Akşam yatışım senleee Sabah kalkışım senle!
Gün’üm, ay’ım, saat’im... Bahar’ım Kış’ım senle!
Sen, ben’sin ben içinde...Bir can’sın, ten içinde!
Aklım, fikrim, hayaliiim... iç’im ve dış’ım senle!
..
yarın,
yine 10 Kasım
biz bunu bayram bilelim...
ATAM için
yurdum toprağına
zeytin ağaçları ekelim ki
dalları barışları,
..
Kalk diye akıl veriyor it oğlu
Çökmüşken tüm ağırlığınca üstüme
Özgürlük diye nutuk çekiyor pezevenk
Zincirlediği insanların üstüne
10 Kasım 1985 Karabük-Karaşar
..
yaz boz değildir ilişkiler
zordur söylenen bir çift sözün telafisi
izi kalır
yaralar
kanar...
10 Kasım 2016
..
hayııırrrr
esaretini istemiyorum
aşkının
*****
ağır geliyor
..
on kasım
10 kasım bir doğumdur
Her doğum başlangıçtır ölüme
Ölüm;
sığdırılmışsa içine bir yaşam
yaşam adanmışsa yaşamlara
..
Sana ne yazsam ki ben
Toprağın kadar yazılanın var...
Şu küçücük kuş,
Şu dağ,şu taş,
Şu Türk,şu beşer,
Kemâl'im,Ata'm,Mustafa'm diye ağlar.
..
Seni unutunca… Hatırlanacak bir sen olmayacak düşlerimde, Karabasana dönüşmeyecek rüyalarım. Yarım yamalak dudağım da asılı duran kafiyesiz şiirler yazmayacağım,... Akıtmayacağım kaleminin mürekkebini... Seni unutunca... Saçları sarıya çalan her kadının peşinden gidip, sen misin diye bakmayacağım ve sen olmadığını görünce hayal kırıklığına uğramayacağım... Seni unutunca... Ardın sıra küfürler etmeyeceğim, kırmayacağım kalbimi, Hakaretler yağdırmayacağım kendi kendime... Seni unutunca… Uykusuz gecelerim olmayacak, Her dakika biraz daha eriyeceğim, Ağlamayacağım olur olmaz, Hani senin dediğin gibi ağlamak boşuna diye İşte yapmayacağım düşmeyeceğim o boşluğa.. Seni unutunca… Alkolü sevmeyeceğim sırf sen seviyorsun diye, Sarhoş olmayacağım her gece Ve vurmayacağım kafamı o duvardan, bu duvara... Seni unutunca… 10 kasımda yada 14şubat ta armağan ısmarlamayacağım kimseye, Oysa şubatın 14 ünde seni tanıdığım için ne kadar şanslı hissetmiştim kendimi, İki hediye almak yerine, biri ile idare edecektim, hem sevgililer günü hem de tanışma yıl dönümü, 10 kasım da iyi ki doğdun demeyeceğim kimse ye... Seni unutunca… Pizza yemeyeceğim bir daha, Sen gittikten sonra alışkanlık yaptı bende, Ekmek arası tuz yapıp yemeyeceğim bir daha hatta yemekleri bile tuzsuz yiyeceğim, yapabilirsem… Seni unutunca… Bana yaptığın haksızlıkları bir iyilikmiş gibi görmeyeceğim,.her ışte bir hayır var deyip kendimi kandırmayacağım, Senden gelecek hayır Allah’tan gelsin diyeceğim, Senin kendine hayrın olmadığını kabul edeceğim... Seni unutunca… Seninle gittiğimiz yerleri yasaklamayacağım kendime, önce odamın kapılarını açacağım ve ısrarla gideceğim o gittiğimiz cafeye... Seni unutunca… Kimseyle kavgaya durmayacağım, Sana kötülük yapanın karşıma çıkmasından korkmayacağım ve çıktığında kafa atmayacağım kimseye, Kan akıtmayacağım, karakollara düşmeyeceğim... Seni unutunca... Senden bahsedenlere o çok iyi bir insan deyip aldatmayacağım, kötüde demeyeceğim korkma. Seni unutunca… Aşka dair şarkılar yazmayacağım, Kırmayacağım notaların belini, Sıra sıra dizmeyeceğim onları... Seni unutunca… İstanbul’u sevmeyeceğim, Taksime gitmeyeceğim, Sefaköy‘ü didik didik etmeyeceğim ve Beşiktaş i tutmayacağım doğuştan Fenerli’yim diyeceğim, Sarı lacivert bayraklarla şampiyonluk turları atacağım Saraçoğlu’nda... Seni unutunca… Haksızlık etmeyeceğim doğan güneşe, Yağan yağmura, üşüyen çocuğa, Sırf seni anımsatıyor diye kar yağsın istemeyeceğim, Dışarıda yatanlar için, karın hiçte duygusal yağmadığını anımsayacağım... Seni unutunca… Muhtaç olmayacağım adi en sıradan köpeğe, Seni sormayacağım esen yele uçan kuşa.. Seni unutunca… Her gün gitmeyeceğim dolmuş durağına ve her gece geçmeyeceğin o iki gece kaldığın odanın camından, sensizliğe serenat okumayacağım... VE SENİ UNUTUNCA… İnsan olduğumu hatırlayacağım, kendimi hatırlayacağım, kendimi hatırlayıp ta bulduğum da seni bir daha hatırlamayacağım…
..
Atatürk niye vefat ettin
71.yılda hep yanındayız
Bu gün 10 kasım günü
Senin huzurundayız
Neden böyle yaptın ATAM
Niye bıraktın bizi
..
Sen bostanımda gülistan
Gül bahçemde bülbülümsün
Sen hem nunu,hem tuniş hemde tuanamsın
İnşallah yüzüncü yaş gününü göresin
10 kasım 2015
..
Bir kara haber Dolmabahçe’den.
Ta Osmanlı’dan kalma bahçeden.
10 Kasım sabahı soğuk bir gün.
Şehitlerin atamı çağırdığı düğün.
Giden bir tarih milletimin elinden,
..
Anla beni sev gönülden yeter
Yaşamak, ayrı yaşamakta güzel.
Şayet beni candan seviyorsan
Elbetteki ben seni, senden daha çok seviyorum.
(ankara, 10 kasım 1984)
..
İki fırsatı da kaçırdı ölüm:
ne beni yakalayabildi gençken
ne de bulabilecek beni yaşlı
ölüm / alınyazına bir güzel küs...
Timur, 10 Kasım 2012
..
Sensizlik benim canımı acıtıyor
Gözlerinde ki ışıkla günüm daha aydınlık hep
Bir garip hüzünlüyüm bugün
Gerçi her 10 Kasım da böyle olurum ben…
Hiçbir zaman alışamadım sensizliğe.
..
Kasım ayının buruk bir imajı olmuştur bende hayatım boyunca. Başlı başına farklı bir mevsim gibidir. Kasım ayında havalar iyice değişken olur. Gökyüzü bulanıklaşır. Kentlerin üzerine daha yoğun sis çöker. Tabiat ana, veremli kız misali sapsarı kesilir ve “artık gücüm kalmadı” dercesine kendini rüzgarın ellerine bırakır. Rüzgarda savrulan yapraklar ise bir ağlayış gibidir. Velhasıl pek iç açıcı havalar olmaz kasım ayında. Hele hele, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Atatürk’ü de kasım ayında kaybetmiş olmamız hüzün üstüne hüzün katar bu aya. Ve çocukluğumdan beri 10 Kasımlarda yaşadığımız veya yaşatılmak istenen hüzünleri hatırlarım hep. Hatta saat dokuzu beş geçe, bizim o zaman adına canavar düdüğü dediğimiz siren susuncaya kadar nefes almadan durmamız söylenirdi. Tabii ki nefesimi uzun süre tutamazdım ben. Herkes nefesini tutuyor zannettiğim için de kimseye bir şey söylemez, başımı öne eğerek nefes aldığımı belli etmemeye çalışırdım çocuk aklımla.
Atatürk’ü nefesimi tutmadan andığım için de bir suçluluk duyar, utanırdım. Zaten çocukluğumdaki 10 Kasımlardan aklımda kalan hep bu anlar olmuştur. Ki o çok önemli bir andı. Küçücük boylarımızla ve kocaman yüreklerimizle, ölümün dahi ne olduğunu bilmeden, O’nun öldüğüne inanmamamız gerektiği aşılanmıştı. O’nu bizler, yüreklerimizde yaşatacaktık.
..........
Peki, bizler, büyük önder Atatürk’ü yüreklerimizde yaşatmayı becerebildik mi?
Acaba kaçımız O ’na hak ettiği sadakati gösterdi?
Türk’üm, doğruyum, çalışkanım diye ant içerken, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğim derken, yalan mı söyledik hep?
..
(10 Kasım Anısına)
Bizi bırakıp gittin gideli gönlümüz seni arar! Atam
Kendi yurdumda çekmedigim zulüm kalmadı..!
Yapayalnız kaldım güzel ülkemde içim kanar! Atam
Soysuz sopsuzla mücadele etmekten halim kalmadı..!
..
10 Kasım'da yumdu Paşam o güzel gözlerini.Her şeyi geride bıraktı.Onca yaptıklarını,onca uğruna canını verdiği o savaşları,bizleri geride bıraktı.Müzelerde yaşatılıyor Paşam.Seni görmek,sana dokunmak giibi olmasa da avutuyoruz kendimizi.
Çanakkalede'ye gitmek toprağına dokunmak ne kadar yüceltici.Bende gittim Çanakkale'ye.O toprağa ayak basmak bile insanı yüzeltiyor.Ucunu göremediğiniz bir yakınlık var sanki aranızda.Bu düşüncelere dalarken içinizi bir karamsarlık alıyor.O bastığımız topraklarda nize şehitlerin kanı var ki anlatılamaz.
Atatürk bizizm için bir ışıktı.Bizim için alfabeyi değiştirdi.Daha kolay bir hale getirdi.Kılık kıyafeti daha modern hale getirdi.23 Nisan 1920'de çocukların bayramı ilan edildi.Kadınlar artık seçiyor,seçiliyor.Bunları yapan sen...
Seni nasıl unutabiliriz.
Unutulmayacak bir akşamda doğanın kanunu gereğince yumdun gözlerini mahşerde açmak üzere.Tüm dünyayı sarsmıştın belkide.İşte o gün 10 kasım.Doğanın kanununu en acımasızca uyguladığı 9'u 5 geçeydi.
Buyüzden her yıl 10 kasımda Atatürk'ümüzü sevgiyle anıyoruz.
Sen rahat uyu Atam! Ben sağ oldukça,bizi sağ oldukça ve bizen sonraki nesiller de yollarını değiştirmeyecek.
..
Atam,ölümsüzlüğü bulan Türk
Yine hüzünlüyüm bugün
Çünkü yine 10 Kasım ve yine sen yoksun
Ey başkumandan.Ey başöğretmen
Unutma ki hep senin izindeyiz
Kurduğun yüce devleti
Kanımızın son damlasına kadar koruyacağız
..
Günlerden sonbahar 10 kasım 1938
Vatanı acı bir haber bütün yurda geldi
Atatürküm dokuzu beş geçe
Deniz mavisi gözler kapandı
Bütün dünya yas tutup hıçkıra hıçkıra ağlıyordu yürekler
Atatürkünden ayrılmanın yasını tutuyordu
Sonbahar günü 10 kasım perşembe günü
..
-Doktrin- Dünyada ve Antoloji.Com da ilk kez
Ben
Dostlarımı
10 Kasım 1938
Den
Bu yana izliyorum
..