Kollarını arkadan bağlıyor gecenin yarasalar.ağzımda eşkıya gibi bir pastil girip çıkıyor boğazımdaki varoşlara.
Perdenin gerisinden 'çıt...'diye bir ses ritmik olarak iğdiş ediyor kulaklarımı.
Ay,ceketini omzundan sarkıtarak çıkıyor meyhaneden.
sol elimden başlıyor otobanın kapıları.Sözum söz diyorum kendi kendime
Neye söz verdiğimi bilmeden yapıyorum bu erkekçe salvoyu.
ikide bir değişik görünürlükte önüme çıkıyor hayalet.
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpıp ölmesi gibi
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Devamını Oku
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem