1.bölümü Kitap Engellerin Gözyaşları Şii ...

Selma Liman
31

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

bizim ülkemizde pek çok engelli yaşar 1.milyona yakın,engelli vatandaşımız bulunmaktadır. engelleri çeşitlidir kimisi zihinsel, kimisi bedensel, kimiside görme engellildir bizim ülkemiz engelli vatandaşımıza iş imkanı sağlamazdı. bazı engelilerimizde aileleriyle sorun yaşarlardı kimisinin gözyaşlarını görmezlerdi bazılarıda onları dışlıyorlardı bazı aileler engelli çocuklarının eğitimini üslenmezler onları eve tıkıyorlardı okula göndermezlerdi ama bazı engelliler vardı ki kendilerini geliştirmek için çalışıyorlardı önlerindeki tüm engellere rağmen bu lara içinde geçerliydi lara 1.miliyon engellerden biriydi lara çok zor günler geçiriyordu ailesi lara yı hiç anlamaz dinlemezdiler lara da geceleri yatağına yattığı zaman hüngür hüngür ağlardı gözyaşları hiç dinmiyordu lara nın gözleri kan torbasına dönmüştü onun için sabah zor olurdu zaman geçmek bilmiyordu lara bedensel engelliydi daha çok küçüktü kendi yaşıtları sokaklarda oynarken lara da onları sadece seyretmekle yetiniyordu ve hıçkıra hıçkıra ağlıyordu gözyaşları yanaklarına kadar sözülüyordu hep düşünüyordu neden ben böyleyim durmadan ağlardı yılar geçiyor lara genç kız olmuş ama dertleride onunla beraber büyümüştü lara içine kapanık yaşıyordu artık annesi geliyor bakıyor geçiyordu lara buna artık dayanamıyor deli oluyor gözleri hep yaşlıydı hiç durmaksızın bu hayatta yok olmaktaydı hiç arkadaşı bile yoktu hep düşünüyordu çok zekiydi kendi kendine söyleniyordu bu hayattan kurtulmalıyım diye çok televiziyon izlerdi sonra resim yapmayı çok severdi okumayı bile öğrenmiş tek isteği vardı yürümek koşmak delicesine koşmak güneşin altında yanmak soğuk bedenini ısınmasını dilerdi ama olmuyordu birgün daha bitmişti lara için yine azaplı geceler başlamıştı lara için birtek bebeği vardı ona sarılıyor ona sığınıyordu yattığı zaman ona sarılıyor öyle yatıyordu ama hep ağlıyordu öyle yatıyordu ailesi hiç ilgilenmiyordu hiç sormazdılar kızım neyin var neyin yok demezlerdi çok ama çok yanlızdı lara ailesiyle tartışıyor kavga ediyordu artık kendi kendine bir karar vermişti susucaktı artık bir ay iki ay geçti lara konuşmuyor 1 yıl geçmişti lara 27 yaşına girmişti lara nın sesi bir daha çıkmıyordu hep susuyordu lara nın ailesi o zaman biraz olsun lara yı anlamışlardı lara çok derinden ağlıyordu annesi gelmişti lara ya şöyle baktı lara da annesinin yüzüne öyle masum baktı ki sanki annesine bir daha sesimi duymucaksına bakışlarıyla anlatıyordu lara annesine dışarıya çık işareti yaptı lara hala ağlamaktaydı gözlerine kan dolmuştu selma hanım yerinden kalkıp çıktı lara yine yanlız kalmıştı odada pencereden yine dışarıya dalmıştı öylece dışarıya bakıyordu insanlar karınca gibi gidip geliyorlar biryerlere lara nın babası işten geliyordu lara babasını görünce sevindi ama ahmet bey lara yı görünce çok kızmıştı başıyla içeriye gir işareti yaptı lara da gözyaşlarıyla pencere önünden ayrıldı ve bebeği ile dertleşiyordu vede sımsıkı sarılıyordu ne yiyor nede içiyordu lara hep susgundu bebeğini kucağına almış öylece düşünüyordu