlere, bu uğurda mücadele verenlere oldu!
Aklımı çok kurcalayan ve her 12 Eylül'ü anımsayışımda kim varsa karşımda.. Nereye yazıyorsam sorduğum birkaç soru vardır...:
- Böylesi gözükara... Bu kadar okuyan, araştıran ve sorgulayan bir gençlikten KİMLER RAHATSIZ OLDU! ?
- İyice irdelendiğinde... 'YOLLARI, YÖNTEMLERİ FARKLI GİBİ GÖZÜKSE DE' aynı hedefe yürüyenleri.. Aynı idealleri paylaşanları... Hemen hemen benzer ailelerin ve benzer ortamların içinden gelenleri 'KİMLER KARŞI KARŞIYA GETİRDİ! ? ' Kimler aralarına 'KİN, ÖFKE VE NEFRETİ SOKTU! ? '
- Emperyalizmin tezgahını biliyoruz... Uyguladığı yöntemleri de biliyoruz, çünkü hala yaşıyoruz...
Emperyalizm, hedefinde olduğu ülkelerde 'EN KÜÇÜK FARKLILIĞI BÜYÜTÜR, KARŞITLIK VE ZITLIK YARATIR, KİNİ, KANI VE NEFRETİ' yaygınlaştırır! İster ki, o ülke 'İÇTEN İÇE ÇÖKSÜN! ' Birbirlerini yok etsin! Enerjisi, ekonomisi tükensin! Aradaki bağlar zayıflasın, birlik ve beraberlik bilinci felce uğrasın!
Peki... Benim ülkemi yönetenler... Yönetme iddiası ile 'İKTİDARA GELENLER...' Ülkemin bütün imkanlarını kullananlar... Yetki ve sorumluluk makamında bulunanlar... Onlar ne yapıyor! ?
Geçmişte, 12 Eylül öncesi ne yaptılar! Bir taraf 'SAĞCILAR ADAM ÖLDÜRÜYOR DEDİRTEMEZSİNİZ BANA MI DEDİLER! ? ' Diğer taraf boyuna ezber laflar mı söylediler? Sürekli suçladılar, sürekli gerilimi canlı tuttular, sürekli tahrik mi ettiler?
Yani.. 'GRUPLARA AYIRMAK VE KOLAYCA KİTLELERİ OY DEPOSU HALİNE GETİRMEK' kolaycılığına mı kaçtılar! ?
Hele hele bazıları... Emperyalizmin kucağında mıydılar! ? Türkiye ajanların, jurnalcilerin, provokatörlerin, sayısı net bilinmeyen fraksiyon üreticilerinin at koşturduğu ülke haline bilinçli mi getirilmişti?

Bu sorulara bugün bile doğru cevaplar veriliyor mu?
Yoksa bizleri yönetenler hala 'EMPERYALİZMİN TEZGAHTARLIĞINI MI' yapıyor! ?

Ve bizler de hala 'RESMİ NET OLARAK' göremiyor muyuz?

Şiiri ve değerli şairimi kutlarım...

yüreğine sağlık dost... güzeldi....kutlarım

Kendimize güvenmediğimiz,haklarımızı kullanmadığımız sürece herkes bizi yönetmeye talip olur..12 eylülün besledikleri,büyüttükleri şimdi 12 eylülü yargılayacaklarmış!!Kaleminize,duyarlılığınıza selam.sevgi ve saygıyla kalın

Sen gençliğimizin tez büyüyecek yüreğini
Paletlerinle ezdin..
Mavzerlerinle delik deşik ettin tan vakti serinliklerimizi

şair,
sadece ve sadece içsel/russal sayıklamaların adamı değildir. yaşanılan ve zorbalıkla dayatılan bütün baskı ve zulümlere asla ve asla boyun eğmeyen/başkaldıran/direnen tavrıyla ve toplumsal yaralara merhem olan sözleri/şiirleri/mısralarıyla gelecek kuşaklara ayna tutan, yol gösteren kişidirde.
bu değerli mısralarda bencileyin bunu gördüm...

12 Eylülü cezaevinde yaşayan biri olarak şiirinizdeki sitemlerinizi ve vurgulamak istediklerinizi en çok anlayanlardan biri olarak yeniden yaşadım şirinizi okuduğum her dizeleriniz ile o günleri sevgili üstadım..

Duyarlı yurtsever şair yüreğinizi saygı ile selamlıyorum..
Yüreğiniz hiç susmasın dileklerimle..
VE ÇOK ÇOK TEŞEKKÜRLERİMLE..

bu şiir hakkında hiç bir şey yazamıyorum
neden mi
yazamıyorum da ondan

ancak
1980 ve kenan şiirimi okursanız sevinirim
paydamızın ortak oluşuna çoook sevindim

Her şey öylesine danışıklı ki...
Bugünkü iktidarların temelini sürekli imam hatipler açarak 12 eylül yönemi attı.
Şimdi onlardan hesap sorma bahanesiyle Anayasayı da referandumdan geçirdiler...
Hesap nerde????
Ve halkımız
Kafasını kuma gömmüş bekleşir...
'Nasılsa kim gelse böyle olacaktı' diye...

