12 Eylül Cuma günü kapım hızlı hızlı çalındı,açtım Hayri dayı ' Hoca çabuk televizyonu aç darbe oldu' dedi ' genemi bu adamları kurtardılar' dedim.Kimdi kurtulan bu adamlar, Demirel ve Ecevitti elbette.Açtık televizyonu 'omuzu kalabalık beş paşa oturmuş sakın sokağa çıkmayın demektelerdi.' ama benim çıkmam lazım.Yıllarca köylerde ebelik yapan hanımım, şehirde çalışabilmesi için vilayette kurs görmekteydi.Köylerdeki canlar can değil, nasıl olsa doğuruyor, ama şehirli kadınlar öylemi, onların doğurması için köy ebelerine kurs vererek doğumu öğretmek lazım dı...Eşimi Cuma günleri alır, pazartesi sabahı vilayetteki hastaneye bırakırdım.İki küçük çocukla biz hafta içi beraber dururduk.O günde hanımı almam lazımdı.Hayri abi ' gitme hoca ne olur ne olmaz ' dedi.Ama mutlaka gitmeliydim yıkanacak çamaşırlar vardı. Çocuklar annelerini özlemişlerdi. Çıktım yola biraz gittim yolda iki asker el etti durdum.' abi nereye gidiyorsun' dediler.' vilayete gidiyorum dedim.' Bizide al ' dediler.Aldım arabaya düştüm yola..yollarda barikatlar var ama beni arabada askerler olunca durduran olmadı. Vilayete gelince askerler indi, ben eşimi hastaneden alıp geri yola çıktım.Bir fırının önünde durdum ekmek alacağım arkadan bir ses ' durma devam et' ' ekmek alacağım' ' ne ekmeği durma yürü hadii..' tabii biz ekmek alamadan devam ettik. Biraz önce geçtiğimiz yoldan geriye gittmekteydik.İlk barikata geldik, dur işareti durduk, üzerimize birkaç asker silahları doğrultu ' inin aşağıya' indik. 'Aç arabanın kaputunu, bagacını, kapılarını, torpidosunu' açtık,' nereye gidiyorsunuz, sokağa çıkma yasağını bilmiyor musunuz' biz sessiz durduk.Hanıma o akşam hastaneden görevli kağıdı verilmiş.Onu gösterdik 'geçin' dediler.Yola devam ettik..biraz aşağıda yine yol bağı var.'inin aşağıya, açın arabanın her kapısını,bu arada üslerimizde yoklanıyor tabii.'Nereye gidiyorsunuz, neden sokağa çıktınız' ve benzeri sorular ve silahlar üzerimize doğrultulmuş vaziyette..görev kağıdına bakma ve yola devam izni...biraz aşağıda yine yol bağı..bizim gibi bir kaç araba..yol sessiz..yine inin arabadan, siz kimsiniz, neden dışarıdasınız,en ufak bir hata yada kıpırdanma yapsak öyle sanıyorum bizi vuracaklar.Oldum olası silahtan korkarım, dahası yanımda hanım var...serde erkeklik var...korkmamaya çalışıyorum...neyse yarım saatlik yolu birkaç saatte gelebildik.Çocuklarım biri sekiz, bir beş yaşında evde bizi endişeyle beklerlerken bulduk.Teselli ettik.
Bu bir günlük aklımda kalan olay.Ama genede 'DARBECİLER YARGILANSIN' Derken düşünüyorum..sanki ordumuza hakaret ediyormuşum gibi geliyor.Ben her yerde her zaman bizi koruyan ordumuza hakaret etmek istemiyorum. Birde geriye değilde hep ileriye baksak daha iyi olmaz mı arkadaşlar...
Neyse şimdilik bu kadar.
Herkese saygılar.
sevmek gibi gidiyordu kadın
adının anlattığı,canın teni yakmasıydı,
bir bulut evet ama aslolan
bulutun suyu yağmasaydı...