CUMHURİYET VE MUSTAFA KEMAL
1933 29 Ekim’de
“Türk Milleti! ” diyerek başlamıştı sözüne
“Bu kutlu günümüzde bir ferdiyim milletin
Ulaştıysak bugüne, milli birlik içinde
Az zamanda, çok büyük işler yaptıysak...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Çok teşekkür ederim değerli arkadaşlarım. Yüksel bey, Canan hanım, Cemal bey, Adnan bey ve Meral hanım, Mustafa kardeşim, Yaşar bey, 'buralardan gitme' rumuzlu kardeşim. Teveccühleriniz, güzel sözleriniz, düşünceleriniz onur verdi. Sağolasınız. İyi dileklerim sizler için. Sevgi selam ile
BU YÜREKTEN YAZILAN YANSIYAN KELAMI KUTLUYORUM BAŞARILAR DİLİYORUM.AYDINLIK YARINLARA ATAMIN IŞINDA DAİMA DAHA GÜZELE ....TAM PUAN.
Mükemmel bir ruh ile işlenmiş..Atatürk'ün emaneti vatana duyulan aşk ile çoşmuş satırlar soluksuz okudum..kutlarım..
Teşekkürler bu güzel şiirinize Atamızın sesini dinlemekten de büyük mutluluk duydum.
Hiç unutmamız ve unutturmamız bir olay
hürriyet adın da bir millet, Cumhuriyet
Tüm şehitlerimize ithaf olunmuştur.
sırtında top mermisi kucağında bebesi'yle
cepheye yol alırken 'kadını'
and içti kalaycı mehmet
herşey vatan için dedi, herşey vatan için
siper oldu,
kurşunları yedi
yılmadı
bizlere armağan etti vatanı
onuruyla işlediği toprağı
kanını akıttığı bayrağı
vatanın adı oldu hep kahramanlıkları
hürriyet adın da bir millet, Cumhuriyet
05.11.2005 / saat 01:05 / İstanbul
Öznur Karayumak ve Cumhuriyet ve Mustafa Kemal adlı şiirine
nacizane bir tebrik kalemimden
sevgi ve saygılarımla
Adnan Bilgiç
Birincilik ödülünü hak eden şiir ve şair
kutlarım sizi
başarılarınızın devamlı artarak sürmesi dileğiyle
işte İftiharımız,,,
şiiirin güzelliği bir yana: o güzelliğin böyle Atilla İLhan anısına düzenlenen bir yarışmada derece alması beni ve tüm dotları sevindirdi. Şiir adına ve Antoloji adına da gerçekten sizinle iftihar ettik.
Zira ülkemin kadınları, Türkiyemin Anneleri her alanda her koşulda başarılarını göstermekteler. İstiyorum ki tüm kadınlarımızda yetenek ve güçlerini sergilesinler, sergileme imkanı bulsunlar.
Temennim bu şiirle, bu yürekle, bu başarı ve bu özveriyle Türk Kadınlarına örnek teşkil edersiniz.
Tekrar TEBRİK EDİYOR ve başarılarının devamını diliyorum
sevgilerimle
Mustafa Çelebi ÇETİNKAYA
Cumhuriyeti gençlere emanet etmişler ama gençler sadece 19 mayıs bayram kutlamalarında stadları doldurmak ve gelecek sömürüsü yapılmak için kullanılıyor. Yoksa gençliği düşünen mi var...... aslında bu memleket 55 lik amcalara emanet edilmiş.. gençler üzerine alınmasın....
Bu şiir ile ilgili 8 tane yorum bulunmakta