Kadir Tozlu

uzun uzun cümlelerle sayfalar doldurulabilir lakin her milleitn tarihinde buna benzer soydaşı olan utanç olayları yaşanmıştır lakin bu olaylar olmadan da insanoğlu anlamıyor nush ile uslanmayanı etmeli tektir...sözünün bu kısmını ve işaretleri doğru okumaktan aciz yetkililerin zorlamasıyla ortaya çıkan durumdur ... tektir ile uslanmayanın hakkı kötektir sözü hayata geçer ve hak eden veya etmeyen payına düşeni alır ve sahneden çekilir ...
keşke işaretler doğru okunsa ve ihtiyaçlar doğru karşılansa ve vicdanlar bunca sağırlaşmadan hakla kulak verilip kıs kıs gülüp ellerini ovuşturp sırıtan şarlatanlara fırsat verilemese ve keşke dünya daha aklı başında olabilse ama nerde... hak verilmez alınır denmişya bir kez atı alan üsküdar yoluna düşüyor ki bir değil hemde kaç kere / olan ortak yaşamı paylaşam halka olur ya anlaşılır mı bilmem... anlaşılsaydı bunca yıl boyunca teşebbüs edilir miydi? sağlıkla kalın selamlar sevgiler...

İKİ EYLÜL ÜÇ EYLÜL….

Ne zalime teslim ol
Ne de zulme eğil
Baban sana gül ekiyor
Annen karanfil
Ağlama bebeğim hadi gül
Güz gülleri var daha
Elbet teslim olur
Bu kara eylül

Mahmut nazik 12 Eylül 1980

ONYIL SONRA EYLÜL

Düşüme girse
İnanmazdım
Bu ihaneti
Bu riyayı
Bu teslimiyeti
Hani şiire düşen
Sevdalı bir hüzündü eylül

Bu nasıl hal
Bu nasıl dil
Bunun sonu hayır değil
Hoşça kal alın teri hoşça kal

Delikanlım
Sen yinede gününü gülüşle
Ne teslim ol
Ne de eğil
Bilirsin kıştan sonrası çiçek yağar
Kıştan sonra gül
Umudunu kesme yarından
Sen yinede gül
Yüzünde bahar
Gözünde seher
Çıkar da gelir nazlı yar

Mahmut nazik 12 eylül 1990

29 YIL SONRA EYLÜL

Ülkem de işsizlik
Ülkem de yoksulluk
Soygun vurgun
Ülkemde yağma
El açarız el oğluna
Hadi
Sen olda ağlama
Gel de dinden imandan çıkma

Ve kan
Ve acı
Lümpenliğin
Haydutluğun
Hainliğin politikası baş tacı
Şiltler verilir
Madalyalar takılır
Tetikçilere
İşbirlikçiler
Entel fahişelere
Firar etmiş dağlardan karanfil

Ülkem melül
Ülkem üzgün
Yine gözlerde hüzün
Yine çocuklar mahzun
Habil’in gırtlağına basmış elini Kabil

Ne zalime teslim ol
Ne zulme eğil
Bazen ölmektir yiğitlik
Teslim olmak değil

Bu Eylüller
Bu uzun koşunun
Rötarı
Çay molasıdır
Bunu böyle bil
Henüz oyun bitmedi bebeğim
gözyaşını sil

Ağlama güzel oğul
Hadi gül
Bir çiçek vardır hani bilirsin
Yaprağı kan kırmızı
Eylül güzeli
Hani açar ya her eylül..
Ağlama güzel oğul
Hadi gül
Annen gül ekiyor
Babanın elinde
Kanar karanfil

Mahmut Nazik 12 eylül 2009

2010 DA 12 EYLÜL


Ne askerin diktası
Ne şefin diktesi
Ne zengin sultası
Ne aydın salatası
Artık özgürüz, diyor başbkan
Şimdi yazıldı anyasanın hası

Umarım
Ne yaşarız gavurun uyruğunda
Ne ne sürünürüz sadaka kuyruğunda

Umarım demezler
Bir on eylül sonra hani
Senin kitabının da soyunun da

Akılsızın duası kabul edilir mi bilmem ama
Dua edelim dostlar
Yanılmış olmamak için Ali Cengiz oyununda
Dua edelim dostlar
Duası kabul olunur keçinin de koyunun da
Ne şefin diktesi
Ne askerin diktası
Artık özgürüz, diyor başbkan
Şimdi yazıldı anyasanın hası
Hani yine kandırdılar deriz ya
Bir Amerikan filminin sonunda
Hani domuz dedi hep
Deniz keriz ya
Umarım kalmayız yine elleri koynunda

Mahmut NAZİK 12 EYLÜL 2010