Onur BİLGE
Define’yi yeni tanıdığımız, fal hakkında yeteri kadar bilgi sahibi olmadığımız, o nedenle henüz aramızda yasaklama kararı almadığımız günlerden biriydi. Akademinin kantininde kahve içiyor, sohbet ediyorduk. Nesrin fincan kapattı. Diğerleri de arkasından… Aylin anlıyormuş öyle şeylerden. Yalan yanlış bir şeyler söyledi. Bizimkiler tatmin olmayınca, konu döndü dolandı, cinlere geldi dayandı. Neşe’ye, Fomara cincisi hakkında sorular sorulmaya başlandı. Teyzesi çok meraklıydı da nerde cinci var, falcı var, bilir bulur, onlardan kocası hakkında bilgi almaya çalışırdı ya… Hani bir gün Neşe’yi de götürmüştü. Şu meşhur Fomara cincisine…
O zamana kadar ona o kadar çok soru soruldu ki nihayet o gün olanları başından sonuna kadar anlatmaya karar vermiş olmalıydı. Olanı biteni bir bir anlattı.
“Teyzem adresi almış ya, bir gün önce akşamüstü gitmiştik. Güneşin batmasına bir saat kadar vardı. Bizi kapıda karşıladı ama içeriye davet etmedi. Zamanın çok geç olduğunu, vaktin kendisi ve cinler için uygun olmadığını, onların çoktan dağıldıklarını ve artık gelmeyeceklerini, sabahları topladığını, her gün sekizde bakmaya başladığını söyledi. Biz de işte o gün, o zaman gittik. Yeni uyanmış olduğu belliydi. Evinin kapısını açmamıştı daha. Dışarıda heyecanla ve sabırsızlıkla bekleşen erkek kadın, çoluk çocuk, ne de çok medet uman vardı!
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta