1 Mayıs Şiiri - Mehmet Çobanoğlu

Mehmet Çobanoğlu
2543

ŞİİR


17

TAKİPÇİ

1 Mayıs

Direnin işçi-köylü ve ezilen halklara
Bugün1 Mayıs emekçilerin günü
Açlığa, yokluğa karşı hep bir olalım
Elele, kolkola mutluluğa yürüyelim

Emekçiler haydi haydi meydanlara
Sosyalist barikatlar kuralım yollara
Bey, paşa, patron, ağa düzenine karşı
Dünyayı tüm halklara vatan tutalım

Ey yiğit proleterler bugün 1 Mayıs
Yine şu alanlar, sokaklar doldu taştı
Ey körolası düzen duy bizi gör bizi
İşçi-köylü elele beraberiz kork bizden

1 Mayıs 1 Mayıs kutsal emek günü
İşçinin-köylünün, halkın isyan günü
Ağa-patron, beylere fırsat vermeyiz
Parça parça kuracağız halk düzeninin

Bugün 1 Mayıs işçi-köylü alanlarda
Sömürüye hayır eşitliğe giden yolda
Direnerek derin yaralarımızı sararak
Anadoluyu özgür dünyaya katacağız

Yine 1 Mayıs işçi-köylü sokaklarda
Ey emekçiler ey yoldaşlar direnelim
Kervanımız yürüyecek itlere rağmen
Dünyanın tüm halklarına selâm olsun


10.04.0210
Yıldırım

Mehmet Çobanoğlu
Kayıt Tarihi : 11.4.2010 19:03:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


1 MAYIS DÜNYA SOSYALİST EMEKÇİLER GÜNÜ Şimdi işçiler 8 çalışıyor. Hafta tatilleri ve yıllık izinleri var. Günümüzde belli başlı bütün ülkelerde 8 saatlik işgünü uygulanıyor... Buraya nasıl gelindi? Yarına, insanlığın geleceğine neler bırakılmalı? Emperyalist sistemin derinleşen krizi yeniden işgününün kısaltılması için mücadeleyi için plana çıkarıyor. Uluslararası sermaye teknik gelişmenin ulaştığı boyut ve yaşanmakta olan krizi işçi sınıfına fatura etmek için, bütün sosyal hakları ve ücretleri budayarak, iş haftasını 4 güne indirmeyi dayatmaya çalışıyor. İşçi sınıfı ise tam ücret karşılığı iş haftasının 35 saate indirilmesini ve dahada aşağı çekilmesini talep ediyor. İşsizliğin çözümünü burada arıyor. Yüz yıl önce, 1880'lerde, Avrupa'da günlük çalışma süresi 12 saat civarındaydı. ABD ve İngiltere'de 10 saat, Almanya, Fransa, İtalya ve Hollanda'da 12 saat, İspanya ve Belçika'da örneğin dokuma dalında 13-14 saat idi. Rusya'da 15 saate yükseliyordu. Bu ortalama süreler ülkeler içinde işkollarına göre de değişiyordu... Çalışma saatlerinin uzunluğu işçilerin uğradığı yoğun sömürüyü, berbat çalışma ve yaşam koşullarını gösterir. 1875- 1908'ler arasında işgününün kısaltılması için işçi sınıfı sert mücadelelere girişti. Kapitalistler zorbalıkla ve kan dökerek mücadeleyi bastırmak istediler; ama mücadelenin başarısını önleyemediler. 1800’ler, ABDde bir uçtan zenginliğin, diğer uçta sefaletin hızlandığı yıllardı. İşçi sınıfı bu vahşi sömürüye karşı büyük kitleler halinde grev silahına sarıldı.1875’de, 8 hafta boyunca 15 bin tekstil işçisinin grevi Amerika'ya yayıldı. Aynı yıl Pannsylvania maden işçilerinin 7 ay süren grevi gerçekleşti. Git gide 8 saatlik iş günü talebi için mücadele öne çıkıyordu. 1886'da 350 bin işçinin katıldığı Mayıs grevleri gerçekleşti. On binlerce grevci işçinin Şikago sokaklarını dolduran barışçı 1 Mayıs gösterileri kanla bastırıldı. Sermaye ve onun koruyucu bekçisi kapitalist devlet yine silaha ilk başvurandı.3 Mayıs’da Mc.cormisck fabrikasında grev kırıcıları prtesto edilmesi sırasında polis işçilere ateş açtı. Ölen ve yaralananlar oldu. Ertesi gün sendikaların polisin saldırganlığını protesto etmek için High-market alanında bir gösteri düzenledi. Miting alanında önce bombalar patladı, sonra polis işçilerin üzerine ateş açtı. 4 işçi öldü ve pek çoğu yaralandı. Olaylara neden olduğu gerekçesiyle sekiz yazar ve sendikacı tutuklandı. Albert Person, August Speins, Adolf Fischer, George Engels ölüm cezasına çaptırıldı ve işçilere gözdağı vermek için 11 Kasımda idam dildiler. Amerikan İşçi Federasyonu 1888’de 1 Mayıs şehitlerinin anısını yaşatmak ve 8 saatlik iş günü kabul edilinceye değin her yılın 1 Mayıs’ında greve yapılması kararı aldı. Belçika, Almanya, İngiltere ve Fransadaki işçi sendikaları da karar katılacaklarını ilan ettiler. 1 Mayıs şehitlerinin anısına ve Amerikan işçileriyle dayanışmak için 1886’da tüm Avrupada yayılan grev ve gösteriler düzenlendi, grev dalgası kapitalist gelişmenin ilerlemekte olduğu bütün belli başlı ülkelerde daha sonraki yıllarda da devam etti, işçi sınıfı parlak bir uluslararası dayanışma örneği yarattı, 2.Entenasyonal'in kararıyla 1 Mayıs işçi sınıfının Uluslararası Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü, emek bayramı olarak tarihe geçti1890’de itibaren 1 Mayıs bütün ülkelerde proletarya tarafından yasal yada yasadışı yollala kutlana geldi. Her ülkede 1 Mayıs geleneği işçi sınıfının mücadelesinin gelişimine paralel şekilleniyordu. Türkiyeyede Osmanlı döneminde 1 Mayıs ilk kez 1909'da Üsküp,1911 Selanik'te kutlandı. 1912'den itaren İstanbul'da ve diğer bazı yerleşim merkezlerinde gösteriler düzenlendi, 1911 yılında Selanik'te yapılan 1 Mayıs gösterilerine Rum, Bulgar, Yahudi ve Türk işçiler katıldı, işçiler 1 Mayısı, Enternasyonal marşını söyleyerek sokaklarda dolaşıp gösteri yaparak kutladılar. 1920’de padişah hükümetinın koyduğu yasaklara karşın, İstanbul'da büyük çaplı 1 Mayıs gösterileri düzenlendi. 1921’de işgal altında işçileir 1 Maysı anti-emperyalist gösterye dönüştürdüler..Elllerinde 'Bağımsız Türkiye' pankartının yanısıra işçiler, kızıl ve ayyıldızlı bayraklar taşıdılar. 1922’dedeki 1 Maysı gösterileri Türkiye İşçi ve Çiftçi Partis, Türkiye İşçi Derneği; Beynelmilel İşçiler İttihadi,Türkiye Sosyalist Fırkası; Ermeni Sosyal Demokkat Fırkasın’dan oluşan bir komisyon tarafından düzenlendi.Komitenin çağrısı üzerine Şirkett-i Hayriyye, Haliç Şirketi, Tramvay ve Tünel kumpanyalaır Seyrü Safain İdaresi işçileri uluslararası işçi marşları eşliğinde pangaltından Kağıthaneye kadar yürüdüler. 1923 yılında 1 Mayısa katılım daha büyük olur. İşçiler bayraklarla Sultahmete kadar yürürler.Aynı yıl İzmir iktisat Kongresinde 1 Myaıs İşçi Bayarmı olarak kabul eidlir. Fakat bunun üzerinden henüz 1 yıl geçmemişken Tememuz.Kasım aylarındaki işçi grevlerinin yayılmasından korkan Kemalist hükümet 1924’te 1 Mayıs gösterilerini yasaklar. Ve ardından Kürt ulusal ayaklanmalarını bahane eden Kemalist diktatörlük 1925’de ilan etmiş oluğu Takrir-i Sükun Kanunu'yla yani sıkıyönetimle her çeşit muhalefeti bastırmaya yönelir. 1928'de işçi sendikaları da kapatılırak her türlü muhalefet ezilir ve örgütlenmeleri dağıtılır.. Kemalistler, 1 Mayıs'ı kutlama geleneğini daha kökleşmeden bastırmak için harekete geçer. Keskin bir sınıf sezgisiyle Cumhuriyetin temeli işçi sınıfına düşmanlık harcıyla atılmıştır. Kemalist burjuvazi toplumsal bilinci felç etmeye yönelir. 1 Mayıs’ın bahar bayramı olarak ilan edilmesiyle Kürtlerin ulusal varlığının inkarı elele gider. Yok etme ve asimilasyon politikası, işçi sınıfını da hedefler, 1 Mayıs bahar bayramı olarak toplumsal hafızaya kaydedilmeye çalışılır. Uzun yıllar girer araya ve ancak 1976'da 1 Mayıs alanlarda kitleler tarafından kutlanır, Yüz binler istanbul Taksim Meydanı'nı doldurur. Ve Taksim artık 1 Mayıs alanıdır. '77 1 Mayıs'ında yine yüz binler alanlardadır. Ama dizginleri. NATO ve Pentagon'un elindeki kontrgerilla da boş durmaz. Önceden çevreye yerleştirilmiş katiller Taksim'de yüz binlerin üzerine kurşun yağdınr. Yine şiddete başvuran ve kan döken burjuvazidir, 37 emekçi katledilir. '80 12 Eylül darbesine değin sıkıyönetimlere ve yasaklara rağmen 1 Mayıslar yaygın ve kitlesel şekilde kutlanır. Sermaye ve egemen sınıfların yüreğindeki dinmeyen korku olarak geçer tarihe. 12 Eylül darbesiyle askeri faşist diktatörlük işçi sınıfı ve emekçi halktan devrimci yükseliş döneminin intikamını almaya yönelir. 1 Mayıs yasaklanır, tatil günü olmaktan çıkarılarak bir sömürü günü haline getirilir. Ama faşist diktatörlüğün ve egemen sınıfların çabalarıan 1 Mayıs'ı, yığınların bilincinden silemedi. Gericilik yıllarını takip eden kıpırdanış ve yükselişle birlikte 1 Mayıs geleneği yeniden canlandı. 89’da yığınlar Taksime 1 Mayıs alanına yöneldi. Sendika ağalarının ihanetini yaşadı polisin vahşi saldırısına karşı götericiler direndi. Genç işçi Mehmet Akif Dalcı bu kavgada şehit oldu, 96 kutlamalarına saldıran polis 3 işçiyi katletti. Ebette boşuna değil bunca kurbanlar, çekilen acılar ve dökülen kan. 1 Mayıslar burjuvazinin işçi ve emekçilerin kanını, iliğini emip, sömürerek kurdukları bu yer yüzü cennetini, yıkılmaya mahkum olduğunun habercisidir. İşçi sınıfının birlik dayanışma ve mücadelesi kurtaracaktır insanlığı kapitalizmin sömürü ve zulmünden. YAŞASIN 1 MAYIS!

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mustafa Yılmaz İsmailoğlu
    Mustafa Yılmaz İsmailoğlu

    Güzel, okumaya değer şiir. Gizemli şiir. Gönlüne sağlık. Selamlar...

    Cevap Yaz
  • Namık Cem
    Namık Cem

    güne yakışır,bilgileriyle direnişiyle.
    kutlarım
    namık cem

    Cevap Yaz
  • Mehmet Çoban
    Mehmet Çoban

    Ben söylenilenleri pek inandırıcı bulmuyorum.

    mesela tekel işçilerinin eylemleri için her gün haberleri dövenler

    Tarişteki direniş eşlemi için en ufak bir haber vermediler.

    Halbuki aylarca süren grev vardı...

    Tarişteki grevi basından gizleyen şartlar nedir ki?

    Cevap Yaz
  • Fahri Çinçik
    Fahri Çinçik

    Şair Ezilen işçi sınıfının hakettiği bir mayıs özlemiyle dizelerini kurguluyor..

    umut ederim bu bir mayıs'ı biz ezilenler olarak işçi sınıfına yaraşır bir bütünlükte alanları doldururuz..

    değerli dost sayın çobanoğlu'nu tebrik ediyor saygıyla selamlıyorum..

    Cevap Yaz
  • Talat Özgen
    Talat Özgen

    Sayin Cobanoglu anlamli siirinizi,özlem dolu siirinizi paylastigiz icin tesekkürler,yanliz siirniz bilinen kaliplarda kalip,slogan seklinde olmasi ayni fikirde olmama ragmen,beni biraz rahatsiz etti,tekrarlarda cabasi.Onu su yüzden söylüyorum,bayramini kutluyacagimiz genis emekci kitlesinin bize anlamasi gerekli,onun dilinden ona hitap edersek onlara ulasabiliriz,amac onlari korkutmak,ürkütmek degil,zaten onlarin ne durumda olduklarini bizim cok iyi bilmemiz gerekir diye düsünüyorum.Lisanimiz yilani deliginden cikaracak cinsten olmasi gerektigini düsünüyorum,yoksa simdiye kadar oldugu gibi hep basbasa ,yanliz kaliriz,bu amacla siirinizi kutlarim,esen kalin,sevgi ve saygi ile Talat Özgen

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (38)

Mehmet Çobanoğlu