Onur BİLGE
“Firari,
Aslında sana karşı olan duygularımdan haberdardın. Biliyordun durumumu. Seni gördüğümde kanımın damarlarımdan çekildiğini, kalp atışlarımın hızlandığını, sesimin heyecanla titremesinden anlıyordun. Her ne kadar anlamamış gibi davransan da her şeyin farkındaydın. Bütün bunları gördüğün, bildiğin, zaafımı anladığın için firar ettin.
Önerilerimi dinlemeyebilirdin. Öyle bir tepki vermeyebilirdin. Köprüleri yıkmanın, gemileri yakmanın ne âlemi vardı! Aramızdaki bütün bağların kopmasını istedin. Beni görmek, benimle konuşmak için değil, ilişiğini kesmek için geldin! Beni işlerine karıştıran sendin! Karıştığım için bu şekilde cezalandırmanın başka bir izahı olamaz!
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman