İhtiyar Maraba oturmuş ağacın dibinde,
Azığını yemekte tek başına gölgede.
Peynir - ekmektir hani azık denen de.
Doyunca şükreder, ihmal etmez hem de.
Habersizdir tepesinde dikilen ağadan;
“Affedersiniz Efendim, kalkar sofradan,
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan