Apostol'la Yüz Seksen Üçüncü Sayfaya Derkenar
1/:
Yüceler ürkütür fikrimi her dem,
Kanadından düşmek ne acı verir bilirim kelebeğin,
Bilirim ışığın prizmaya olan doğurgan aşkını,
Ve açılır renklerin üçgen ağzı mistik geometride,
Bir aşık daha geçer kozanın zamansız yaşamından.
Ancak su ve ışık durmaz ve akar da akar,
Durursa ölür elastik kavramına tabi olan ins ve cin,
İçimde bir okültik ağacın kök verdiğini duyarım,
Her an ve her çorak çöllerde bile tetikte iblis...
Eğer uç dalı büyüyorsa sevdaya yeltenmenin,
Meyve zamanıdır zihni soruların gramer düzleminde.
Biliyor musun ey en harbi yanıtların kararlı beyi,
Ömrübillah biriktirdiğin her ses,
İnce iki paraleldir ki birkaç nefese bedeldir ancak,
Yani her şey senin değildir:
Dil, dudak ve damak üçleminde bil ki...
2/:
Eğer ki kabulse mirzadem,
Geçelim mi şu bizim tarihi Yozgati’ye?
Şöyle bir hikayet demiştik ya benimkisi de işte.
Ve ey şiir sever naif hamoğulları...
***
Yolları haramiler kesmişti. Bir de nisanda eriyen karlar. Kayalar teker tekerdi... Ölüler kırkar kırkar... Sonunda olmuştu olan. Armegedonda... Filist’te bir vadide. İkincisinde milenyumun... Chırist ve antichırist karşı karşıya... Öksürüklü bir ses: 'Hoş gelmişsiniz.' diyordu. Bu Apostol muydu? Bilmiyordum. Heredot belki yazıyordu, belki de yazamıyordu bu sahneyi. Siz yine de ona sorun diyordum bana soranlara. Çünkü şimdilik ben içiyordum anasını satıyım. Kadehime doldurduğum son zemherinin koynunda tadılmış sımsıcak arzularımdı...
***
'Lan barba ikiletme de doldur,
Şıradan olsun itin ölümü, atın ölümü şeytan suyundan...'
Diyordum ya tek çıkar yoldu yolun sonunda...
Ardından kevser içmeye gidiyordum,
Ve gazel yazmaya...
Kayıt Tarihi : 8.10.2006 10:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!