odaya ablası girdi lale lara yı ağlarken görünce çok üzülmüştü lara ya şöyle dedi birtanem neden ağlıyorsun bana derdini söyle lara ablasına dertli dertli baktı ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam etti lale lara ya sımsıkı sarıldı ve gözyaşlarını sildi lara ablasının yüzüne bakarak birşey anlatmak istiyor ama anlatamıyordu yine ablasına masum masum baktı ablası lara ya der ben gidim misafirler gelicek annem kızar lara misafir kelimesini durunca çok mutlu oldu gözleri ışıl ışıl parlıyordu ablası lara ya şöyle cevap verdi senide gelir alırım misafirin yanına gideriz lara başını saladı konuşmadı ablası gitti lara yine yanlız başına kaldı hiç bir zaman misafirlerin yanına çıkmamıştı hiç kimseyi tanımıyordu lara çok umutluydu hayelleri birgün gerçekleşicekti ama ne zaman gerçekleşiceğini bilmiyordu lara ablasının gelmesini dört gözle bekliyordu laranın gözleri kapıda kalmıştı hep kapıya bakıyordu biraz zaman geçti kapı açıldı lale lara nın gözlerinde mutluluğu görebiliyordu ama bir sorun vardı lale lara ya nasıl söyliceğini bilemedi annesi kızmıştı lale ye lara nın ne işi var misafirlerin içinde diye azarlamış lale lara nın yanına oturdu gözlerinin içine derin derin baktı lale lara anlamıştı annesinin izin vermediğini lara ablasının gözlerinin içine baktı ve başını önüne eğdi lale ye odadan çık işareti yaptı lale kalkıp özgünüm lara cığım diyip odadan çıktı lara nın mutluluğu çok kısa süydü lara yine ağladı lara nın engelli olması sucmuydu annesi ondan utanıyormuydu acaba lara en çok onu düşünüyordu lara nın gözlerinden gözyaşı eksik olmuyordu lara bakıma muhtaçtı lara bide ona çok üzülüyordu lara çocuk gibiydi kendinden nefret ediyordu ölmek istiyordu nasıl olsa kimse anlamak istemiyor lara bebeğile konuşuyor tek sırdaşı olmuştu dertlerini ona anlatıyordu çok yanlızdı hep düşünüyordu benim gibi engellerin hepsimi böyledi diye garip garip düşünüyor ama bazı engellerde var aileleri onlar için herşey yapıyorlardı lara nın ailesi lara için bazı şeyleri yapmazlardı mesela okula göndermediler lara okusaydı belkimde böyle olmazdı içine kapanmazdı televiziyonda engelleri görünce vede birşeyleri başardığını görünce lara çok seviniyordu lara kendisininde başarabilir diye düşünüyordu bir karar vermişti kendisininde birşeyleri başarması lazımdı ama nasıl olurdu ki bu evden bile çıkmıyordu çok zordu birgün lara çok sıkılmıştı pencereden dışarıya baktı birde ne görsün lara nın penceresinin karşısında ki eve taşınanlar vardı lara onları seyrediyordu onlarda dört kişilerdi bir kişiyi görmüştü lara abisi yaşlarında vardı lara biraz daha bekledi bir engelli genç geldi sandalliyesiyle oda laranın yaşındaydı oda lara gibi bedensel engelliydi genç pencereden lara yı gördü lara ağlıyordu genç abisinden bilgisayarını istemişti lara da onları seyretmekle meşkul oluyordu zaman çok çabuk geçmişti herkes evlerine girmişti gençte içeriye girmişti lara yine pencereden bakardı genç penceresini açtı lara yı gördü lara da onu gördü genç pencereye adını yazmıştı lara okumuştu gençin adı yusufmuş lara ya yazdı ki sizinki ne lara yazmadı pencerenin önünden arıldı genç anlamadı neden