Onur BİLGE
Karasevdam,
Kapının önündeki iskemlede pinekleyip duruyorum. Burası Giritli Mahallesi… Herkes kapısının önünde soluklanıyor. Keşke bir işim olsaydı da işler kesat olsaydı! Gelen giden olmasaydı, bir taraftan söylenseydim, bir taraftan da pipomu çekiştirseydim de böyle aylak aylak oturmasaydım! Çok canım sıkılıyor. Ocak sonuymuş, şubat yakınmış, güneş ılık ılık kendisini göstermeye başlamış, ortalık biraz ısınmış ama hiç umurunda değil. Keşke dükkânım açık olsaydı da alacaklılar kapıya üşüşüyor olsaydı! “Vergisi algısı, borç harç, elektrik, su, kira... İlle de kira!” diye oflayıp puflasaydım da sıkıntıdan patlamasaydım!
Bütün bir ömrün yorgunluğu mudur nedir? Susuzluktan ölüyor olsam, kalkıp bir bardak su almaya mecalim yok. Yerimden kıpırdamak bile zor geliyor. Bu sıkıntılı isteksizlik, bu tatsızlık öldürecek beni! Yok, yok... Yaşama sevincimi yitirmekteyim. Herkese kazandırmaya çalıştığım, bende tükenmekte… Ne düşünsem, ne desem kendime, nasıl teselli olmaya çalışsam faydasız! Kendime söz geçiremiyorum. Mum dibine kör yanar. Ben alevini bile göremiyorum.
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta