Apostol'la Elli Beş Buçukuncu Sayfanın Dibacesi
1/:
O bakan ben miydim şahım?
Anımsa, yüreğinin kırmızı penceresinden...
Ya da hırçın knezliğinin zindan menfezinden? ...
Oysa yuvarlak hatlı bir köşktü özlemimizdeki,
Ve şeffaf silikon yumuşaklığındaki,
Tombulluğundu tuvalimizdeki son resim.
Ya da kubbeli bir tavan süslerdi ya mabedimizi,
Son randevu verdiğimiz köşe başındaki katedral gibi...
Hayali aşk evlerini inşa ettiğimiz,
Yeşil yanaklı boş arsanın az ötesindeki hani.
Halbuki oraları bir Celali gözlüyormuş bilmedim,
Veya belli belirsiz bir sise sarınmıştım,
Bulutlarda süvariydim,
Yarıştaydım kainatın şimali ile cenubu arasında,
Arz yüzüne bir kez bile inmedim...
Sanmıştım ki atlar hep rahvan gider,
Taylarsa hep tırıs tırısa,
Ya ne demeli şahbaz dörtnala? ...
2/:
Ve ey şiir ve aşk sever dayımoğulları...
Böyle bir hikayetti benimkisi herhangi bir tarihte:
Yarıştaydım kainatın şimali ile cenubu arasında. Ardımda biri daha... Ben içiyordum bilgeliğe dair tüm hikmetleri. Onun elleri belinde. Dilinde bir Yakubi ilahisi. Yedeğinde bir Harrani dervişi... Omzunda bir Sabii hırkası... Çamçağında bir parça Mecusi ateşi... Başında bir Maruni şalı... Belinde bir Mani palaskası... Ayağında iskarpin... Biraz uyumsuz gibiydi amma olsun. Ne çıkar. Kendisi de bir mitra katırlısıydı zaten.
3/:
Bense şimdilik içiyordum anasını satıyım. O da içiyordu ve o bir vulgardı zannımca. Kanlı vulgar savaşçı telaşlıydı nedendir ve nicedir ve biraz da Bulgar’dı harbiden. Arada bir ah eiyordu. Geniş omuzlarından kayan buz mavisi bir heyelandı. Laci harmanisinin yakasından tutup yerden yere çalıyordu. Ya da boynuna yani terli ensesine doğru çekiştiriyordu bir kazak atlısının dizginlerini. Kazak süvarisi ise üşüyen ellerini tekrar tekrar koynuna sokuyordu acı içinde. Ve bu gece yontup yontup buzlarını aslına meydan okuyordu. Galiba içeri korkunç bir İvan giriyordu. Bense şimdilik içiyordum anasını satıyım.
***
'Lan barba seni severim bilirsin,
İkiletme şu garip ozanı da doldur ne olur?
Has şıradan olsun imbiğinden damıttığın şarabın,
Yaramaz itin ölümü ise o şaraptan,
Atın ölümü arpadan olsun denir ya,
En iyisi şeytan suyundan...'
***
Böyle bir rivayet bizimkisi de işte,
Ya da henüz yazılan yalancı bir hikayet,
Ya da şaha şikayet...
Kayıt Tarihi : 16.8.2006 07:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!