Apostol'la İki Bin İkinci Sayfa
1/:
Şahım,
Sahte sessizliğine aldanıp savaşların,
Kahramanların dallarında ağırlık asılır ya,
Yani daha iyi şişlesin diye muhatabını.
Oysa sessizlik yüksek desibellere hazırlık anıdır.
Aşırı siklet de kalbe zarardır sevgi ilinde.
Biliyorum çok seviyorsun gözüne düşen izleri,
Ama tasayı yüklenen hamal gibidir şimdi rüzgarlar,
Eserlerse tam eserler.
Ve de yağmurlar... Bulut ananın süsü...
Ne iz korlar geride,
Ne mutluluğa ulaşan gökkuşağı köprüsü...
Sakin sonbaharlara yalancı güneşler düşer,
Ancak o kadar sürer zemherinin gözünde özlenen sürur.
2/:
Böyle bir hikayet benimkisi.
Ne zaman sevinç doğursa yüreğim zaman virajlarında,
Uzaklardan bir buğulu ağlama sesi alırım,
Sakin sonbaharlara yalancı güneşler düşer ya,
Ancak o kadar sürer işte zemherinin gözünde özlenen sürur,
Ve kararmış kül olur mutluluğumuz işte o zaman,
Sense metalik kapak gibi düşersin gözlerime uykumda,
Kahrolası kumlarda suçlu rüyaların ayak izleri...
Kaybolmuş yönünü aranmaktalar an be an.
Yalnızca acımasız çakır dikenleri tıkamış kulaklarını,
Öyle ki,
Tuz, kum ve güneş...
Say ki ana bir, baba ayrı,
Üç ikiz kardeş...
***
Ama hız bu,
Yoldaşına eş değilse şahım,
Bana kendi yazgıma diz üstü düşmek kalır...
Bedenimi el alır, yüreğimi yel...
Şiir tutup kaldırır yerden beni ancak ruhumu alır.
Sakin sonbaharlara yalancı güneşler düşer,
Ancak o kadar sürer zemherinin gözünde özlenen sürur.
Şöyle bir rivayettir ki bizimkisi:
Düşmanımdı mermerlerden oyma inatçı gurur.
Kayıt Tarihi : 5.8.2006 08:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!