Değerli şiir sever,
Okumanın değerini bilen dost,
Sayfamı ziyaret edenlere, eserlerimi okuyanlara çalışmalarımın ve benim doğru değerlendirilebilmem için eser üretimimle ilgili kısa bir bilgi vermeyi yararlı gördüm. Okur ve yararlanırsanız sevinirim.
Antolojide gezinen arkadaşların pek çoğu - ki buna ben de dahilim - okuduğu eseri dönüp bir kere daha okumuyor. Bundan dolayı bazı eserlerdeki değişikliği görmüyor. Pek çok arkadaş bunu belki eserini olgunlaştırdıktan sonra Antoloji’de yayınladığı için veya yayınladığı esere bir daha dönüp bakmadığı için yapmıyor. Ancak benim gibi birkaç arkadaş eserlerinde yayınladıktan sonra da pek çok değişiklik yapabiliyor.
Bu durum benim çalışmalarımda fazlasıyla ortaya çıkıyor.
Hatta el attığım şiir bazen o kadar çok değişime uğruyor ki benzer bir konuyu işleyen yeni bir şiir oluveriyor. Bazen ana şiirden birkaç mısra barındırabiliyor bu yeni şiir. Bu şiire bakarak kendimi tekrar ettiğim düşüncesine kapılmanızı istemem. Örnek olarak “Aşk Olsun” şiirinin yeniden düzenleme işi “Su Gibi” şiirini, “Evlilik “ şiirini ve “Evli Çiftler Arasındaki Aşk ” şiirinin doğmasına sebep olmuştur…Beni okumaya gelen arkadaşa tavsiyem yayın tarihi eskimiş olan eserlere bir göz atmasıdır. Çünkü eskiyen eserlerde düzeltme işi bitmiş demektir.
Yine son dönemde eser üretmede izlediğim bir yolda daha önce yayınlanmış eserin çok uzun olması sebebiyle konu bütünlüğünü bozmayacak yerden keserek farklı bir şiirmiş gibi sunmamdır Bu durumda genellikle şiirin başına veya sonuna bir iki kıta ilavesi koyuyorum ve bu yolu izlediğimde genel olarak şiirin son kısmına hikayesi bölümüne bir açıklama notu düşüyorum.Ancak bu durum gözden kaçabilir.
Antoloji de yazan pek çok şair arkadaş gördüğüm kadarıyla eserlerinde daha çok yaşadıklarını ve duygularını yansıtıyor; ki doğrusu ve güzel olanı da budur…Ben çalışmalarımda daha çok gözlemlerime ve düşüncelerime yer veriyorum.Tabii ki ben de yaşadıklarımdan ve duygularımdan yaralanıyorum ancak bunun dozu pek çok arkadaşın eserlerindekine göre yok denecek kadar azdır.Bundan dolayı pek çok eserin kurgusunda bir öykü, bir olay gizlidir bu olayı da büyük ihtimal yaşayan ben değilimdir.
Ben eserlerimde uyak, ölçü gibi şekil unsurları yerine sanatsal söyleyiş ve iç ahenge önem veriyorum.Bazı ifadeler görünen anlamların dışındadır.Bilhassa tevriyeli söyleyişler ilk etapta hissedilmeyebilinir.Sadeliğe ve duruluğa önem verdiğimi düşünüyorum, ancak yorumları okuduğumda anlatmak istediğimin anlaşılmamış olduğunu görüyorum...
Eserlerimde konu çeşitliliğini, duygusal olması kadar düşünce zenginliğini önemsiyorum.Ancak düşüncelerimi bir ideolojik yaklaşıma bağlı yapmıyorum.Çalışmalarımı okuyan kimse muhakkak ki kendi düşünce dünyasından bir fikir bulabileceği gibi hiç olmayacak bir yerde karşı olduğunu düşündüğü bir düşüncenin de izini sürebilir.
Deneme türündeki düz yazılarımın sayfanın sonunda görünmesini istediğim için başlığın başına 'Z' harfi ekleyip numaralandırdım.
Sayfama hoş geldiniz der, her şiir sever dostumu hangi fikre, ideolojiye, kişiliğe, kimliğe sahip olursa olsun sayfamda ağırlamaktan mutluluk duyarım. Kişinin insanlığı, başkalarına gösterdiği muamele ile ölçülür...Dilerim pek çok şiirimde insan olmayı başarabilmişimdir. Dilerim bu duyguyla ziyaret yapılır ve bu duyguyla ayrılınır…
Saygılarımla…
Necip ZeybekKayıt Tarihi : 13.10.2009 22:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Necip Zeybek](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/10/13/1-eserlerimle-ilgili-kisa-aciklama.jpg)
kaleminz hiç susmasın
Bu konuda dile geirdiğiniz söylemlere harfiyen katılıyor; benzer değişiklikleri sıkça şahsımın da yinelediğini ifade etmek istedim.Bu yöntemle geriye dönüp bakma, hataları, yanılgıları, eksikleri ve alınan mesafeyi görüp ölçüp tartabilme yetisi kanıyoruz çoklukla.
Değerlendirmeniz önemli bir konuya vurgu idi. Teşekkür ediyor, saygı ve dostluk selâmlarımı gönderiyorum buradan değerli şair Necip ZEYBEK Beyefendi.
TÜM YORUMLAR (3)