046 İdam İpinizi çektiğinizin farkındamı ...

Necdet Erem
1570

ŞİİR


16

TAKİPÇİ

046 İdam İpinizi çektiğinizin farkındamısınız?

Kâinattaki sonsuz sanat bir yaratıcının olmadığını, varlıklar arasındaki inkar edilemez mükemmel uyum ve düzen ise, yaratıcının birden fazla olabileceği ihtimalini dikkate alıp üzerinde düşünmeye değmeyecek kadar anlamsız ve gereksiz kılar.

Hayatı geçmişin elemleri ile geleceğin endişelerini düşünme ve his etme özelliğinde yaratılmış, sonsuz hafıza, sınırsız hayal hisleri ile donatılmış, ölümlü olmasına rağmen ölümsüz gibi yaşamaya programlanmış bir varlık için ölümlü dünyada sadece kısa metrajlı mutluklar için yaşamak mantıklı bir ideal sayılabilir mi?

Çünkü ayrılık var, hastalık var, istek ve ihtiyaçlar sonsuz olmasına rağmen imkân sınırlılığı, isteklerine ulaşsa bile bıkıp beğenmeme müşkülpesentliği var.

Uzun yaşama fırsatı verilenleri hayatın sonunda bekleyen SEVİMSİZ bir yaşlılık var.

Sonuç itibariyle farkında olsak ta olmasak ta, kabullenmek zor da olsa HAYATIN TEK GERÇEĞİ OLAN ÖLÜM VAR.

Bütün bu saydıklarım gösteriyor ki yaşam, geçici sanal mutluluk hayalleri üzerine kurulacak kadar basit, ucuz ve hafife alınacak bir oyun değildir.

Fani dünyada akıl, hayal ve hafıza yeteneklerine sahip hiçbir insan için gerçek manada mutluluk mümkün değildir.

Kimse hayatını ham hayaller üzerine bina etmesin.
Değerli ömrünü yalancı mutluluk rüyaları kumarında kaybetmesin.

Gerçek mutluluk,
ruhun sonsuzluk standardını, sınırsız his ve duygularını doğru kullanmayı emreden ebed diyarından gelen semavi mesajlarda aranmalıdır.

Dünyada hayat bir son ile sınırlandırılmış olmasına rağmen, insanın ruh, his, duygu ve yetenekleri, hiçbir şekilde fizik kuralları ile sınırlandırılmamıştır.

Bütün veriler gösteriyor ki;
insanın bedeni ölümlü olmasına rağmen,
ölümsüz bir zatın varlığını bilmek ve ölümsüz bir aleme gideceğini düşünerek şartlarına riayet etmesini gerektiren ölümsüz bir ruh taşımaktadır. “KULİRUH MİN EMRİ RABBİ 17/85”

Ve yüce Yaratıcı inananlara ölülerinizin ardından öldü demeyiniz der.

“Ellezîne izâ esâbethum musîbetun, kâlû innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn 2/156” dünyada nereye gidersek gidelim, döneceğimiz evimiz veya benzeri daimi bir ikametgâhımız olduğu gibi, dünya eğitim alanından veya test salonundan geldiğimiz yere döneceğiz.

Ölüm yokluk, hiçlik ve tesadüf eseri ortaya çıkmış bir sonuç değildir.

Sonsuz his ve duyguları veren Rabbimizin sonsuzluk diyarına dönüş;

dünyada bir ömür hasretini çektiğimiz sevgiliye varış, gerçek mutluluk ve sonsuz saadete sonsuzluk diyarında kavuşmanın adıdır.

Akıl YOK olunacak zorlu ve zorunlu bir hayatı, ANLAMSIZ VE AMAÇSIZ bulup sonuna kadar sürünerek sürdürmeyi kabul etmez.

Gerçek ve ebedi mutluluğu arayanlar; insan fiziğine hakim, hayat kaynağı ruhun ölümsüzlüğü esasından hareketle, yaratıcının vadetmiş olduğu ebedi saadeti kazandıracak semavi disiplinleri dikkate almalıdırlar.

Yoksa dünya hayatının insan için idam emri verilmiş, infaz gününün beklendiği yarı açık bir ceza evinden başka mantıklı bir adı olabilirmi?

İlahi disiplinlere uyum problemi yaşayan tembellerin dikkatine!

İNKAR İLE İDAM İPİNİZİ ÇEKTİĞİNİZİN FARKINDAMISINIZ?

Necdet Erem
Kayıt Tarihi : 28.1.2013 12:04:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Atila Yalçınkaya
    Atila Yalçınkaya

    Aydınlatıcı Bilgileriniz için teşekkürler selamlar.

    Cevap Yaz
  • Bedri Tahir Adaklı
    Bedri Tahir Adaklı

    Varolunuz efm.
    Her anımız idama gider gibi
    olsa ya, hiç umrumuzda değil,
    herhalde bu hal fırtî olmalı ki
    hiç telaşlanmıyoruz.. TEŞEKKÜRLER
    Saygılarımla..

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Necdet Erem