böyle yaptığını biraz zaman geçti lara nın babası geldi lara ya bağdı çağdı engelli demem ayağımın altına alırım seni gözlerini lara nın üstünden arırmadı lale geldi babasına çıkıştı lara ya kızmasını engelledi pencere açıktı herkes durmuştu yusufta durmuştu ahmet bey odadan çıkmıştı lale lara ya sarılıyor saçlarını okşuyor lara doyasıyla ağlıyordu karşıda ki ailede acımıştı lara nın haline yusuf anlamıştı lara nın da engelli olduğunu bir yandan çok üzülmüş bir yandanda kendisi gibi engelli birini tanışmakta çok isterdi ama çok zordu yusufun aklına birşey gelmişti lara nın bilgisayarı varmı acaba diye düşündü böylece bir yıl geçer lara hep pencere önündeydi yıldızları seyrediyordu yusufta seyrediyordu lara yı gördü hemen bilgisayarına büyük haflerle yazdı ki lara adın demi lara fark etti başını saladı diye yusuf tekrar yazdı bilgisayarın varmı lara başını yine saladı yok diye yusufla lara pencere aralarında sesizce konuşuyorlardı ama lara çok yüz vermiyordu bakmıyordu bile yusuf elinden ne geliyorsa yapıyordu lara baksın diye ama lara bir türlü bakmıyordu hep ağlıyordu yusufta aslında lara gibiydi oda çok yanlızdı annesi öveydi gerçek annesi ölmüştü babası yusufa baksın diye evlenmiş yusyfu dövüyor babasıda hiç sesini bile çıkarmazdı o yüzden yusuf odasından hiç çıkmazdı bazen çıkıp yine odasına girerdi hep bilgisayar başında zamanını geçirirdi bilgisayarıda abisi almıştı yusyfun internete arkadaşları olmuş onlarıla konuşuyor dertleşiyor ama aklı lara da kalmıştı yusuf pencere önüne geçmiş lara yı bekliyor lara yoktu ysuf sıkıldı kitap okumaya başladı yusuf çok kitap okurdu hep kitap okuyordu balkonda pencere önünde yani heryerde kitap okumayı çok seviyordu birde bilgisayarıda çok seviyordu lara çok sıkılmıştı pencere önüne geçmişti yine ağlıyordu yusuf onu fark etsin diye ışık tutuyordu lara yusufu fark etti lara yusufa baktı yusuf lara ya gülümsemeye başladı ama lara hiç gülmedi lara için gülüncek birşey yoktu ki yusuf yine yazdı lara da okuyordu yusuf şöyle yazmıştı bilgisayar alsana konuşuruz onunla hiç sıkılmazsında lara hiç aldırmadı bile ama iyi fikirdi bir yandan ama almazlar ki ama ablası alırdı lara ablasına dedi ki abla bana bilgisayar alırmısın ne olur lale bilmiyorum lara cığı lara başını eğdi çok üzüldü lale lara nın üzüldüğünü görünce oda üzüldü zaman çok çabuk geçmişti bir hafta geçti lale lara ya süpriz yaptı lara ya bilgisayar almıştı lara çok mutlu olmuştu gözyaşlarına yenilmişti birkere daha lara bacaklarına çok sertce vurdu şöyle dedi kendine sizden nefret ediyorum bıktım sizden ülkemizde pek çok engelliye eziyet ediliyor vede gelecekleri yok oluyordu lara nın hayatı da yok oluyordu

Tamamını Oku
  • Selma Liman
    Selma Liman 08.07.2014 - 20:16

    teşekkür ederim ikinci bölümüde var gerisinidde eklicem okuyun

    Cevap Yaz
  • Salim Erben
    Salim Erben 03.07.2014 - 21:20

    Yüreğinizin sesini mükemmel yansıtmış sınız
    Duygular berrak ve satır geçişleri mükemmel
    ve yürek sesi özgürce dizelere dökülmüş,
    kutlarım.Mutluluk ve sağlık dileklerimle...
    Selam ve saygılar...

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta