Hayat mücadeledir diyenler
En aciz mahlûkların en mükemmel en kolay ve en güzel;
En güçlülerin ise;
En zor, şartlarda yaşadıkları gibi,
beslenme adına da gıdaların en kötüsü ile yetinmek zorunda olduğunu acaba görmüyorlar mı? (yavruların sütle beslendiği, canavarların leş yediği gibi.)
Hayat mücadele meydanı değil.
İmkân ve ihtiyaca göre, nimetlerin sevk ve idare edildiği yardımlaşma sahasıdır.
Bitkilerin rızıkları ayaklarına gider.
Hayvanat nasibine ilhamen gönderilir.
Akıl, ilim ve irade sahibi olan insan da ilim ve iradesinin hakkını vermesi ve insanlık onurunu koruması için, kendisi kazanıyormuş gibi bir rol ile ihsan ve ikram olunur.
Yoksa,
ihtiyaçlarımızı dışımızda yaratan biz olmadığımız gibi,
içimizde de enerjiye dönüştürüp hücrelerimize gönderen de biz değiliz.
Makro ve mikro âlemin aktörleri hayatın devamına hizmet için yardımlaşmada yarışır iken;
bu yarış ve yardımlaşmayı savaş ZAN EDEN okumuş gafillere ne demeli.
Hayat mücadele değil.
Hayat yardımlaşmadır.
Haydi dostlar bencilliği bir yana bırakıp, insanı insan yapan en önemli özellik olan, NEFS İÇİN DEĞİL, NESİL İÇİN YAŞAMAYA ne dersiniz.
Herkes kendisinden yardım bekleyen bir muhtaç bulup insani vazifenin ifasının mutluluğunu yaşayabilir.
Bu gün kimseye muhtaç durumda olmayabilirsiniz!
Yarın muhtaç duruma düşmeyeceğinizi kim söyleyebilir.
Veren el alan elden üstündür.(Had.Şer.)
Yedirmenin mutluluk ve lezzeti yemede yoktur.
Yeme doğal bir ihtiyacın giderilmesi ise,
yedirme insani bir olgunluğun gereği ve delilidir.
Verelim, yedirelim.
Barış olsun, kardeşlik hayat bulsun,
Etrafımızda haklarını gasp ettiğimiz, aç ve muhtaçlar bulundukça, huzuru, mutluluğu ve barışı rüyamızda görmeyi bile hak edeceğimizi de herkes bilmeli.
YORUM.
Emek ve azim bir mücadeledir.
Bunlar yoksa şayet yerinde sayar durusun.
Hayatta emeksiz yemekte yok.
Varsa emeksiz yemek haramdır.
Ne denir hiç kimse elleri cebinde basari basamaklarını tırmanmamıştır.
Bu hep bir mücadeleye meşgul olduğu ise dört elle sarılmaktandır ve bu başlı başına bir mücadeledir.
Ve şu yıkılmaya yüz tutan dünyada iyiliği ön plana çıkarma çabası da yine bir mücadeledir.
Mücadele etmezsek artik var güçle, insanlıkta tükenecek.
Nefis karşısında yenik olanların vermiş olduğu mücadele yıkım içindir ve de ne hayret ki basarî gösteriyor.
Hayat mücadele değildir deyişinize katılmasam da yazıdaki mesaj güzeldi.
Yüreğinize sağlık
Sonsuz saygımla
YORUMA CEVAP
Değerli arkadaşım.
Önce ilginizden ve değerli yorumunuzdan dolayı teşekkür ederim.
Mücadele ile çalışmayı bir birine karıştırmamak gerektir.
Elbette Allahın vermiş olduğu dâhili yetenekler ile harici imkânları kullanıp önce kendimize sonra yakınlık derecesine göre çevremize, sonra tüm yaratıklara yardımcı olmak, hatta ekolojik dengedeki yerimizi doldurmalıyız.
Dikkat ederseniz mücadele verip başarılı olduğunu zan ettiğiniz kimseler bile sadece onlara verilen imkân, iç ve dış yönlendirmeler (ihtiyaç, merak veya yarış.) ile bir şeyler yapmışlardır.
Yardım görmeden herhangi bir şey yapabilen varmıdır?
Kâinatta mücadelenin olduğundan bahsedebilirmiyiz?
Hayatı mücadele imiş gibi gösteren insanın sınır tanımayan ihtiraslarından başka bir şey değildir.
Şimdi hırsı da çalışma azmi ile karıştıracak olur iseniz beni yine yanlış anlayacaksınız.
Hırs çalışma azmi değil,
Hak etmediğini, başkalarını nasıl etkileyeceğini, helal haram, meşru gayrı meşru kriterlerine tabi tutmadan her halükarda sahip olma arzusunun adıdır.
Su ile toprak arasında, yer ile gök arasında, meyve ile insan arasında hava ile ciğerlerimiz (vs.) arasında bir mücadele olduğunu söylemek mümkünmü?
Yazımdaki, alta kopyaladığım paragrafı galiba gözden kaçırmış olmalısınız.
MAKRO VE MİKRO ÂLEMİN AKTÖRLERİ, HAYATIN DEVAMINA HİZMET İÇİN YARDIMLAŞMADA YARIŞIR İKEN;
BU YARIŞ VE YARDIMLAŞMAYI SAVAŞ ZAN EDEN OKUMUŞ GAFİLLERE NE DEMELİ.
Evet insanların kavga haline getirip mücadele imiş gibi görünmesini sağladıkları ticari hayat bile aslında bir mücadele değil, organize bir yardımlaşma değimli?
Fırıncı ücret alsa bile rahatını bozup ateşin önünde ekmeği kimin için pişirir? Kasap eti kimin için keser? Terzi kumaşı elbiseye kimin için dönüştürür? . Hayvanlar ölüp kokuşmak için mi semirir? Meyveler çürüyüp kurtlanmak için mi allanıp ballanır.
Bütün bu yek diğeri için ortaya konulan fedakar yardımlaşma yarışına, Materyalist bir mantık ile bakıldığında evet HAYAT MÜCADELEDİR. Yani öyle görünür.
Fakat Kâinatta bir düzenin, bir nizamın ve dünya sahnesinde hayat oyununu sahneleyenin tasarımlarını düşünerek mahlûkat arasındaki koşuşmayı sebep ve sonuçları ile incelediğinizde!
Hayatın hiçte zan edildiği gibi mücadele değil de MÜKEMMEL BİR YARDMLAŞMA OLDUĞUNU görmek zor olmasa gerektir.
Necdet EremKayıt Tarihi : 6.7.2010 15:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İhtiyaçlarımızı dışımızda yaratan biz olmadığımız gibi, içimizde de enerjiye dönüştürüp hücrelerimize gönderen de biz değiliz.
Çalışmanızı ilgiyle okudum,güzeldi,yüreğinize emeğinize sağlık,saygılar sunuyorum....
TÜM YORUMLAR (2)