Alın teri taciri ‘Sivil Toplum Örgütleri’,
Sizin neyinize işçinin 1-Mayıs günleri..(!)
O meydan hak arama meydanıdır, ‘hesap’ sorma meydanı değil! !
Hesap sorulmasına sorulacaktır elbet, Alın teri adına, geçim adına, açlık ve sefalet adına gelecekteki kaygılarımız adına, sosyal adalet, eşitsizlik, insana yakışır bir gelir, adaletli vergi politikası adına…
Beyaz, ipek gibi yağdı kar
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm
Devamını Oku
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm
Değerli dost çok güzel bir çalışma yüreğine sağlık kalemin daim olsun eserlerinin devamı dileğimle ayrıca şiirlerime yapmış olduğunuz değerli yorumlarınızdan dolayı çok teşekkür ederim dosta dostça selam olsun
Konu ile alakalı bir makeleyi paylaşmak istedim. Aslında dikkatle üzerinde durulması gereken noktalara temas etmesi bakımından bana ilginç geldi. ( Yorumsuz)
'1 Mayıs'ı ilk kez Atatürk yasakladı
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü işçi kesiminin uluslar arası birlik, mücadele ve dayanışma günüdür. Bunu bir kere herkesin anlaması ve anlamının dışına çıkartmaması lazım. Dünyanın birçok ülkesinde resmi bayram olarak kutlanan 1 Mayıs ülkemizde ilk olarak 1923 yılında Amele Bayramı olarak kutlanmıştır.
İlk kez 1856 1 Mayıs'ta Avustralya'nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçileri, günde sekiz saatlik iş günü için Melbourne Üniversitesi'nden Parlamento Evi'ne kadar bir yürüyüş düzenlediler. Bu günün çıkış noktası tam da burasıdır.
1 Mayıs 1886'da ise Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğinde işçiler günde 12 saat, haftada 6 gün olan çalışma takvimine karşı, günlük 8 saatlik çalışma talebiyle iş bıraktılar. Şikago'da yapılan gösterilere yarım milyon işçi katıldı. Luizvil'de (Kentaki) 6 binden fazla siyah ve beyaz işçi, birlikte yürüdü.
O dönemde Luizvil'deki parklar, siyahlara kapalıydı. İşçiler, sokaklarda yürüdükten sonra hep birlikte Ulusal Park'a girdi. Her eyalet ve kentte, siyah ve beyaz işçilerin birlikte yaptığı gösteriler, gazeteler tarafından, 'Böylece önyargı duvarı yıkılmış oldu' şeklinde yorumlanmıştı.
Bu gösteriler 1 Mayıs'ı izleyen günlerde tüm harareti ile devam etti ve 4 Mayıs'ta kanlı Haymarket Olayı'na yol açtı.
Uygulanan yasal baskılarla bu gösterinin tekrarlanması engellendi. 1889`da toplanan İkinci Enternasyonal'de Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle 1 Mayıs gününün tüm dünyada 'Birlik, mücadele ve dayanışma günü ' olarak kutlanmasına karar verildi. Böylece ikinci gösteri 1890 yılında yapılabildi.
1800'lü yıllardan bu yana ismi 'Birlik, mücadele ve dayanışma günü' olmasına rağmen tarih boyunca kanlı olaylara sahne olan 1 Mayıs'ın çıkış noktasından ve anlamından her geçen yıl uzaklaştığını söylemek yanlış olmaz.
Kimse kusura bakmasın ama 1 Mayıs'ı kutlamanın anlamını bilenlerin sayısı çok az. Bu güzel ve anlamlı günü anarşiye dönüştürenler yüzünden gerçek emekçiler haklarını arayamaz oldu. Bugün değil tarih boyunca her 1 Mayıs'ta olaylar yaşandı.
Ülkemizde 1923 yılında 1 Mayıs günü yasal olarak 'İşçi Bayramı' ilan edildi. İlan eden Hükümet'in başında Mustafa Kemal Atatürk vardı. Ancak yine aynı hükümet bir yıl sonra 1924 yılında 1 Mayıs kutlamalarını yasakladı. 1 Mayıs'ı ilk kez yasaklayan Mustafa Kemal Atatürk'tür.
Ardından 1925`te çıkan Takrir-i Sükun Yasası, İşçi bayramını kutlamayı yasakladı ve uzun yıllar bu yasak geçerliliğini korudu. Demek ki bir arıza var ki Atatürk dahi bu günü yasaklamış.
Ancak Atatürk ölümünden 3 yıl önce yani 1935 yılında ise ülkemizde 1 Mayıs`a 'Bahar ve Çiçek Bayramı' adı verildi ve ücretsiz tatil günü ilan edildi. İsim değişikliği ile belki bir şeyler düzelir düşüncesi 32 yıl idare edebildi ve o malum 1977 1 Mayısı'nı yaşadı ülke…
Demem o ki geçen sürece bakıldığında 1 Mayıs adı gibi işçi bayramı veya emek ve dayanışma günü olarak değil kaos günü olarak yaşanıyor. Bu bağlamda bu günün çıkış noktası itibariyle anlam ve önemini yitirdiğine inanıyorum.
1 Mayıs ülkemizde Cumhuriyet'ten bu yana tedirginlik ve kargaşayla geçtiyse ‘1 Mayıs işçi bayramıdır.' diyen sendika başkanlarının durup düşünmesi lazım. Kutlamak istedikleri gün acaba gerçekten bayram mı?'
Emrah KAYA
[email protected]
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta