Apostol'la Yüz Elli Birinci Sayfaya Dipnot
1/:
Desem ki ehli aşka:
Bırakın susuzluğun bulanık duruluğunu,
Ve efendim, bu sınırsız kuant vurgunluğunu,
Ve koyverin gitsin mistik küheylanların yularını boşluğa,
Sarhoşluğa bir çentik atın son şişenin kuzey batı dibinde.
İşte o zaman burulur ayarım,
O zaman kurulur kızıl menşeyli yedi darım on yedi yollar çatına,
Alemi ibret için bir anda sahnıçemen kokulu mirzam.
Bilirim ki aşkın sade suya tirit rayihalı yemi çıkmamış candır,
Canın, can suyu da kurumamış dudak tuzudur,
Tecrübeyle sabittir ki bilirim, sevda arzın ruhudur.
***
Işkın atarsa ruhum,
Ve maun ve akasyalar çorak muhayyile bahçelerinde,
Zamanın suyu şorlar takvim aralığında,
Durulur kasem ve işte, o anda kurur mevsim kuyularında,
Dili şerbet olan insanın aşkı retorik bir yolculuk olur,
İçerse aşk ehli organik camlar içinde,
Sade muhayyil kaynağından o can suyunu,
Yüreği kana kana, kanı yana yana yok olur,
Her günün dileği ahiridir ol nedenle,
Flu gurubunun kan kızıla çalması,
Yakamozlanması satirik dolunayın,
Siren ehlinin ayaklarının bastığı sularda,
Şahım ey ve de ya şehbenderim,
Sakın ha, kesilmesin can suyu sevdakar kuyularda,
Yani çöl gibi içrek söz eden tuzlu dudaklarında...
2/:
Ve ey aşk ve şiir sever ins-ü cin ehli...
İşte böyle bir hikayettir ki benimkisi zırhayal belki:
Aynen böyle tarih-i Canan. Ben şiirin son burcundaydım ve aklımla işaret ediyordum. Apostol'un başındaki beyaz sargıyı. Aruz arlığında ölü şiirlere kefen olması içün. Ancak nafile ışmar, işaret de nafile... İçinden çıkılmaz bir yoldaydı beklenen sonkafile. Çünkü Rubik küpü döndürüyordu sevdiğim saki. Ta ki Macar'ın biri yurdunu Mohaçlara verene kadar. Sinirli mi sinirli? Bir çığlık geçiyordu imdatın uzun a’larına binerek. Ve öncekilerden on kat daha şiddetlenerek gazellerin surlarını yalayıp. Ancaak... Apostol'un çığlık mığlık iplediği yoktu bu gece. Benimse şiirim başımdan aşkın. Ama kadehime doldurduğum sisli ve puslu ve süslü duygularımdı...
***
Esrik bir jargonla, 'Lan Barba demedeydim, ikiletme de doldur!
Zıvanadan çıkartan şıradan olsun itin ölümü,
Rahvan atın ölümü ise şeytan suyundan...'
Ne çıkar? Bu gece de böyle olsun...
***
Ve ey şiir ve aşk sever Daraoğulları...
Böyle bir hikayetti benimkisi de işte,
Başımı sert şiire,
Yüreğimi taşlara vuruyordum,
Çünkü eyvahlarımın çokluğu karşısında,
İnanın şaşkına dönüyordum...
***
Kayıt Tarihi : 1.1.2011 18:03:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ahmet Yozgat](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/01/01/05ask-retorik-bir-yolculuktur-dilde.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!