Onur BİLGE
“Keçi,
Kaptan’la Kepez’e gittik. Şehrin tepeden seyrine doymak imkânsız… Tabiatın balkonundaymışız gibi meltemle gelen bol oksijenli çam kokusunu ciğerlerimize doldurarak ferahladık. Yalnız Ferrokrom’un bacasından çıkan kapkara duman şehri, sigara içen birisinin ağır çekim intihar edişi gibi mütemadiyen zehirliyor, o bölgeyi yoğun bir sis tabakası buğuluyordu.
Sanatoryum’un bahçesinde hepsi bir örnek pijamalarıyla tüberkülozlu hastalar güneşleniyorlardı. Bu hastanenin çam ormanıyla kaplı bu alana yaptırılması tabii ki tesadüf eseri değildi. Kullanılan ilaçların yanı sıra temiz hava, bol gıda ve güneş onların tedavileri için son derece önemliydi.
Bir ayak sesi duymayayım
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Devamını Oku
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta