Düştük, Tarsus yoluna
Varmıştık Danyal(a.s) makamına
girmiştik mübarek peygamberin
o güzel manevi havasına
bizi de şefaatine nail et diye yalvardık Allah’a
Rehberimiz başladı anlatmaya
“Bu Peygamber doğdu bir mağarada”
“Cenabı Hak büyütmüştü iki aslana”
“Olmuştu kavminin bereketi”
“Yıllarca çürümemişti cesedi”
“Su içine defnedilmişti cenazesi”
Kılavuzu dinlerken hızla atıyordu kalbimiz
diken, diken oldu tüylerimiz
Soldu benzimiz titriyordu nefesimiz
Ettik dua, huzur ve huşu içinde tüm hislerimiz
Selam verip ayrıldık şefaat diledik hepimiz
Nurani feyizle gark oldu kalbimiz
Çıktık Ashabı Keyf dağına
Karşıladı bir dost bahçe kapısında
Elinde ise bir tepsi baklava
Kaldı tadı damağımızda
Girdik Ashabı Keyf mağrasına
Allah huzurunda, tüm ruhlarla
İlk yaratılışta bizde söz vermiştik
O zaman, onların kutsi davasına
Ashabı Keyf, Rabbinin rızası yolunda
Vazgeçtiler “ can-ı canandan”
“Anadan, babadan, yardan”
“Fani Dünyanın, malından makamından”
Sığındılar Rabbi için mağaraya
tevekkülle dayandılar, Yüce Allah’a
Bu duygularla okuduk Kuran’dan süreleri
Müsaade isteyerek ayrılık selamını verdik
rüyalarımızda hayalimizde bile olsa,
tüm his duygularımıza
İadeyi ziyaret için, onları da davet ettik
Borborunbekir
Bekir ÖzcanKayıt Tarihi : 17.1.2014 01:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!