103 Halk İçinde Hak ile. Şiiri - Necdet ...

Necdet Erem
1570

ŞİİR


16

TAKİPÇİ

103 Halk İçinde Hak ile.

Halk içinde HAK ile olan müstesna kullara ne mutlu.
Hakla olacağım diye halktan soyutlanmak kurtuluş değil,
ancak bencilliktir ki bu da hak katında makbul bir davranış biçimi değildir.

Ferdi ve nefsi kurtuluş mümkün ve makbul olsaydı,
Peygamberler çileli ve zorlu bir hayatı tercih ederlermiydi?

Kurtuluş hep beraber veya ekseriyete yansır ise kurtuluştur.
Onun için hepimiz sorunlardan kurtulmak adına birbirimizden sorumluyuz.

Hiç kimsenin ben kurtuldum başkası ne olur ise olsun bana ne deme lüksü yoktur.
Bizler bir vücudun azaları, bir fabrikanın çarkları bir bütünün parçalar gibiyiz.

Biz insanlar farkında olmasak ta birbirimizle varız ve birbirimiz için yaşarız.
Allah bize birbirimize karşı irşat ve tebliğ vazifelerimizi unutturmasın.

“ İnsanların kurtuluşu için hayatı kendisine cehenneme çevirme diyergamlığı içinde olmayanlar cennet hülyaları ile kendilerini aldatmasınlar.” derim.

Ne mutlu hilkatin sırrını çözen, insanı ruhun metafizik semalarında gezdiren, ebed aleminin sonsuz saadet hazinelerinin ebed televvünlü elmas, inci ve mercanlarını seyrettiren, insanı kemalata ulaştırıp Allah’a kulluğun sonsuz sırrına erdirip, mahlukata sultan makamına oturtan Kur’an mektebinin talihli talebelerine.

İnsan için hayat son ana kadar pişme ve olgunlaşma sürecidir.
Yunus
“Taptuğun tapusunda kul olduk kapusunda,
Yunus miskin çiğ idik piştik elhamdülillah” pişeyim derken yanmamaya dikkat edilmesi gerektiğinin de altını çizmektedir.

Çünkü bu zamanda o ruh yangını söndürecek taptuk tekkesinin kamil mürşidini, Celaleddin ummanında fırtına koparıp Mevlana makamına çıkaracak Tebrizli Şemsleri bulmak zor.

Hayatın nedenini, niçinini, sebep ve sonucunu sormadan, sorgulamadan yaşamak gerçek yaşam, en azından ideal bir yaşam tarz ve biçimi değildir.

Beni aşan bana söylettirilmiş bir sözüm var.
“Her şeyin her an, ya takip edilemeyecek kadar süratli,
veya his edilemeyecek kadar ağır aheste değiştiği bir alemde,
HER GÜN YENİDEN DOĞMAYANLAR YAŞIYORUM DEMESİNLER.”

Hayatı rutinlikten çıkarıp, her gün lahut aleminin farklı bir buutunda yaşamalı.
Her gün hayata farklı bir pencereden bakıp kudret fırçasının farklı dokunuşlarına şahit olmalı ve hayret ve muhabbetle seyretmeli.
His ve duyguların fizik ötesine yelken açıp mana aleminin sırlarını keşfetmeli.
Huzur, rahat, haz ve lezzetleri gerçek ikliminde gerçek tad ve lezzetinde yakalamalı.

Tabi bu frekansların yakalanması insanın gerçek kimliğini bulması ile mümkün olabilir.

O’da “İnsanın, kainat tablosunda boşluk dolduran değersiz bir motif değil, O muhteşem tabloya anlam ve değer kazandıran temel öğe” olduğunun farkına varıp eşya ve hadiseler karşısında farklı bir tavır sergilemesi ile mümkün olabilir.

Hayatı cismen rahat yaşamakla,
gerçek manada ruhsal mutluluk içinde yaşamak çok farklı şeylerdir.

Mutluluk, zevk ve rahat ile ifade edilebilecek bir kavram değildir.
Hepimiz her insan gibi bu konuda yanılmaktan ve yanlış yapmaktan kurtulamıyoruz.

Rabbim bize ve tüm insanlığa,
yaratılış gayesini idrak ettirip, SONUCU İTİBARİYLE YOK OLMAK İÇİN BİR ÖMÜR YORULMA gaflet ve cehaletinden kurtarıp varlığa anlam ve değer kazandıran adına İMAN denen o yüce amaç doğrultusunda yaşama şuur ve basireti ihsan buyursun.

Necdet Erem
Kayıt Tarihi : 24.9.2013 12:32:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Necdet Erem