Onur BİLGE,
“Tanrıça’m,
Ah, Adonis olmalıydım ben! Afrodit’in görür görmez ona aşık olduğu… Yalnız, yer altında saklaması için Persephone’ye vermediği, yüreğinde sakladığı… Çünkü hiç mi hiç istemem bir başkasının bana âşık olmasını, o Persephone da olsa! Ya geri vermek istemezse beni? Hem neden kavga çıksın ki iki tanrıça arasında? Neden Zeus girsin araya da uzlaştırsın onları? Sanki mahkûmmuşum da hapishanedeymişim gibi altı ay onda kalacakmışım, sonra senin yanına gidebilecekmişim! Yanında sadece altı ay kalabilecekmişim! Oysa ben hep senin yanında kalmak, bir lahza bile senden ayrılmak istemiyorum ki!.. Gözlerimi kırpmadan gözlerine bakmak, seni doya doya seyretmek istiyorum, günlerce, gecelerce… Bir ömür boyu öylece kalmak, gözlerinde ölmek istiyorum!
Madem ben bir ölümlüyüm, ömrüm kısıtlı… Boşa harcayacak zamanım yok ki! Her anını, en rasyonel şekilde değerlendirmeliyim! Bana verilen sürenin bir salisesini bile zayi etmemeliyim! Değer mi sevmediğim biri için harcamaya!
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta