1/:
Ya Yakhya!
Dokunma Meryem'ine Yarusalem'in...
İki aşk ehlinin toprağı örülür buralarda,
Şakaklarda ter çiçek toplaması zangoçların,
Oyalanmasıdır kıyamet kilisesi tarihinde.
Bir zafer kuşudur yürekler avlamak kadar,
Köpüklü savaş kanı daisterler.
İnanılmazsın Ya Yakhya,
Ve 'seviyorum.' demek kadar ırmak suyu.
Anlamsızsa yaşamsa havari dışı yaşam,
Bir daha mavi semalara çıkıp izleme bizi.
Temaşa eyleme kendini çimenlerin dibinde,
Çırp tependeki tozları ki yıldızlar ışılasın.
Düşüncen arı duru balkasın kitabında,
Sevdaların zifafında terlesin.
Rüzgarlarla dansa kalkarsa ölümün zenaatkarı,
Ya yok olmaya namzettir saltanat,
Ya da şefkatli duygular ağlamaya.
Denize serpiyorsa şimdi bir anka,
Kaf dağında bile güldüğü anıları,
Ve kişioğullarının yasını,
Belki de dumanlı öyküleri yiyemediğindendir.
Rüzgarlar dağıtır ya semaya bir atlı,
Kalır ya gerilerde saman ve kül,
Ve bir tutam kahır...
İşte öyle bir coğrafyadır bize kalan,
Ya da mirası ankanın Yakhya'ya.
Veya ateş fışkıran kuyu-yu gayya.
Ey Yakhya...
Kayıt Tarihi : 20.3.2006 17:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!