1/:
Keloğlanım bilir mi?
Yıldızların yerini.
Çağırsalar gelir mi?
Tozlu beyin gelini.
2/:
Gelin de gelin hani,
Dilinde masal tadı,
Bu da oldu mu yani?
Yanlış kararlı kadı.
3/:
Döner Bağdat'tan geri,
Mahkemenin kararı,
Üç kuruştur ederi,
Hamsa sözün ayarı.
123a/:
Bir varmış nerede, nerede?
Bir derede bir yokmuşla su içmede...
Öksüz bir yıldız varmış,
Evvel zamanın bilinmez bir yerinde...
Annesi yaşlanarak patlamış,
Önce bir kızıl dev olmuş.
Sonra beyaz bir cüce...
Daha sonra proton adını almış.
Babasının yalnızlıktan canı sıkılmış.
Kuyruğunu ardına takıp uzayı gezmeye dalmış.
Ortalıkta kalan minik yıldız çok korkmuş.
Oturmuş yörüngesinin başına.
Uzun uzun ağlamış.
Gecelerin en karanlık gecesi,
Yakındaki Kaf dağının cücesi,
Duymuş öksüz yıldızın ağıt sesini.
Heybesini vurup omzuna,
Atlayıp at gibi kullandığı çilli horozuna,
Boylamış küçük öksüzün yörüngesini.
Okşamış onun ışıktan saçlarını, kesmiş sesini.
Ağlayan öksüz kızın ağzına vermiş güneşi.
Ardından başlamış eski bir masala,
'Dingala dingala...'
Öksüz yıldız uzanmış devin kucağına.
Başlamış derin bir uykuya.
Ne dersiniz?
Bu gece masal kuşlarını biz de salalım gökyüzüne,
Bir masal anlattıralım ağzı kuruyan ninemize...
Kayıt Tarihi : 26.3.2006 14:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!