1 Mayıs'ın Namlusundaki Kız

Kamil Korgan
45

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

1 Mayıs'ın Namlusundaki Kız

…günah ve doğum günü…

Ve Âdem ilk olmanın yorgunluğunda,
Sarılmış Havva’ya çocukça,
Melekler şımarık, fısıl fısıl başucunda.
Uykuda, babam uykuda;
Tatlı bir rüyanın bitişine varmakta,
Başlangıç ise kandan ve terden bir uyanışta
Çünkü ‘yasak meyve’ düşmüş ortalığa, her ağza…
Şeytan, Havva anamdan öğrenmiş
İlk kıvraklığı; tebessümleri yamıyor kirli suratına.
Melekler, cinler, periler, ifritler ürkmüş,
Kısaca âlem panikte, köşelere üşüşmüş…
Manalar, kum fırtınasına hazır; mevzilenmiş,
Zapt edilecek bedenlerin resmi çizilmiş afaka.
Şeytan, tarih dersi veriyor ulaşamadığı nesillere,
O, dokunamayacak o meyveye,
Acı çeksin istiyor, sıcak olsun sonlar;
Çünkü sıcak yakışır cehenneme.
Yeni bir kavganın adını yazıyor şeytan;
Kerbela çölünde bir yudum su içmek kadar bir zorluk:
Sonsuzluk…
Ağacını sarmış kıpkızıl çekince ve umutsuzluk…
Havva, cesaret katmış nazına,
Yakınlaşıyor Âdem’e ve Âdem ile o ağaca,
Âdem kör, âşık ve suskun; dönmüş mecnuna…
İlk insanlık;
Lanet bir dua ile cehennemin burçlarında yankılanmakta.
Ben o sırada
Sensizliği Âdem’e haykırmakta,
Ben, yalvar yakar bin bir duayı okumakta;
Yarat ‘şunu’ diye fi zamanlarda.
Gözlerim, dal budak salmış sonsuzluk ağacına,
Yüreğim çıplak; çıplak yüreğini aramakta…
İşte unutulmayacak anların ilk haykırışı, ilk çırpınışı;
Ayaklarının altı cennet ana, Havva ana,
Elleriyle avuçlamakta sonsuzluğun meyvesini;
Aşkı, kini, nefreti, ölümü ve nicesini…
Âdem, babam nefes nefese, deli deli titremekte,
Anam kararlı, nasır tutmuş ellerimi sevmekte…
Havva, tek ısırıkla sallıyor arşı,
Yutamıyor, düğümleniyor babamın boğazı,
Ben sırtını sıvazlıyorum, alınmalı diye haramın tadı…
Kıyamet kopuyor inan kıyamet!
Erken doğumun telaşına tutuluyor cihan.
Anam doğum sancılarında, kıvranmakta;
Ben doğmaktayım nihayet incir yapraklarının arasında;
Güneşçesine,
Seher yeliyle ufukta büyürcesine,
Sen de benden sonra…

…hicret…

Korkmuyorum bundan sonra kavgadan;
Babamın cesareti uyandı, arındım artık kaygıdan…
Sen düşerken, o kana şahit meleklerin ellerine,
Takvimlerin başlangıcı secde ediyordu o güne;
Gün 1 Mayıs, gün kalubela;
Güneş takınmıştır aciz, yorgun bir mana…
Anlamsızlığı bitmiştir varlığımın, varlığının;
Emeksiz cennetler terk edilecektir ki yarın.
Adımız değildir bundan sonra işgalci,
Adımızı duyun ey melekler, adımız: İŞÇİ…
Günaha ceza; ekim, hasat ve harman,
Utandırmayız kendimizi bin âleme yüce Yaradan…

…diriliş…

Zaman uzanmış yatıyor bir kenarda;
1 Mayıs silah olmuş,
Çatmış namlusunu onun yüreğindeki isyana.
Ben, mahşeri sahnelerin tam önündeyim, sen yanımda;
Neferlerini uyandırıyoruz kavganın.
Elimizde, insanlık denen tuhaf bir şey;
İçini dolduruyoruz mana ile peyderpey.
Âdem konuşuyor, ben yazıyorum;
Emek, kardeşlik, barış, savaş, isyan, özgürlük…
İlk insanı tutuyor birden bir öksürük,
İlk öğrendiği şeyin ta başından kalemi kırık…
Kabul etmiyor yüreğin, üflüyorsun sur’a,
Meydanı sarıyor isyan tadında bir ıslık, bir çığlık.
Yaşlı, genç işçiler ve doğmamış çocuklar,
Ellerde kara-kızıl bayraklar…
Dalıyorum,
Önümden geçiyor ter kokulu etlerin hayatları,
Şeritlerinde bin feryat, bin acı ki kısıktır ocakları.
Uyanmak ve uyarmak istercesine dokunuyorum
Tarihin kısır yapraklarına;
1 Mayıslarına döküyorum kanımızı son damlasına kadar.
İsyanları topluyorum satır aralarından;
Kaçabilmek için kalubeladaki zindandan…

…ve isyanın tadı…

Dalgınlıklar bıraktığı anda gözlerimi,
Yanı başım boştu, aynı ucuz cennet gibi;
İsyandaydın, 1 Mayısın namlusunda.
Bağırıyordun:
“Ey işçiler burası bize dar, dünya olmayacak onlara kar! ”
Ne de çabuk başladı kavga!
Ellerin, kara bayrakları uzatıyor umutsuzluğa,
Kurşun olup yağıyor haram kursakların alın çatısına.
Ben, seni teskin ile sana tutsaklığı anlatmakta,
Daha yeni geldim mihman olduğum yarından;
Kırılacak fidanların matemindeyim hala,
Sen ise sloganlar getirmişsin, yüreğin buradan uzakta.
Yol da yok ki öğrenesin, daha adı yaratılmakta…
Anladım, anladım, anladım
Türkü değil bu dostum, acı bir tattır kıpırdamakta,
Meyvenin tadıdır bu, kalmış dudaklarında…

Kamil Korgan
Kayıt Tarihi : 18.4.2009 19:01:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Kamil Korgan